(...) Abdullah Cevdet, Rubaiyatı Hayyam'da şöyle diyor aşağı yukarı: Hayyam'ın dörtlüklerinin her basımında, insan, içinden çıkılması pek güç bir sorun karşısında kalıyor. Hayyam'ın dörtlükleri diye toplanan şiirler sahiden Hayyam'ın mıdır? (...)
(...) Ben daha çok Abdullah Cevdet'in, Asaf Halet Çelebi'nin, Abdülbaki Gölpınarlı'nın çevirilerinden yararlanarak yüz dörtlük seçtim, yenileştirdim. Bu dörtlükleri seçerken, birbirlerine benzememelerine çalıştım. Bunların içinde Hayyam'ın olmayan bir iki tane belki çıkar.
Hayyam, insana önem verir. İnsanın özgürlüğüne önem verir. Alçakgönüllülüğü, olduğu gibi görünmeyi, fikir ve vicdan özgürlüğüne bağlanmayı, yiğit bir yürek taşımayı, yalandan ve ikiyüzlülükten iğrenmeyi, insanın insana kulluk etmeden yaşamasını öğütler. "Bugünden kendini yok sayacaksın, kendi buyruğunda bey gibi yaşayacaksın," diyor Hayyam. "Geçmişi düşünmeyeceksin, gelecekten korkmayacaksın." Hayyam bunları bize, günümüzü gün etmek için mi söylüyor? Hiç sanmam. İnsanoğluna yaşamanın yollarını açıyor bir bakıma. Karanlıklar içinde yolunu şaşırmış insana yol gösteriyor. Yüz bin yıl sonraki geleceği bile düşünüyor Hayyam: Yüz bin yıl sonra, yerin altından otlar gibi, yeşil yeşil, çıkma umudu. Tertemiz, ak yüreğini dünyaya bir gökyüzü açmak, insanoğlu için varını yoğunu cömertçe harcamak, galiba yalnız Hayyam gibilere, büyük ozanlara, büyük sanatçılara vergi. Tanrı gibi gökyüzüne uzanabilseydim, Canına okurdum şu feleğin, canına. Bir dünya kurardım, gönlümce, yepyeni, Ey insan, derdim, ey insan, Dile benden ne dilersen.
(...) Abdullah Cevdet, Rubaiyatı Hayyam'da şöyle diyor aşağı yukarı: Hayyam'ın dörtlüklerinin her basımında, insan, içinden çıkılması pek güç bir sorun karşısında kalıyor. Hayyam'ın dörtlükleri diye toplanan şiirler sahiden Hayyam'ın mıdır? (...)
(...) Ben daha çok Abdullah Cevdet'in, Asaf Halet Çelebi'nin, Abdülbaki Gölpınarlı'nın çevirilerinden yararlanarak yüz dörtlük seçtim, yenileştirdim. Bu dörtlükleri seçerken, birbirlerine benzememelerine çalıştım. Bunların içinde Hayyam'ın olmayan bir iki tane belki çıkar.
Hayyam, insana önem verir. İnsanın özgürlüğüne önem verir. Alçakgönüllülüğü, olduğu gibi görünmeyi, fikir ve vicdan özgürlüğüne bağlanmayı, yiğit bir yürek taşımayı, yalandan ve ikiyüzlülükten iğrenmeyi, insanın insana kulluk etmeden yaşamasını öğütler. "Bugünden kendini yok sayacaksın, kendi buyruğunda bey gibi yaşayacaksın," diyor Hayyam. "Geçmişi düşünmeyeceksin, gelecekten korkmayacaksın." Hayyam bunları bize, günümüzü gün etmek için mi söylüyor? Hiç sanmam. İnsanoğluna yaşamanın yollarını açıyor bir bakıma. Karanlıklar içinde yolunu şaşırmış insana yol gösteriyor. Yüz bin yıl sonraki geleceği bile düşünüyor Hayyam: Yüz bin yıl sonra, yerin altından otlar gibi, yeşil yeşil, çıkma umudu. Tertemiz, ak yüreğini dünyaya bir gökyüzü açmak, insanoğlu için varını yoğunu cömertçe harcamak, galiba yalnız Hayyam gibilere, büyük ozanlara, büyük sanatçılara vergi. Tanrı gibi gökyüzüne uzanabilseydim, Canına okurdum şu feleğin, canına. Bir dünya kurardım, gönlümce, yepyeni, Ey insan, derdim, ey insan, Dile benden ne dilersen.