#smrgKİTABEVİ Böyle mi Olacaktı - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Stok Kodu:
1199253441
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
222
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
255,00
Havale/EFT ile: 247,35
1199253441
640588
Böyle mi Olacaktı -        2025
Böyle mi Olacaktı - 2025 #smrgKİTABEVİ
255.00
“Köylünün geçmiş yıllardan deneyimlerine göre kışın sert geçeceğinin işaretini veren -şehre giderken arabanın içinden gördükleri- kavakların yaprak dökümü tepeden başlamıştı. Yaprak dökümü üzerinden bu öngörünün etkisi, bölge insanının kişiliğini biçimlendiren burçlar kadar etkiliydi. O günlerde yağacak karla fiilen başlayacak kışın nasıl geçeceği, kavak ağacının yaprak dökümüne bağlamak, bozkırın ortasında meteorolojiden sorumlu bilim adamı olmak gibi bir şeydi. Güneşin sabahtan bu yana görünmediği ama en küçük bir toz bulutu olmayınca insanın içini açan yumuşak havanın hoşluğu vardı. Gökyüzünün kapanmasıyla ortaya çıkan kasım ayı griliğine dönen bu havada, küçük bir esinti bile yoktu. Ama daha sonbahar bitmeden kışın geldiğini gösteren gri bulutların ağırlaştırdığı hava saat geçtikçe soğuyor, âdeta kanı çekilen tüm köy halkını üşütüyordu. O an Hasan Dağı tarafından V şeklinde gelen bir kaz sürüsü, sıcak güney illerinin hayat dolu sulak havzalarına doğru vak vaklarla geçip gidiyordu. Görünmeyen güneşin batma saati yaklaşırken öbekler hâlinde görülen damlardaki insanlar bacaları tütmeye başlayan evlerine doğru çekiliyordu. İyice soğumaya başlayan havanın ortaya çıkardığı bu hareketlilik, hayatın bitmek üzere olduğunun işareti olarak kış günlerinin fiilen başladığını gösteriyordu.”
“Köylünün geçmiş yıllardan deneyimlerine göre kışın sert geçeceğinin işaretini veren -şehre giderken arabanın içinden gördükleri- kavakların yaprak dökümü tepeden başlamıştı. Yaprak dökümü üzerinden bu öngörünün etkisi, bölge insanının kişiliğini biçimlendiren burçlar kadar etkiliydi. O günlerde yağacak karla fiilen başlayacak kışın nasıl geçeceği, kavak ağacının yaprak dökümüne bağlamak, bozkırın ortasında meteorolojiden sorumlu bilim adamı olmak gibi bir şeydi. Güneşin sabahtan bu yana görünmediği ama en küçük bir toz bulutu olmayınca insanın içini açan yumuşak havanın hoşluğu vardı. Gökyüzünün kapanmasıyla ortaya çıkan kasım ayı griliğine dönen bu havada, küçük bir esinti bile yoktu. Ama daha sonbahar bitmeden kışın geldiğini gösteren gri bulutların ağırlaştırdığı hava saat geçtikçe soğuyor, âdeta kanı çekilen tüm köy halkını üşütüyordu. O an Hasan Dağı tarafından V şeklinde gelen bir kaz sürüsü, sıcak güney illerinin hayat dolu sulak havzalarına doğru vak vaklarla geçip gidiyordu. Görünmeyen güneşin batma saati yaklaşırken öbekler hâlinde görülen damlardaki insanlar bacaları tütmeye başlayan evlerine doğru çekiliyordu. İyice soğumaya başlayan havanın ortaya çıkardığı bu hareketlilik, hayatın bitmek üzere olduğunun işareti olarak kış günlerinin fiilen başladığını gösteriyordu.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat