#smrgKİTABEVİ 1. Ulusal Yapay Zeka Buluşması - 2025

Editör:
Candan Gökçeoğlu, Şafak Oğuz
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199253781
Boyut:
15x21
Sayfa Sayısı:
245
Basım Yeri:
Nevşehir
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
510,00
Havale/EFT ile: 494,70
1199253781
640934
1. Ulusal Yapay Zeka Buluşması -        2025
1. Ulusal Yapay Zeka Buluşması - 2025 #smrgKİTABEVİ
510.00
Yapay zekâ, insanlığın bilgiyle kurduğu ilişkinin en büyük kırılımlarından biri. Fakat bu kez alışılmadık bir durumla karşı karşıyayız. Sadece biz onu yönlendirmiyoruz; o da bize rehberlik ediyor. Bu, çekiçle duvar kırmaktan çok daha derin bir ilişki -çünkü kullandığımız şey, kendi kendine öğrenebilen, niyetimizi, konumuzu ve hatta değerlerimizi yorumlayabilen bir partnere haline geliyor. Bu dönüşüm, teknoloji tarihindeki tüm kırılımlardan farklı; ilk kez "araç", bir eylemin pasif nesnesi olmaktan çıkıp, kendi iradesi (agency) olan bir aktöre dönüşüyor. Bu yeni düzende asıl mesele zekânın kimde olduğu değil, iradenin kimde kaldığı. İnsan, yarattığı sisteme hem rehberi hem yansıması haline geliyor. Eğer bu dönüşümü bilinçle yönetemezsek, bilgi üretimimizle aramızdaki ilişki, üretimden bağımsızlığı, anlamdan otomasyona kayabilir. Kaldı ki gezegenin ortak faydası amacı sollayamazsak karanlık taraf da güçlenebilir. Eğer bu "ortak zekâ"yı ahlaki, sezgisel ve merak temelli bir kültürle buluşturabilirsek, bu teknoloji bizi varoluşun yeni bir evresine taşıyabilir. Yapay zekânın asıl gücü, bizi insan olmanın anlamını yeniden düşünmeye zorlamasında yatıyor.
Yapay zekâ, insanlığın bilgiyle kurduğu ilişkinin en büyük kırılımlarından biri. Fakat bu kez alışılmadık bir durumla karşı karşıyayız. Sadece biz onu yönlendirmiyoruz; o da bize rehberlik ediyor. Bu, çekiçle duvar kırmaktan çok daha derin bir ilişki -çünkü kullandığımız şey, kendi kendine öğrenebilen, niyetimizi, konumuzu ve hatta değerlerimizi yorumlayabilen bir partnere haline geliyor. Bu dönüşüm, teknoloji tarihindeki tüm kırılımlardan farklı; ilk kez "araç", bir eylemin pasif nesnesi olmaktan çıkıp, kendi iradesi (agency) olan bir aktöre dönüşüyor. Bu yeni düzende asıl mesele zekânın kimde olduğu değil, iradenin kimde kaldığı. İnsan, yarattığı sisteme hem rehberi hem yansıması haline geliyor. Eğer bu dönüşümü bilinçle yönetemezsek, bilgi üretimimizle aramızdaki ilişki, üretimden bağımsızlığı, anlamdan otomasyona kayabilir. Kaldı ki gezegenin ortak faydası amacı sollayamazsak karanlık taraf da güçlenebilir. Eğer bu "ortak zekâ"yı ahlaki, sezgisel ve merak temelli bir kültürle buluşturabilirsek, bu teknoloji bizi varoluşun yeni bir evresine taşıyabilir. Yapay zekânın asıl gücü, bizi insan olmanın anlamını yeniden düşünmeye zorlamasında yatıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat