#smrgSAHAF Dor Ali -

Stok Kodu:
1199011151
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
128 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
1995
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199011151
397315
Dor Ali -
Dor Ali - #smrgSAHAF
0.00
Behzat Ay'ın "Köy Romancıları" denilen gruptan biraz farklı bir yola girdiği iyice belli oluyor. Her şeyden önce, Behzat Ay'ın eski köyün yaşayacağına, hele eğitim yoluyla kalkınacağına inanmadığı görülüyor. Üstelik eski ve töresel köye karşı tutkulu bir hayranlığı da yok. Köyün geçmişinde olduğu gibi bugünkü evriminde ve yaşayışının temelindede hangi güçlerin tayin edici roller oynadıklarını açıkça ortaya koyuyor. Köylü ile palazlanan kasabalı, yine köylü ile devlet güçlerine ve politik örgütüne dayanan ağa arasındaki çatışmalarda, öğretmenin artık rol oynayacak bir gücü kalmadığını da yazar çok iyi biliyor. Bu küçük romanda, Dor Ali'nin özgür ve küçük tüprak sahibi köylü olarak neden dolayı artık toprağa tutunaca ve yaşayacak gücü kalmadığını, 1950'den sonra gelişen şartların, makineleşmiş büyük tarımın küçük çiftçiyi nasıl ezdiğini, ağaların ellerinde toplanan büyük toprakların nasıl olup da büyük işletmeler haline geldiklerini, olayların içinde yaşamış gözlemcilere has bir sağlamlıkla ortaya koyuyor. Eserinin bütün küçük görünüşüne rağmen, temele oturttuğu sorun, bunun köylülerin hayat dramlarına bağlanarak işlenişi, yazarın gerçekçilik anlayışının sağlamlığını ortaya koyuyor. Eserin güçlü oluşu, yalnız kuruluşundan ve gerçeklerin temelde gelişen toplum evrimindeki yürüyüşe dengeli ve sağlam bağlarla bağlanışından gelmiyor. Behzat Ay, daha başka ve önemli bir gerçeğin belirişine dikkati çekiyor: Yenik düşen küçük köylü insanlarının büyük şehre dökülürken, yeni bir bilinçleşmeye ve uyanma aşamasına geçtiğini, küçük köylü olmanın töresel inançları ve dünya görüşünden yavaş yavaş koptuğunu da ortaya koymaya çalışıyor.
Behzat Ay'ın "Köy Romancıları" denilen gruptan biraz farklı bir yola girdiği iyice belli oluyor. Her şeyden önce, Behzat Ay'ın eski köyün yaşayacağına, hele eğitim yoluyla kalkınacağına inanmadığı görülüyor. Üstelik eski ve töresel köye karşı tutkulu bir hayranlığı da yok. Köyün geçmişinde olduğu gibi bugünkü evriminde ve yaşayışının temelindede hangi güçlerin tayin edici roller oynadıklarını açıkça ortaya koyuyor. Köylü ile palazlanan kasabalı, yine köylü ile devlet güçlerine ve politik örgütüne dayanan ağa arasındaki çatışmalarda, öğretmenin artık rol oynayacak bir gücü kalmadığını da yazar çok iyi biliyor. Bu küçük romanda, Dor Ali'nin özgür ve küçük tüprak sahibi köylü olarak neden dolayı artık toprağa tutunaca ve yaşayacak gücü kalmadığını, 1950'den sonra gelişen şartların, makineleşmiş büyük tarımın küçük çiftçiyi nasıl ezdiğini, ağaların ellerinde toplanan büyük toprakların nasıl olup da büyük işletmeler haline geldiklerini, olayların içinde yaşamış gözlemcilere has bir sağlamlıkla ortaya koyuyor. Eserinin bütün küçük görünüşüne rağmen, temele oturttuğu sorun, bunun köylülerin hayat dramlarına bağlanarak işlenişi, yazarın gerçekçilik anlayışının sağlamlığını ortaya koyuyor. Eserin güçlü oluşu, yalnız kuruluşundan ve gerçeklerin temelde gelişen toplum evrimindeki yürüyüşe dengeli ve sağlam bağlarla bağlanışından gelmiyor. Behzat Ay, daha başka ve önemli bir gerçeğin belirişine dikkati çekiyor: Yenik düşen küçük köylü insanlarının büyük şehre dökülürken, yeni bir bilinçleşmeye ve uyanma aşamasına geçtiğini, küçük köylü olmanın töresel inançları ve dünya görüşünden yavaş yavaş koptuğunu da ortaya koymaya çalışıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat