#smrgKİTABEVİ Delilik - Hölderlin'in Deliliği : Alışılmış Bir Hayatın Kroniği (1806-1843) - 2022
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
Poetika
ISBN-10:
9786258094954
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
248
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Çeviren:
Kemal Atakay
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
La Follia di Holderlin
Kategori:
indirimli
117,60
Havale/EFT ile:
114,07
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199019366
405468
https://www.simurgkitabevi.com/delilik-holderlinin-deliligi-alisilmis-bir-hayatin-kronigi-1806-1843-2022
Delilik - Hölderlin'in Deliliği : Alışılmış Bir Hayatın Kroniği (1806-1843) - 2022 #smrgKİTABEVİ
117.60
“Hölderlin, kırk yaşında aklını yitirmeyi makul buldu.” R. Walser Hölderlin'in hayatı, tam ortasında ikiye bölünü. 1770 ile 1806 arasındaki ilk 36 yılında gündelik hayattan fazlaca uzak olmaktan korksa bile, gücü ölçüsünde zamanının dünyasında yaşayıp o dünyanın olaylarına katılan Hölderlin, 1807 ile 1843 arasındaki ikinci 36 yılını bir duvar onu dış dünyadan ayırıyormuşçasına temastan kaçarak olaylardan uzakta geçirir ve hayata karşı tavrını, her tü tarihsel niteliğin izlerini silmek üzerine kurar.
Hölderlin'in Deliliği, Hölderlin'in, hayatının ikinci yarısında delilik teşhisini gönüllü olarak kabul etmesi üzerine Giorgio Agamben'in bu durumun nedenlerine felsefi açıdan eğildiği bir kroniktir. Agamben, Hölderlin'de aktif ve pasif, kamusal ve özel, akıl ve delilik, güç ve eylem, komik ve trajik arasındaki karşıtlığı etkisiz hale getiren ve Hölderlin'in Batı düşüncesine bıraktığı politik mirası temsil eden alışılmış bir yaşam görü. Alışılmış yaşam, şiirsel bir yaşamdır; kararlaştırılamayacak veya emredilemeyecek bir şekilde, insanlığı şiirsel olarak içinde yaşatır. Hayatın kendisi de dahil olmak üzere her sanatta ve çalışmada başarısızlığı tek kader olarak kabul eden bir hayat...
Hölderlin'in Deliliği, Hölderlin'in, hayatının ikinci yarısında delilik teşhisini gönüllü olarak kabul etmesi üzerine Giorgio Agamben'in bu durumun nedenlerine felsefi açıdan eğildiği bir kroniktir. Agamben, Hölderlin'de aktif ve pasif, kamusal ve özel, akıl ve delilik, güç ve eylem, komik ve trajik arasındaki karşıtlığı etkisiz hale getiren ve Hölderlin'in Batı düşüncesine bıraktığı politik mirası temsil eden alışılmış bir yaşam görü. Alışılmış yaşam, şiirsel bir yaşamdır; kararlaştırılamayacak veya emredilemeyecek bir şekilde, insanlığı şiirsel olarak içinde yaşatır. Hayatın kendisi de dahil olmak üzere her sanatta ve çalışmada başarısızlığı tek kader olarak kabul eden bir hayat...
“Hölderlin, kırk yaşında aklını yitirmeyi makul buldu.” R. Walser Hölderlin'in hayatı, tam ortasında ikiye bölünü. 1770 ile 1806 arasındaki ilk 36 yılında gündelik hayattan fazlaca uzak olmaktan korksa bile, gücü ölçüsünde zamanının dünyasında yaşayıp o dünyanın olaylarına katılan Hölderlin, 1807 ile 1843 arasındaki ikinci 36 yılını bir duvar onu dış dünyadan ayırıyormuşçasına temastan kaçarak olaylardan uzakta geçirir ve hayata karşı tavrını, her tü tarihsel niteliğin izlerini silmek üzerine kurar.
Hölderlin'in Deliliği, Hölderlin'in, hayatının ikinci yarısında delilik teşhisini gönüllü olarak kabul etmesi üzerine Giorgio Agamben'in bu durumun nedenlerine felsefi açıdan eğildiği bir kroniktir. Agamben, Hölderlin'de aktif ve pasif, kamusal ve özel, akıl ve delilik, güç ve eylem, komik ve trajik arasındaki karşıtlığı etkisiz hale getiren ve Hölderlin'in Batı düşüncesine bıraktığı politik mirası temsil eden alışılmış bir yaşam görü. Alışılmış yaşam, şiirsel bir yaşamdır; kararlaştırılamayacak veya emredilemeyecek bir şekilde, insanlığı şiirsel olarak içinde yaşatır. Hayatın kendisi de dahil olmak üzere her sanatta ve çalışmada başarısızlığı tek kader olarak kabul eden bir hayat...
Hölderlin'in Deliliği, Hölderlin'in, hayatının ikinci yarısında delilik teşhisini gönüllü olarak kabul etmesi üzerine Giorgio Agamben'in bu durumun nedenlerine felsefi açıdan eğildiği bir kroniktir. Agamben, Hölderlin'de aktif ve pasif, kamusal ve özel, akıl ve delilik, güç ve eylem, komik ve trajik arasındaki karşıtlığı etkisiz hale getiren ve Hölderlin'in Batı düşüncesine bıraktığı politik mirası temsil eden alışılmış bir yaşam görü. Alışılmış yaşam, şiirsel bir yaşamdır; kararlaştırılamayacak veya emredilemeyecek bir şekilde, insanlığı şiirsel olarak içinde yaşatır. Hayatın kendisi de dahil olmak üzere her sanatta ve çalışmada başarısızlığı tek kader olarak kabul eden bir hayat...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.