#smrgSAHAF Fizik ve Filozofi -

Stok Kodu:
1199074056
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
240 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1950
Çeviren:
Çev. Avni Refik Bekman
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199074056
459945
Fizik ve Filozofi -
Fizik ve Filozofi - #smrgSAHAF
0.00
Bu iki ilmin, yâni fizik ve filozofinin, menşeleri karanlık bir devre kadar gider Bu karanlık devirde insan hayvani ecdadından ayrılmaya, bundan böyle kendisinin temyiz edici alâmetlerini teşkil edecek olan hissi ve manevî hayatın yeni çizgilerini elde etmeğe başlar. Bu alâmetlerin en asilleri filozofinin menşeini teşkil eden manevî tecessüs ile esas itibariyle ilim haline gelecek olan pratik tecessüstür.

Zira anlamadığı bir âlemin içine fırlatılmış olan ilk insan çok geçmeden bu anlama noksanlığı dolayısile rahat ve refahının ve hattâ hayatının tehlikeye düşebileceğinin farkına vardı. Cansız tabiat bazan yardımcı ve dost göründü, fakat hayat bahşeden güneş ve tatlı bir yağmur yerine gök gürültüleri ve kasırgalar geçince aynı tabiat bir düşman hâlini aldı. Bunlar kendisine, hayatını tehdit eden vahşi hayvanlar ve sair insanların verdiği aynı dehşet ve korku hissini veriyorlardı. İnsanın bunlara karşı olan ilk reaks,iyonu kendi insanî heves ve arzularını muhitindeki cansız objelere inikas ettirmekti. O Andrew Lang'ın ifade ettiği gibi "Bütün tabiat canlı şahsiyetlerin bir mecmuası" oluncaya kadar dünyasını ruhlar, şeytanlar ve irili ufaklı ilâh ve ilahelerle iskân edilmiş tasavvur ediyordu. Bu gibi fikirler mağara insanlarına ve vahşilere münhasır kalmadı. (Kitaptan)

Bu iki ilmin, yâni fizik ve filozofinin, menşeleri karanlık bir devre kadar gider Bu karanlık devirde insan hayvani ecdadından ayrılmaya, bundan böyle kendisinin temyiz edici alâmetlerini teşkil edecek olan hissi ve manevî hayatın yeni çizgilerini elde etmeğe başlar. Bu alâmetlerin en asilleri filozofinin menşeini teşkil eden manevî tecessüs ile esas itibariyle ilim haline gelecek olan pratik tecessüstür.

Zira anlamadığı bir âlemin içine fırlatılmış olan ilk insan çok geçmeden bu anlama noksanlığı dolayısile rahat ve refahının ve hattâ hayatının tehlikeye düşebileceğinin farkına vardı. Cansız tabiat bazan yardımcı ve dost göründü, fakat hayat bahşeden güneş ve tatlı bir yağmur yerine gök gürültüleri ve kasırgalar geçince aynı tabiat bir düşman hâlini aldı. Bunlar kendisine, hayatını tehdit eden vahşi hayvanlar ve sair insanların verdiği aynı dehşet ve korku hissini veriyorlardı. İnsanın bunlara karşı olan ilk reaks,iyonu kendi insanî heves ve arzularını muhitindeki cansız objelere inikas ettirmekti. O Andrew Lang'ın ifade ettiği gibi "Bütün tabiat canlı şahsiyetlerin bir mecmuası" oluncaya kadar dünyasını ruhlar, şeytanlar ve irili ufaklı ilâh ve ilahelerle iskân edilmiş tasavvur ediyordu. Bu gibi fikirler mağara insanlarına ve vahşilere münhasır kalmadı. (Kitaptan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat