#smrgKİTABEVİ Dünya Savaşından Alman Felsefesi mi Sorumlu : Alman Felsefesi ve Siyaset - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6255888679
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
112
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
M. Murtaza Özeren
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
167,30
Havale/EFT ile:
162,28
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199246524
633674
https://www.simurgkitabevi.com/dunya-savasindan-alman-felsefesi-mi-sorumlu-alman-felsefesi-ve-siyaset-2025
Dünya Savaşından Alman Felsefesi mi Sorumlu : Alman Felsefesi ve Siyaset - 2025 #smrgKİTABEVİ
167.30
Fikirler dünyayı şekillendirir mi?
Felsefe, savaşın görünmez hazırlayıcısı olabilir mi?
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından tüm dünyanın aklını kurcalayan bir soru vardı: Bu felaketten yalnızca siyasî çıkarlar mı, yoksa bir milletin düşünce biçimi mi sorumluydu? Alman felsefesinin, özellikle de Kant'tan Hegel'e uzanan idealist geleneklerin savaşın entelektüel zeminini hazırladığı iddiası, dönemin en hararetli tartışmalarından biriydi.
Amerikalı filozof John Dewey, 1915'te verdiği üç konferanstan oluşan bu kitapta söz konusu tartışmayı derinlemesine ele alıyor. Dewey, Alman felsefesinin Alman siyasetine etkilerini inceleyerek Almanya'nın savaşa nasıl girdiğini anlamaya çalışıyor. Luther'den 20. yüzyılın başlarına kadar Alman felsefesi ve siyasetine kapsamlı bir genel bakış sunan Dewey, bir dizi kritik soruya yanıt arıyor: Alman felsefesinin özgürlük ve ahlâk anlayışı nasıl oldu da devlete mutlak itaat fikrine dönüştü? Kant'ın iki dünyası (fenomenal ve numenal), Alman siyasetinin yapısını ve disiplin anlayışını nasıl etkiledi? Felsefi idealizm, nasıl bir ulusal kader duygusuna ve “kültür misyonu” anlayışına kaynaklık etti? Dewey'in savaşın ortasında kaleme aldığı bu metin, bir dönem polemiği olmasının yanında, düşüncelerin nasıl tarihsel güçlere dönüşebildiğini gösteren çarpıcı bir analiz.
Felsefe, savaşın görünmez hazırlayıcısı olabilir mi?
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından tüm dünyanın aklını kurcalayan bir soru vardı: Bu felaketten yalnızca siyasî çıkarlar mı, yoksa bir milletin düşünce biçimi mi sorumluydu? Alman felsefesinin, özellikle de Kant'tan Hegel'e uzanan idealist geleneklerin savaşın entelektüel zeminini hazırladığı iddiası, dönemin en hararetli tartışmalarından biriydi.
Amerikalı filozof John Dewey, 1915'te verdiği üç konferanstan oluşan bu kitapta söz konusu tartışmayı derinlemesine ele alıyor. Dewey, Alman felsefesinin Alman siyasetine etkilerini inceleyerek Almanya'nın savaşa nasıl girdiğini anlamaya çalışıyor. Luther'den 20. yüzyılın başlarına kadar Alman felsefesi ve siyasetine kapsamlı bir genel bakış sunan Dewey, bir dizi kritik soruya yanıt arıyor: Alman felsefesinin özgürlük ve ahlâk anlayışı nasıl oldu da devlete mutlak itaat fikrine dönüştü? Kant'ın iki dünyası (fenomenal ve numenal), Alman siyasetinin yapısını ve disiplin anlayışını nasıl etkiledi? Felsefi idealizm, nasıl bir ulusal kader duygusuna ve “kültür misyonu” anlayışına kaynaklık etti? Dewey'in savaşın ortasında kaleme aldığı bu metin, bir dönem polemiği olmasının yanında, düşüncelerin nasıl tarihsel güçlere dönüşebildiğini gösteren çarpıcı bir analiz.
Fikirler dünyayı şekillendirir mi?
Felsefe, savaşın görünmez hazırlayıcısı olabilir mi?
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından tüm dünyanın aklını kurcalayan bir soru vardı: Bu felaketten yalnızca siyasî çıkarlar mı, yoksa bir milletin düşünce biçimi mi sorumluydu? Alman felsefesinin, özellikle de Kant'tan Hegel'e uzanan idealist geleneklerin savaşın entelektüel zeminini hazırladığı iddiası, dönemin en hararetli tartışmalarından biriydi.
Amerikalı filozof John Dewey, 1915'te verdiği üç konferanstan oluşan bu kitapta söz konusu tartışmayı derinlemesine ele alıyor. Dewey, Alman felsefesinin Alman siyasetine etkilerini inceleyerek Almanya'nın savaşa nasıl girdiğini anlamaya çalışıyor. Luther'den 20. yüzyılın başlarına kadar Alman felsefesi ve siyasetine kapsamlı bir genel bakış sunan Dewey, bir dizi kritik soruya yanıt arıyor: Alman felsefesinin özgürlük ve ahlâk anlayışı nasıl oldu da devlete mutlak itaat fikrine dönüştü? Kant'ın iki dünyası (fenomenal ve numenal), Alman siyasetinin yapısını ve disiplin anlayışını nasıl etkiledi? Felsefi idealizm, nasıl bir ulusal kader duygusuna ve “kültür misyonu” anlayışına kaynaklık etti? Dewey'in savaşın ortasında kaleme aldığı bu metin, bir dönem polemiği olmasının yanında, düşüncelerin nasıl tarihsel güçlere dönüşebildiğini gösteren çarpıcı bir analiz.
Felsefe, savaşın görünmez hazırlayıcısı olabilir mi?
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından tüm dünyanın aklını kurcalayan bir soru vardı: Bu felaketten yalnızca siyasî çıkarlar mı, yoksa bir milletin düşünce biçimi mi sorumluydu? Alman felsefesinin, özellikle de Kant'tan Hegel'e uzanan idealist geleneklerin savaşın entelektüel zeminini hazırladığı iddiası, dönemin en hararetli tartışmalarından biriydi.
Amerikalı filozof John Dewey, 1915'te verdiği üç konferanstan oluşan bu kitapta söz konusu tartışmayı derinlemesine ele alıyor. Dewey, Alman felsefesinin Alman siyasetine etkilerini inceleyerek Almanya'nın savaşa nasıl girdiğini anlamaya çalışıyor. Luther'den 20. yüzyılın başlarına kadar Alman felsefesi ve siyasetine kapsamlı bir genel bakış sunan Dewey, bir dizi kritik soruya yanıt arıyor: Alman felsefesinin özgürlük ve ahlâk anlayışı nasıl oldu da devlete mutlak itaat fikrine dönüştü? Kant'ın iki dünyası (fenomenal ve numenal), Alman siyasetinin yapısını ve disiplin anlayışını nasıl etkiledi? Felsefi idealizm, nasıl bir ulusal kader duygusuna ve “kültür misyonu” anlayışına kaynaklık etti? Dewey'in savaşın ortasında kaleme aldığı bu metin, bir dönem polemiği olmasının yanında, düşüncelerin nasıl tarihsel güçlere dönüşebildiğini gösteren çarpıcı bir analiz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.