#smrgSAHAF Gordiyon Fiyongu -

Stok Kodu:
1199005695
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
272 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1998
Çeviren:
Atilla Dirim
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199005695
391859
Gordiyon Fiyongu -
Gordiyon Fiyongu - #smrgSAHAF
0.00
Almanya'daki avukatlık bürosunu kapattıktan sonra sakin Fransa taşrasında sevgilisiyle yaşadığı keyifli zamanlardan sonra önce sevgilisini yitirir Georg Polger, sonra da geçimini sağlayan tercüme işleri kesat gitmeye başlar. İşsizlik ve yalnızlıktan bunaldığı, tam anlamıyla bir “tutunamayan”ın buhranlarını yaşadığı aylardan sonra, karşısına inanılmaz bir iş fırsatı çıkar. Ve o işi sağlayan tercüme bürosunda tanıştığı, başdöndürücü bir Polonyalı kız... Bol paralı, aşk sarhoşluğuyla dolu, bir yandan da “başarı ve dinamizm”in özgüvenini şişirdiği rüya gibi günler başlar. Derken... “Derken...”in arkasını getirmek hiç yakışık alır mı bir gerilim romanı tanıtırken?

Schlink, gerilimi sadece entrikanın içeriğiyle sağlamıyor. Yaşanan heyecanlı olayların berisinde, tamamen “sıradan” bir adamcağız olan “kahramanımız”ın pes etmekle “ileri doğru kaçış” arasında salınışının gerilimi var. Bir “küçük adam”ın kurulu düzen karşısındaki çaresizliği ve “başına gelenler”in inanılmazlığı, en azından “kahramanımız” nezdinde, yer yer Kafkaesk bir atmosfer yaratıyor.

Aslına bakılırsa, Schlink'in, insan halleri ve yaşantı anlarına dair ‘inceliklerle' dolu anlatısı, hikâyenin de, her şeyin de önüne geçiyor: Fransa taşrasında ve New York'ta hayat ritmleri, sıradan hayat ritüelleri... Mağlubiyet hissiyatı; burukluk hissiyatı; divane âşık hissiyatı... Anlık dikkatlerle, olmadık ilhamlarla oluşan gündelik imgeler... Hikâyeyi bir yana bırakıp sırf “bunları” okuyarak da ilerlenebilir bu kitapta... Unutmadan söyleyelim, Schlink bu romanıyla Alman Polisiye Yazarlar Birliği Ödülü'nü kazandı.

Almanya'daki avukatlık bürosunu kapattıktan sonra sakin Fransa taşrasında sevgilisiyle yaşadığı keyifli zamanlardan sonra önce sevgilisini yitirir Georg Polger, sonra da geçimini sağlayan tercüme işleri kesat gitmeye başlar. İşsizlik ve yalnızlıktan bunaldığı, tam anlamıyla bir “tutunamayan”ın buhranlarını yaşadığı aylardan sonra, karşısına inanılmaz bir iş fırsatı çıkar. Ve o işi sağlayan tercüme bürosunda tanıştığı, başdöndürücü bir Polonyalı kız... Bol paralı, aşk sarhoşluğuyla dolu, bir yandan da “başarı ve dinamizm”in özgüvenini şişirdiği rüya gibi günler başlar. Derken... “Derken...”in arkasını getirmek hiç yakışık alır mı bir gerilim romanı tanıtırken?

Schlink, gerilimi sadece entrikanın içeriğiyle sağlamıyor. Yaşanan heyecanlı olayların berisinde, tamamen “sıradan” bir adamcağız olan “kahramanımız”ın pes etmekle “ileri doğru kaçış” arasında salınışının gerilimi var. Bir “küçük adam”ın kurulu düzen karşısındaki çaresizliği ve “başına gelenler”in inanılmazlığı, en azından “kahramanımız” nezdinde, yer yer Kafkaesk bir atmosfer yaratıyor.

Aslına bakılırsa, Schlink'in, insan halleri ve yaşantı anlarına dair ‘inceliklerle' dolu anlatısı, hikâyenin de, her şeyin de önüne geçiyor: Fransa taşrasında ve New York'ta hayat ritmleri, sıradan hayat ritüelleri... Mağlubiyet hissiyatı; burukluk hissiyatı; divane âşık hissiyatı... Anlık dikkatlerle, olmadık ilhamlarla oluşan gündelik imgeler... Hikâyeyi bir yana bırakıp sırf “bunları” okuyarak da ilerlenebilir bu kitapta... Unutmadan söyleyelim, Schlink bu romanıyla Alman Polisiye Yazarlar Birliği Ödülü'nü kazandı.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat