#smrgKİTABEVİ Dilhun - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786256165199
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
550
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
513,50
Havale/EFT ile:
498,10
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199251121
638119
https://www.simurgkitabevi.com/dilhun-2025
Dilhun - 2025 #smrgKİTABEVİ
513.50
Dilhun – Pınar Yiğitoğulları
Son yıllarda ahlakçılığın insan onurunu alaşağı eden, insanın özel ve kişisel alanını hiçe sayan onlarca türüne şahit olsak da Albert Camus'nun da dediği gibi aslında “Ahlaksızlık çoğu kez yalnızca başkalarının güvenini kötüye kullanmaktır.” Gerçek ahlaki çürüme ve toplumun bu çürüme karşısında günden güne uzuvlarını kaybediyor olması pek çoğumuzun haklıdan değil güçlüden yana duran, anı kurtarmaya meyilli gizli ve sessiz ortaklığıyla devleşerek büyüyor. Sonunda hepimizin altında kalacağı şüphe götürmeyen bu dev felaketin önüne geçebilecek işleyen bir adalet sistemi ise yok.
Adaletin olmadığı yerde insan onurunu ve umudunu kaybetmeden nasıl yaşar? Ben bu soruyla yıllarca boğuştum. Adaleti bireysel olarak sağlama gücüm olmasa bile yılların birikmiş irinini, cerrah titizliğiyle ince ince ruhundan neşterle kazıyıp hikâyeye dönüştürerek, onlara benden azade bir hayat verip özgürleşme yolunu seçtim. Belki bu vesileyle daha fazla zarar görmeyeceğim artık. Kim bilir? “Bir insan tek başına adaleti kuramaz ama tek başına adaletsizliği reddedebilir.”
-Albert Camus
Son yıllarda ahlakçılığın insan onurunu alaşağı eden, insanın özel ve kişisel alanını hiçe sayan onlarca türüne şahit olsak da Albert Camus'nun da dediği gibi aslında “Ahlaksızlık çoğu kez yalnızca başkalarının güvenini kötüye kullanmaktır.” Gerçek ahlaki çürüme ve toplumun bu çürüme karşısında günden güne uzuvlarını kaybediyor olması pek çoğumuzun haklıdan değil güçlüden yana duran, anı kurtarmaya meyilli gizli ve sessiz ortaklığıyla devleşerek büyüyor. Sonunda hepimizin altında kalacağı şüphe götürmeyen bu dev felaketin önüne geçebilecek işleyen bir adalet sistemi ise yok.
Adaletin olmadığı yerde insan onurunu ve umudunu kaybetmeden nasıl yaşar? Ben bu soruyla yıllarca boğuştum. Adaleti bireysel olarak sağlama gücüm olmasa bile yılların birikmiş irinini, cerrah titizliğiyle ince ince ruhundan neşterle kazıyıp hikâyeye dönüştürerek, onlara benden azade bir hayat verip özgürleşme yolunu seçtim. Belki bu vesileyle daha fazla zarar görmeyeceğim artık. Kim bilir? “Bir insan tek başına adaleti kuramaz ama tek başına adaletsizliği reddedebilir.”
-Albert Camus
Dilhun – Pınar Yiğitoğulları
Son yıllarda ahlakçılığın insan onurunu alaşağı eden, insanın özel ve kişisel alanını hiçe sayan onlarca türüne şahit olsak da Albert Camus'nun da dediği gibi aslında “Ahlaksızlık çoğu kez yalnızca başkalarının güvenini kötüye kullanmaktır.” Gerçek ahlaki çürüme ve toplumun bu çürüme karşısında günden güne uzuvlarını kaybediyor olması pek çoğumuzun haklıdan değil güçlüden yana duran, anı kurtarmaya meyilli gizli ve sessiz ortaklığıyla devleşerek büyüyor. Sonunda hepimizin altında kalacağı şüphe götürmeyen bu dev felaketin önüne geçebilecek işleyen bir adalet sistemi ise yok.
Adaletin olmadığı yerde insan onurunu ve umudunu kaybetmeden nasıl yaşar? Ben bu soruyla yıllarca boğuştum. Adaleti bireysel olarak sağlama gücüm olmasa bile yılların birikmiş irinini, cerrah titizliğiyle ince ince ruhundan neşterle kazıyıp hikâyeye dönüştürerek, onlara benden azade bir hayat verip özgürleşme yolunu seçtim. Belki bu vesileyle daha fazla zarar görmeyeceğim artık. Kim bilir? “Bir insan tek başına adaleti kuramaz ama tek başına adaletsizliği reddedebilir.”
-Albert Camus
Son yıllarda ahlakçılığın insan onurunu alaşağı eden, insanın özel ve kişisel alanını hiçe sayan onlarca türüne şahit olsak da Albert Camus'nun da dediği gibi aslında “Ahlaksızlık çoğu kez yalnızca başkalarının güvenini kötüye kullanmaktır.” Gerçek ahlaki çürüme ve toplumun bu çürüme karşısında günden güne uzuvlarını kaybediyor olması pek çoğumuzun haklıdan değil güçlüden yana duran, anı kurtarmaya meyilli gizli ve sessiz ortaklığıyla devleşerek büyüyor. Sonunda hepimizin altında kalacağı şüphe götürmeyen bu dev felaketin önüne geçebilecek işleyen bir adalet sistemi ise yok.
Adaletin olmadığı yerde insan onurunu ve umudunu kaybetmeden nasıl yaşar? Ben bu soruyla yıllarca boğuştum. Adaleti bireysel olarak sağlama gücüm olmasa bile yılların birikmiş irinini, cerrah titizliğiyle ince ince ruhundan neşterle kazıyıp hikâyeye dönüştürerek, onlara benden azade bir hayat verip özgürleşme yolunu seçtim. Belki bu vesileyle daha fazla zarar görmeyeceğim artık. Kim bilir? “Bir insan tek başına adaleti kuramaz ama tek başına adaletsizliği reddedebilir.”
-Albert Camus
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.