#smrgSAHAF Ertuğrul Fırkateyni'nin Öyküsü - 1998

Stok Kodu:
1199014353
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
318 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1998
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199014353
400500
Ertuğrul Fırkateyni'nin Öyküsü -        1998
Ertuğrul Fırkateyni'nin Öyküsü - 1998 #smrgSAHAF
0.00
Öğrencilik yıllarımdan beri, Ertuğrul ismini duyar duymaz aklıma hep şu soru gelirdi. Dönemin padişahı II. Abdülhamid, donanmayı neden Haliç'e hapsetti? Her biri ayrı birer değere olan ve imparatorluğun mali yapısını ve imkanlarını aşan harcamalarla inşa ettirilen koca koca gemileri yan yana demirletti veya bağlattı,altlarının midye tutmasına, kazanların sönmesine sebeb oldu, denize çıkmaların, eğitim ve atışlı veya atışsız tatbikat yapmalarını yasaklattı da, daha uygun nitelikte gemiler varken, neden "Ertuğrul" isimli gemisini Japonya gibi, o güne kadar hiçbir Türk savaş gemisinin gitmediği bir Uzakdoğu ülkesine gönderildi?

Zekasıyla kurnazlık ve diplomasi sahasındaki ustalığı konularında genel bir kanaatin olduğu, bakış açılarına bağlı olarak, kimine göre müstebit bir "Sultan/Halife", kimine göre "Kızıl Sultan", kimine göre de "Ulu Hakan" olarak kabul edilen Padişah II. Abdülhamid'in bu kararının ardındaki amacı neydi? Japonya'yla yakınlaşmadan beklentileri neydi? Politik, ekonomik ve dinsel açılardan uygulamaya çalıştığı bir strateji mi vardı?

Öğrencilik yıllarımdan beri, Ertuğrul ismini duyar duymaz aklıma hep şu soru gelirdi. Dönemin padişahı II. Abdülhamid, donanmayı neden Haliç'e hapsetti? Her biri ayrı birer değere olan ve imparatorluğun mali yapısını ve imkanlarını aşan harcamalarla inşa ettirilen koca koca gemileri yan yana demirletti veya bağlattı,altlarının midye tutmasına, kazanların sönmesine sebeb oldu, denize çıkmaların, eğitim ve atışlı veya atışsız tatbikat yapmalarını yasaklattı da, daha uygun nitelikte gemiler varken, neden "Ertuğrul" isimli gemisini Japonya gibi, o güne kadar hiçbir Türk savaş gemisinin gitmediği bir Uzakdoğu ülkesine gönderildi?

Zekasıyla kurnazlık ve diplomasi sahasındaki ustalığı konularında genel bir kanaatin olduğu, bakış açılarına bağlı olarak, kimine göre müstebit bir "Sultan/Halife", kimine göre "Kızıl Sultan", kimine göre de "Ulu Hakan" olarak kabul edilen Padişah II. Abdülhamid'in bu kararının ardındaki amacı neydi? Japonya'yla yakınlaşmadan beklentileri neydi? Politik, ekonomik ve dinsel açılardan uygulamaya çalıştığı bir strateji mi vardı?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat