#smrgKİTABEVİ Dört Günlük Bir Aşk Hikâyesi - 2016

DÖRT KISA GÜNDEN ELLERİNDE KALAN, ANISI HİÇ SİLİNMEYECEK BİR AŞKTI.
İnsan bazen dört güne bir ömrü sığdırmaya kalkar. Yıllarca kalbinde taşıdığı bir aşkı dört güne sığdırmaya ya da. Hangisi daha zordur peki, bir yaşamı eksiltmek mi yoksa bir aşkı eskitmek mi?
Kendini başka bir kalbe sığdırmak yerine, kalbini emanet eder insan bir diğer kalbe... Ve bu, en büyük savaştır aslında.
Mehmet, bir savaştan kaçmak için, bambaşka savaşların ortasına attı kendini. Aslı, yüreğindeki savaş alanını bir türlü terk edemedi. Enkazında kendini ve Mehmet'i aramaktan hiç vazgeçmedi. İkiyken bir olmak, çekip gitmekti tüm arzuları.
Havaalanında filizlenen bir aşkın, gitmekten başka çaresi var mıydı zaten? Yolculukları sadece dört gün sürdü. Aşkları ise bir ömür valizlerinde durdu.
Aşk ölmez… Yaşanmadıkça
CANSU PAK 1968 yılının Haziran'ında İzmir'de doğdu. İzmir'in sokaklarında koşup oynadı, okullarına gitti. İstanbul'da mimar oldu. Mimarlık bilgisini sadece sokak kedileri ve köpekleri için ev yapmakta kullandı. Günlerini değişik ajanslar için illüstrasyon yaparak, gecelerini ise hayatının aşkına baygın baygın bakarak geçiriyor. Dört Günlük Bir Aşk Hikâyesi ilk romanı.
DÖRT KISA GÜNDEN ELLERİNDE KALAN, ANISI HİÇ SİLİNMEYECEK BİR AŞKTI.
İnsan bazen dört güne bir ömrü sığdırmaya kalkar. Yıllarca kalbinde taşıdığı bir aşkı dört güne sığdırmaya ya da. Hangisi daha zordur peki, bir yaşamı eksiltmek mi yoksa bir aşkı eskitmek mi?
Kendini başka bir kalbe sığdırmak yerine, kalbini emanet eder insan bir diğer kalbe... Ve bu, en büyük savaştır aslında.
Mehmet, bir savaştan kaçmak için, bambaşka savaşların ortasına attı kendini. Aslı, yüreğindeki savaş alanını bir türlü terk edemedi. Enkazında kendini ve Mehmet'i aramaktan hiç vazgeçmedi. İkiyken bir olmak, çekip gitmekti tüm arzuları.
Havaalanında filizlenen bir aşkın, gitmekten başka çaresi var mıydı zaten? Yolculukları sadece dört gün sürdü. Aşkları ise bir ömür valizlerinde durdu.
Aşk ölmez… Yaşanmadıkça
CANSU PAK 1968 yılının Haziran'ında İzmir'de doğdu. İzmir'in sokaklarında koşup oynadı, okullarına gitti. İstanbul'da mimar oldu. Mimarlık bilgisini sadece sokak kedileri ve köpekleri için ev yapmakta kullandı. Günlerini değişik ajanslar için illüstrasyon yaparak, gecelerini ise hayatının aşkına baygın baygın bakarak geçiriyor. Dört Günlük Bir Aşk Hikâyesi ilk romanı.