#smrgSAHAF Edirne: Türk Tarihi Vesikalarından Kitabeler -

Stok Kodu:
1199069776
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
252 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1972
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199069776
455683
Edirne: Türk Tarihi Vesikalarından Kitabeler -
Edirne: Türk Tarihi Vesikalarından Kitabeler - #smrgSAHAF
0.00
Türkçeye girmiş Arapça ve Farsça kelimelerini okunuş ve telaffuz zorluğu hatta anlam değişikliği faiz yanıltmaktadır. Meselâ İmaret kelimesi bugünün anlayış] ile değil mâmur-umran mânasında kullanılmıştır. Daha sonraları ise zamanımıza doğru İmaret'in Aşhane olarak kullanıldığını görmekteyiz.

Kitabelerin yazılışlarını ilk yazıldıkları hatla göztermeye çalıştım. O zaman da Okuyucuların bu yazıları anlamak için kendi lisanının hatlarını-Gramerini iyi bilmesi şarttır.

Hazırladığım bu sayfalardaki yazılar-KİTABELER-mazinin bir kütüğüdür. Eski, hatta pek eski metinleri ifade eder. Ben de bu sefer eski, köklü telaffuzu ve imlâyı kullanmaya çalıştım, Eski telaffuz ile yeni telaffuzu birbirine karıştırmamaya gayret etim. Bu yüzden Kitabelerin mânasında ve okunuşunda düşüklük, daha doğrusu acaiplik oldu. Eskinin transkripsiyonunu şimdiye göre kullanışına dikkat ettim... Velhasıl bu işin zorluğunu eski yazıyı bilen bilir!. Bu çapraşık ve karmakarışık işin içinden sıyrılmak isterken böyle bir işin vebali benim değil eski ve yeni arasındaki büyük farkları yapanlarda olsa gerek kanaatındayım... (Giriş'ten)

Türkçeye girmiş Arapça ve Farsça kelimelerini okunuş ve telaffuz zorluğu hatta anlam değişikliği faiz yanıltmaktadır. Meselâ İmaret kelimesi bugünün anlayış] ile değil mâmur-umran mânasında kullanılmıştır. Daha sonraları ise zamanımıza doğru İmaret'in Aşhane olarak kullanıldığını görmekteyiz.

Kitabelerin yazılışlarını ilk yazıldıkları hatla göztermeye çalıştım. O zaman da Okuyucuların bu yazıları anlamak için kendi lisanının hatlarını-Gramerini iyi bilmesi şarttır.

Hazırladığım bu sayfalardaki yazılar-KİTABELER-mazinin bir kütüğüdür. Eski, hatta pek eski metinleri ifade eder. Ben de bu sefer eski, köklü telaffuzu ve imlâyı kullanmaya çalıştım, Eski telaffuz ile yeni telaffuzu birbirine karıştırmamaya gayret etim. Bu yüzden Kitabelerin mânasında ve okunuşunda düşüklük, daha doğrusu acaiplik oldu. Eskinin transkripsiyonunu şimdiye göre kullanışına dikkat ettim... Velhasıl bu işin zorluğunu eski yazıyı bilen bilir!. Bu çapraşık ve karmakarışık işin içinden sıyrılmak isterken böyle bir işin vebali benim değil eski ve yeni arasındaki büyük farkları yapanlarda olsa gerek kanaatındayım... (Giriş'ten)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat