#smrgKİTABEVİ Erken Cumhuriyet'te Devlet ve Köy İlişkisi Dirlik Düzen Asayiş - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Kapak Görseli:
Diran Çırakyan
Basıldığı Matbaa:
Ayhan Matbaası
ISBN-10:
9750538834
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
12x20
Sayfa Sayısı:
380
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
298,20
Havale/EFT ile:
289,25
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199248298
635421
https://www.simurgkitabevi.com/erken-cumhuriyette-devlet-ve-koy-iliskisi-dirlik-duzen-asayis-2025
Erken Cumhuriyet'te Devlet ve Köy İlişkisi Dirlik Düzen Asayiş - 2025 #smrgKİTABEVİ
298.20
“1920'li yılların başlarında, Anadolu coğrafyasında yer alan köyler ne tamamıyla mekânsal ve iktisadi bir bütünlük olarak ülkenin birbirine bağlı bileşenleri ne de köylüler, ulus gibi bir bütün halinde ele alınabilecek, tüm yönleriyle benzemiş ve kaynaşmış bir nüfustu. (…) Yolların elverişsizliği, iletişim ve ulaşım araçlarının geriliği, coğrafi özelliklerin ve kapitalist pazarlarla kurulan ilişkilerin çeşitlenmesi/derecelenmesi ve Anadolu içlerine doğru gidildikçe bu ilişkilerin azalması gibi nedenlerle kırkyamayı andıran mekân ve insan toplulukları parçalı bir görünüm sergiliyordu.” Cumhuriyet ilan edildiğinde nüfusun %80'i köylerde yaşıyordu ve üretim çok büyük ölçüde tarıma dayalıydı. Dolayısıyla erken Cumhuriyet için köy ve köylülük, meşgul olunması gereken acil birimler olarak öne çıktı. Bu yüzden Köy Kanunu, Cumhuriyet'in kurulmasından hemen birkaç ay sonra Meclis'in önemli gündem maddesi oldu. Fakat bu kitap yalnızca devlet-köy/köylülük ilişkisine bakmıyor. Meryem Çakır Kantarcıoğlu'nun Erken Cumhuriyet'te Devlet ve Köy İlişkisi: Dirlik, Düzen, Asayiş kitabında Köy Kanunu, kurucu bir metin olarak ele alınıyor ve devletlerin kuruluşunda önemli rol oynayan üç kategori üzerinden (nüfus, toprak ve yönetim) Cumhuriyet'in kuruluş sancısı ve inşa süreci sosyoloji, tarih, hukuk, coğrafya, mimarlık, nüfus bilim ve iktisat gibi pek çok disiplinden yararlanılarak ortaya konuyor. Bu “inşa”nın kırsalda nasıl yankı bulduğuna ve ne tür tepkilere yol açtığına geniş bir tarihsel pencereden bakıyor.
“1920'li yılların başlarında, Anadolu coğrafyasında yer alan köyler ne tamamıyla mekânsal ve iktisadi bir bütünlük olarak ülkenin birbirine bağlı bileşenleri ne de köylüler, ulus gibi bir bütün halinde ele alınabilecek, tüm yönleriyle benzemiş ve kaynaşmış bir nüfustu. (…) Yolların elverişsizliği, iletişim ve ulaşım araçlarının geriliği, coğrafi özelliklerin ve kapitalist pazarlarla kurulan ilişkilerin çeşitlenmesi/derecelenmesi ve Anadolu içlerine doğru gidildikçe bu ilişkilerin azalması gibi nedenlerle kırkyamayı andıran mekân ve insan toplulukları parçalı bir görünüm sergiliyordu.” Cumhuriyet ilan edildiğinde nüfusun %80'i köylerde yaşıyordu ve üretim çok büyük ölçüde tarıma dayalıydı. Dolayısıyla erken Cumhuriyet için köy ve köylülük, meşgul olunması gereken acil birimler olarak öne çıktı. Bu yüzden Köy Kanunu, Cumhuriyet'in kurulmasından hemen birkaç ay sonra Meclis'in önemli gündem maddesi oldu. Fakat bu kitap yalnızca devlet-köy/köylülük ilişkisine bakmıyor. Meryem Çakır Kantarcıoğlu'nun Erken Cumhuriyet'te Devlet ve Köy İlişkisi: Dirlik, Düzen, Asayiş kitabında Köy Kanunu, kurucu bir metin olarak ele alınıyor ve devletlerin kuruluşunda önemli rol oynayan üç kategori üzerinden (nüfus, toprak ve yönetim) Cumhuriyet'in kuruluş sancısı ve inşa süreci sosyoloji, tarih, hukuk, coğrafya, mimarlık, nüfus bilim ve iktisat gibi pek çok disiplinden yararlanılarak ortaya konuyor. Bu “inşa”nın kırsalda nasıl yankı bulduğuna ve ne tür tepkilere yol açtığına geniş bir tarihsel pencereden bakıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.