#smrgSAHAF Cemre: Kültür, Sanat ve Edebiyat Üzerine Politik Yazılar -

Stok Kodu:
1199159308
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
150 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1990
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199159308
545462
Cemre: Kültür, Sanat ve Edebiyat Üzerine Politik Yazılar -
Cemre: Kültür, Sanat ve Edebiyat Üzerine Politik Yazılar - #smrgSAHAF
0.00
Yeşilçam olarak özetlenen ve tanınan Türk Sineması'nın müzmin hastalıklarından birisi de, dönem dönem sarıldikları salgınlardır. Bir dönemlerin karate filmleri, onları takiben gelen seks furyası, nihayet ideolojik filmler gibi...

Sinemaya para bağlayan yapımcılar piyasada İŞ YAPAN filmin benzerlerini yapmaktan geri durmazlar...

İşte; UMUT'a UMUT bağlayanların korkuları da bu Yeşilçam mantığının işlemesinden kaynaklanmaktadır. Ya şimdi yapımcılar, MİNYELİ ABDULLAH'ın İŞ YAPTIĞINI görerek, MİNYELİ ABDULLAH türü filmlere ağırlık verirlerse? Ya sinemalar sokaklarda bile görmeye tahammül edemedikleri insanlar tarafından ele geçirilirse... O halde; tiyatrocularımız da sinemacılarımız da bir kere olsun oturup düşünmeli, kime hitap ettiklerini bilmelidirler. Yoksa, "bu halk birşeyden anlamıyor abi" basitliğiyle çözüm bulmayı sürdürdükleri müddetçe, sokaklarda seyirci tavlamaya daha çok çalışmaları gerekecektir. Türk seyircisi hazırdır. Ama kendisini rahatsız etmeyecek, fikirlerine ve inançlarına saygılı eserleri görmek İstemektedir perdede sahnede. Milli günlerinde TV'sinde doğru dürüst bir kahramanlık veya biyografik film gösteremeyen insanımıza, Amerikan kahramanlarını ezberletenler yanılgılarından ne zaman dönerler bilemeyiz elbette. Ama biz; başkalarının yanılgılardan dönmelerini beklemek durumunda değiliz. Olmamalıyız da... Asıl "söylenecek SÖZ" sahibi olan biziz. TEZ bizde... Sinemada da bizde, tiyatroda da bizde, basında da bizde... Yeter ki BİZ, ANTİTEZ ile mücadele silahını bırakıp, TEZ ile ortaya çıkmayı öğrenelim.

Yeşilçam olarak özetlenen ve tanınan Türk Sineması'nın müzmin hastalıklarından birisi de, dönem dönem sarıldikları salgınlardır. Bir dönemlerin karate filmleri, onları takiben gelen seks furyası, nihayet ideolojik filmler gibi...

Sinemaya para bağlayan yapımcılar piyasada İŞ YAPAN filmin benzerlerini yapmaktan geri durmazlar...

İşte; UMUT'a UMUT bağlayanların korkuları da bu Yeşilçam mantığının işlemesinden kaynaklanmaktadır. Ya şimdi yapımcılar, MİNYELİ ABDULLAH'ın İŞ YAPTIĞINI görerek, MİNYELİ ABDULLAH türü filmlere ağırlık verirlerse? Ya sinemalar sokaklarda bile görmeye tahammül edemedikleri insanlar tarafından ele geçirilirse... O halde; tiyatrocularımız da sinemacılarımız da bir kere olsun oturup düşünmeli, kime hitap ettiklerini bilmelidirler. Yoksa, "bu halk birşeyden anlamıyor abi" basitliğiyle çözüm bulmayı sürdürdükleri müddetçe, sokaklarda seyirci tavlamaya daha çok çalışmaları gerekecektir. Türk seyircisi hazırdır. Ama kendisini rahatsız etmeyecek, fikirlerine ve inançlarına saygılı eserleri görmek İstemektedir perdede sahnede. Milli günlerinde TV'sinde doğru dürüst bir kahramanlık veya biyografik film gösteremeyen insanımıza, Amerikan kahramanlarını ezberletenler yanılgılarından ne zaman dönerler bilemeyiz elbette. Ama biz; başkalarının yanılgılardan dönmelerini beklemek durumunda değiliz. Olmamalıyız da... Asıl "söylenecek SÖZ" sahibi olan biziz. TEZ bizde... Sinemada da bizde, tiyatroda da bizde, basında da bizde... Yeter ki BİZ, ANTİTEZ ile mücadele silahını bırakıp, TEZ ile ortaya çıkmayı öğrenelim.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat