#smrgKİTABEVİ Avrupa'da Müslümanlar - 2024
Editör:
Erkan Perşembe, Nebile Özmen
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6256748309
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
390
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
360,00
Havale/EFT ile:
349,20
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199240814
628011
https://www.simurgkitabevi.com/avrupada-muslumanlar-2024
Avrupa'da Müslümanlar - 2024 #smrgKİTABEVİ
360.00
YAZARLAR Ahmet Aslan, Ahmet Cihan, Bülent Keleş, Cemile Bayraktar, Erkan Perşembe, Ezgi Bilen, Hilmi Keleş, İhsan Çapcıoğlu, İlkay Şahin, İsa Kuyucuoğlu, Mustafa Çiçekler, Saliha Kocaman Wilutzki, Şirin Dilli, Tuğba Taşdemir, Yakup Çoştu, Zefir Ademi
İslam ve Hıristiyan dünya arasındaki karşılaşmalar, tarihsel süreçte her iki din mensuplarının Orta Doğu'da başlayıp Endülüs, Akdeniz ve Avrupa'nın ortalarına kadar genişleyen coğrafyalarda hâkim olabilme mücadeleleriyle geçmiştir. Son yüzyılda meydana gelen gelişmelere odaklandığımızda kıtada Müslüman toplumun geleceği, içine tam anlamıyla nüfuz edilemeyen girift bir fenomen olarak görünür olmaktadır. Avrupa'da son yüzyılda işçi göçleri ve mülteci akınlarıyla Müslümanların bugünkü var olma koşulları ve gelecekleri açısından soruna yaklaşıldığında onların uyumlu olabilme pozisyonları üzerine her iki tarafın sorumluluk bilinciyle yaklaşımının önemi anlaşılabilir. Tarihsel süreçte yaşanan gerilimlerin nispeten geride kaldığı günümüzde, Avrupalı Müslümanların, çokkültürlü bir dünyada var oluşlarını anlamlı kılabilmek için sorunlara bilimsel ölçekte önyargısız yaklaşılmalıdır. Bu çalışmamızın amacı ve en önemli iddiası bu kapsamda değerlendirilmelidir.
İslam ve Hıristiyan dünya arasındaki karşılaşmalar, tarihsel süreçte her iki din mensuplarının Orta Doğu'da başlayıp Endülüs, Akdeniz ve Avrupa'nın ortalarına kadar genişleyen coğrafyalarda hâkim olabilme mücadeleleriyle geçmiştir. Son yüzyılda meydana gelen gelişmelere odaklandığımızda kıtada Müslüman toplumun geleceği, içine tam anlamıyla nüfuz edilemeyen girift bir fenomen olarak görünür olmaktadır. Avrupa'da son yüzyılda işçi göçleri ve mülteci akınlarıyla Müslümanların bugünkü var olma koşulları ve gelecekleri açısından soruna yaklaşıldığında onların uyumlu olabilme pozisyonları üzerine her iki tarafın sorumluluk bilinciyle yaklaşımının önemi anlaşılabilir. Tarihsel süreçte yaşanan gerilimlerin nispeten geride kaldığı günümüzde, Avrupalı Müslümanların, çokkültürlü bir dünyada var oluşlarını anlamlı kılabilmek için sorunlara bilimsel ölçekte önyargısız yaklaşılmalıdır. Bu çalışmamızın amacı ve en önemli iddiası bu kapsamda değerlendirilmelidir.
YAZARLAR Ahmet Aslan, Ahmet Cihan, Bülent Keleş, Cemile Bayraktar, Erkan Perşembe, Ezgi Bilen, Hilmi Keleş, İhsan Çapcıoğlu, İlkay Şahin, İsa Kuyucuoğlu, Mustafa Çiçekler, Saliha Kocaman Wilutzki, Şirin Dilli, Tuğba Taşdemir, Yakup Çoştu, Zefir Ademi
İslam ve Hıristiyan dünya arasındaki karşılaşmalar, tarihsel süreçte her iki din mensuplarının Orta Doğu'da başlayıp Endülüs, Akdeniz ve Avrupa'nın ortalarına kadar genişleyen coğrafyalarda hâkim olabilme mücadeleleriyle geçmiştir. Son yüzyılda meydana gelen gelişmelere odaklandığımızda kıtada Müslüman toplumun geleceği, içine tam anlamıyla nüfuz edilemeyen girift bir fenomen olarak görünür olmaktadır. Avrupa'da son yüzyılda işçi göçleri ve mülteci akınlarıyla Müslümanların bugünkü var olma koşulları ve gelecekleri açısından soruna yaklaşıldığında onların uyumlu olabilme pozisyonları üzerine her iki tarafın sorumluluk bilinciyle yaklaşımının önemi anlaşılabilir. Tarihsel süreçte yaşanan gerilimlerin nispeten geride kaldığı günümüzde, Avrupalı Müslümanların, çokkültürlü bir dünyada var oluşlarını anlamlı kılabilmek için sorunlara bilimsel ölçekte önyargısız yaklaşılmalıdır. Bu çalışmamızın amacı ve en önemli iddiası bu kapsamda değerlendirilmelidir.
İslam ve Hıristiyan dünya arasındaki karşılaşmalar, tarihsel süreçte her iki din mensuplarının Orta Doğu'da başlayıp Endülüs, Akdeniz ve Avrupa'nın ortalarına kadar genişleyen coğrafyalarda hâkim olabilme mücadeleleriyle geçmiştir. Son yüzyılda meydana gelen gelişmelere odaklandığımızda kıtada Müslüman toplumun geleceği, içine tam anlamıyla nüfuz edilemeyen girift bir fenomen olarak görünür olmaktadır. Avrupa'da son yüzyılda işçi göçleri ve mülteci akınlarıyla Müslümanların bugünkü var olma koşulları ve gelecekleri açısından soruna yaklaşıldığında onların uyumlu olabilme pozisyonları üzerine her iki tarafın sorumluluk bilinciyle yaklaşımının önemi anlaşılabilir. Tarihsel süreçte yaşanan gerilimlerin nispeten geride kaldığı günümüzde, Avrupalı Müslümanların, çokkültürlü bir dünyada var oluşlarını anlamlı kılabilmek için sorunlara bilimsel ölçekte önyargısız yaklaşılmalıdır. Bu çalışmamızın amacı ve en önemli iddiası bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.