#smrgSAHAF Aşk Mektupları 4: 1937 - 1950 -

Hazırlayan:
Mehmet Hamdi Eyuboğlu
Stok Kodu:
1199069214
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
336 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199069214
455138
Aşk Mektupları 4: 1937 - 1950 -
Aşk Mektupları 4: 1937 - 1950 - #smrgSAHAF
0.00
Daha önce üç cildi yayımlanan mektuplaşmaların sonuncusu. Hem bir roman tadında okunup gidecek bir kitap hem de, yanımıza alıp örnek mektup olarak kullanılacak bir 'yardımcı'.

'Canulim, Mutluluk bir 'resim' gibidir. Onun tadına varabilmek için biraz uzaklaşman gerekir!! Çok yakınındaysan, her şeyi iyi göremezsin. 'Ne kadar da mutluyduk' demeye 'Ne kadar da mutluyuz' demekten daha fazla alışığız. Mutluluk, 'rakı' gibidir!! İçer içmez tadı anlaşılmaz. Şarkılar biraz sonra söylemeye başlanır!!

Çok küçücükken, sokaklara veya camların üstüne düşen yağmur damlacıklarını seyretmeyi çıldırasıya severdim. Yirmi senelik bir zamanımı harcadım ben bu ağır başlı zevkin adını: mutluluk koyabilmek için!

“Canulim... Mutluluk adını verdiğimiz kuşun varlığını, odalarımızda biz seninle hisseder olmuştuk. Fakat, beni birkaç zaman yalnız başıma bırakman, bana ikimizle dopdolu bu havanın şimdi nasıl beni çılgın bir arzuyla yakışını, bizim alçakgönüllü yuvamızın nasıl da adına 'mutluluk' denen bir özsuyla ağzına kadar çatlayasıya dopdolu olduğunu bana çok daha iyi bir şekilde gösterdi. Canuli... Mamuli... Yine senin Bucişinin çenesi düştü. Dışarıda hâlâ sakin sakin yağmur yağıyor. Ben de seni çılgınlar gibi seviyor ve arzuluyorum.”

Daha önce üç cildi yayımlanan mektuplaşmaların sonuncusu. Hem bir roman tadında okunup gidecek bir kitap hem de, yanımıza alıp örnek mektup olarak kullanılacak bir 'yardımcı'.

'Canulim, Mutluluk bir 'resim' gibidir. Onun tadına varabilmek için biraz uzaklaşman gerekir!! Çok yakınındaysan, her şeyi iyi göremezsin. 'Ne kadar da mutluyduk' demeye 'Ne kadar da mutluyuz' demekten daha fazla alışığız. Mutluluk, 'rakı' gibidir!! İçer içmez tadı anlaşılmaz. Şarkılar biraz sonra söylemeye başlanır!!

Çok küçücükken, sokaklara veya camların üstüne düşen yağmur damlacıklarını seyretmeyi çıldırasıya severdim. Yirmi senelik bir zamanımı harcadım ben bu ağır başlı zevkin adını: mutluluk koyabilmek için!

“Canulim... Mutluluk adını verdiğimiz kuşun varlığını, odalarımızda biz seninle hisseder olmuştuk. Fakat, beni birkaç zaman yalnız başıma bırakman, bana ikimizle dopdolu bu havanın şimdi nasıl beni çılgın bir arzuyla yakışını, bizim alçakgönüllü yuvamızın nasıl da adına 'mutluluk' denen bir özsuyla ağzına kadar çatlayasıya dopdolu olduğunu bana çok daha iyi bir şekilde gösterdi. Canuli... Mamuli... Yine senin Bucişinin çenesi düştü. Dışarıda hâlâ sakin sakin yağmur yağıyor. Ben de seni çılgınlar gibi seviyor ve arzuluyorum.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat