#smrgKİTABEVİ Avrupa Kitabı : Aydınlık Ortaçağ - Batı Medeniyeti Nasıl Doğdu - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
9786256267305
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
225,00
Havale/EFT ile:
218,25
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199252014
639028
https://www.simurgkitabevi.com/avrupa-kitabi-aydinlik-ortacag-bati-medeniyeti-nasil-dogdu-2025
Avrupa Kitabı : Aydınlık Ortaçağ - Batı Medeniyeti Nasıl Doğdu - 2025 #smrgKİTABEVİ
225.00
…Peki, bu kitabı neden okumalıyız?
En azından ben neden okuyorum?
Çünkü Bahadırhan, Türkiye'de artık zayıflamış bir geleneği - entelektüel olma geleneğini - sürdüren isimlerden biri. “Halk” veya “yerli ve milli” olma iddiasıyla cehaletten prim kasmanın yaygınlaştığı, Anti-entelektüalizm ve aydın karşıtlığının neredeyse resmi ideolojiye dönüştüğü günümüzde yapıyor bunu. Akademisyen değil; olma iddiasında da değil. Fakat okuyor, düşünüyor, tartışıyor ve yazıyor. Türkiye'de “rant kültürü” ve polemik hızlı, fakat üretim yavaş. Bahadırhan ise, genç yaşında alışılmış kalıpların dışına çıkarak, neredeyse “tapınır gibi” düzenli, ısrarlı ve ısrarcı bir şekilde yazan bir figür. Amerikan siyasetindeki “public intellectual” dedikleri, siyasetin düşünsel omurgasını oluşturan o ara alanın Türkiye'deki ender örneklerinden biri. Sadece düşünsel alanda değil, sahada, sokakta ve sivil toplum alanında siyasetin ve kamusal tartışmanın farklı yüzlerini genç yaşta tecrübe etmiş olması, bugün gençlerle kurduğu bağı biraz da bundan. Her videoda, her tartışmada, her kitapta bir çağrı var: “Düşünelim. Tartışalım. Kendi aklımızla anlayalım.” Prof. Dr. Özgehan Şenyuva
En azından ben neden okuyorum?
Çünkü Bahadırhan, Türkiye'de artık zayıflamış bir geleneği - entelektüel olma geleneğini - sürdüren isimlerden biri. “Halk” veya “yerli ve milli” olma iddiasıyla cehaletten prim kasmanın yaygınlaştığı, Anti-entelektüalizm ve aydın karşıtlığının neredeyse resmi ideolojiye dönüştüğü günümüzde yapıyor bunu. Akademisyen değil; olma iddiasında da değil. Fakat okuyor, düşünüyor, tartışıyor ve yazıyor. Türkiye'de “rant kültürü” ve polemik hızlı, fakat üretim yavaş. Bahadırhan ise, genç yaşında alışılmış kalıpların dışına çıkarak, neredeyse “tapınır gibi” düzenli, ısrarlı ve ısrarcı bir şekilde yazan bir figür. Amerikan siyasetindeki “public intellectual” dedikleri, siyasetin düşünsel omurgasını oluşturan o ara alanın Türkiye'deki ender örneklerinden biri. Sadece düşünsel alanda değil, sahada, sokakta ve sivil toplum alanında siyasetin ve kamusal tartışmanın farklı yüzlerini genç yaşta tecrübe etmiş olması, bugün gençlerle kurduğu bağı biraz da bundan. Her videoda, her tartışmada, her kitapta bir çağrı var: “Düşünelim. Tartışalım. Kendi aklımızla anlayalım.” Prof. Dr. Özgehan Şenyuva
…Peki, bu kitabı neden okumalıyız?
En azından ben neden okuyorum?
Çünkü Bahadırhan, Türkiye'de artık zayıflamış bir geleneği - entelektüel olma geleneğini - sürdüren isimlerden biri. “Halk” veya “yerli ve milli” olma iddiasıyla cehaletten prim kasmanın yaygınlaştığı, Anti-entelektüalizm ve aydın karşıtlığının neredeyse resmi ideolojiye dönüştüğü günümüzde yapıyor bunu. Akademisyen değil; olma iddiasında da değil. Fakat okuyor, düşünüyor, tartışıyor ve yazıyor. Türkiye'de “rant kültürü” ve polemik hızlı, fakat üretim yavaş. Bahadırhan ise, genç yaşında alışılmış kalıpların dışına çıkarak, neredeyse “tapınır gibi” düzenli, ısrarlı ve ısrarcı bir şekilde yazan bir figür. Amerikan siyasetindeki “public intellectual” dedikleri, siyasetin düşünsel omurgasını oluşturan o ara alanın Türkiye'deki ender örneklerinden biri. Sadece düşünsel alanda değil, sahada, sokakta ve sivil toplum alanında siyasetin ve kamusal tartışmanın farklı yüzlerini genç yaşta tecrübe etmiş olması, bugün gençlerle kurduğu bağı biraz da bundan. Her videoda, her tartışmada, her kitapta bir çağrı var: “Düşünelim. Tartışalım. Kendi aklımızla anlayalım.” Prof. Dr. Özgehan Şenyuva
En azından ben neden okuyorum?
Çünkü Bahadırhan, Türkiye'de artık zayıflamış bir geleneği - entelektüel olma geleneğini - sürdüren isimlerden biri. “Halk” veya “yerli ve milli” olma iddiasıyla cehaletten prim kasmanın yaygınlaştığı, Anti-entelektüalizm ve aydın karşıtlığının neredeyse resmi ideolojiye dönüştüğü günümüzde yapıyor bunu. Akademisyen değil; olma iddiasında da değil. Fakat okuyor, düşünüyor, tartışıyor ve yazıyor. Türkiye'de “rant kültürü” ve polemik hızlı, fakat üretim yavaş. Bahadırhan ise, genç yaşında alışılmış kalıpların dışına çıkarak, neredeyse “tapınır gibi” düzenli, ısrarlı ve ısrarcı bir şekilde yazan bir figür. Amerikan siyasetindeki “public intellectual” dedikleri, siyasetin düşünsel omurgasını oluşturan o ara alanın Türkiye'deki ender örneklerinden biri. Sadece düşünsel alanda değil, sahada, sokakta ve sivil toplum alanında siyasetin ve kamusal tartışmanın farklı yüzlerini genç yaşta tecrübe etmiş olması, bugün gençlerle kurduğu bağı biraz da bundan. Her videoda, her tartışmada, her kitapta bir çağrı var: “Düşünelim. Tartışalım. Kendi aklımızla anlayalım.” Prof. Dr. Özgehan Şenyuva
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.