#smrgKİTABEVİ Bakılmayan Pencere - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
12x21
Sayfa Sayısı:
122
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
120,60
Havale/EFT ile:
116,98
1199253170
640300
https://www.simurgkitabevi.com/bakilmayan-pencere-2025
Bakılmayan Pencere - 2025 #smrgKİTABEVİ
120.60
Annem ve babam ayrıldıktan sonra hareket hâlinde olan tek kişi bendim. Kurulu bir düzen arasında gidip gelen hep ben. Altüst olan düzenimin öncesini hatırlıyorum. Annem ve babamın yan yana olduğu vakitleri... Sessizliğin gelip çöreklendiği zamanlardı. Biri bu sessizliği bozarsa gizliden gizliye büyüyen çığ, bir anda odaya dolardı. Evin üstüne düşen o yıkıntı altında günlerce yaşardık. Sonra biri çığı kaldırmak için adım atardı. Kalıntılar tam erimeye başlamışken bir rüzgâr her şeyi dondururdu. Bütün birikmişliğiyle yeni bir çığı harekete geçiren bir ses. Tuba Karatop, ayrılmış eşlerin, yarım kalan sevgilerin, kopmaz sanılan bağların, bakılmayan pencerelerin izini sürüyor. Bu öykülerde, azar azar birikmiş kar yığınlarını harekete geçiren bir ses var. Anlatıcının yanında değil, öyküde görünmeyen kahramanların yanında durarak ezber bozuyor Karatop. Babaya göstermediği sevinci çiçeğe gösteren anne, torunundan başka herkesi tanıyan anneanne, kanadı kesilen güvercinler, istenmeyen papağanlar ykülerde kendine yer bulurken kalıntılar yavaş yavaş birikiyor, büyüyor. Kar gibi.
Annem ve babam ayrıldıktan sonra hareket hâlinde olan tek kişi bendim. Kurulu bir düzen arasında gidip gelen hep ben. Altüst olan düzenimin öncesini hatırlıyorum. Annem ve babamın yan yana olduğu vakitleri... Sessizliğin gelip çöreklendiği zamanlardı. Biri bu sessizliği bozarsa gizliden gizliye büyüyen çığ, bir anda odaya dolardı. Evin üstüne düşen o yıkıntı altında günlerce yaşardık. Sonra biri çığı kaldırmak için adım atardı. Kalıntılar tam erimeye başlamışken bir rüzgâr her şeyi dondururdu. Bütün birikmişliğiyle yeni bir çığı harekete geçiren bir ses. Tuba Karatop, ayrılmış eşlerin, yarım kalan sevgilerin, kopmaz sanılan bağların, bakılmayan pencerelerin izini sürüyor. Bu öykülerde, azar azar birikmiş kar yığınlarını harekete geçiren bir ses var. Anlatıcının yanında değil, öyküde görünmeyen kahramanların yanında durarak ezber bozuyor Karatop. Babaya göstermediği sevinci çiçeğe gösteren anne, torunundan başka herkesi tanıyan anneanne, kanadı kesilen güvercinler, istenmeyen papağanlar ykülerde kendine yer bulurken kalıntılar yavaş yavaş birikiyor, büyüyor. Kar gibi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.