#smrgKİTABEVİ Hayatın Tefekkürü - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6255855183
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
234
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
234,00
Havale/EFT ile:
226,98
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199246996
634144
https://www.simurgkitabevi.com/hayatin-tefekkuru-2025
Hayatın Tefekkürü - 2025 #smrgKİTABEVİ
234.00
Bir sözcüğün kapladığı yer küçük ama bizim için ifade ettiği şey, anlamı kapladığı yerden çok büyükse, işte bu sözcük artık bir anıdır, yaşanmıştır, kayıt altındadır. Kalbin kayıtları defter sayfalarına yazılmaz, insan yapraklarına yazılır çünkü hammaddesi insandır.
Fincanın renginin de kahvede rolü vardır; beyaz veya açık renkli bir fincan, kahvenin daha parlak görünmesini sağlarken koyu renkli bir fincan kahveyi daha yumuşak, kıvamlı ve pürüzsüz gösterir.
Bu kitapta, içinizi sızım sızım sızlatacak öyküleri okuyunca kendinize soracaksınız: “Kalp de böyle bir yer değil mi?” Evet, ne çok acıyı içine alıp yumuşatıyor ve gözyaşlarıyla içinizdeki barajın kapaklarını açıyor. Yazar, zamanı tasvir, mekânı tarif, anıları tasnif ederek kendisini gafletinden şikâyetçi olmayanlardan ayrı tutuyor, bu şuurla okurun karşısına çıkıyor ve öyküleriyle her şeye rağmen hayata karşı hüzünlü bir barışıklık içinde geçirdiği çocukluğundan, bir melekle büyülü tanışıklığına, hayatın geçiciliği içinde kalıcı olarak bir şeyler yapma çabalarına, geçmişimizi hatırlamaya, inancımızı sağlamlaştırma adına inandıklarımızı sorgulamaya davet ediyor sizi. Bu davet size, zira yazarken bir bakıma okuyanı temsil ediyor ve “bu satırlarla okurun zihnine, yoluna, tefekkürüne ışık düşürebiliyorsam ne âlâ” diye ilave ediyor. Davet edildiğiniz bu yolculuğu bir tür nezaket ziyareti sayabilirsiniz. Son olarak şunu ilave etmek istiyorum: Bu kitap yazarın hayata dair yansımalarını ve de yaşanmış insan hikâyelerine tanıklık eden satırlarını bir araya getiriyor; tam bir içtenlikle ve kalbini çevireceği yönü bilen çalışkan bir aklın ürünü olarak.
Fincanın renginin de kahvede rolü vardır; beyaz veya açık renkli bir fincan, kahvenin daha parlak görünmesini sağlarken koyu renkli bir fincan kahveyi daha yumuşak, kıvamlı ve pürüzsüz gösterir.
Bu kitapta, içinizi sızım sızım sızlatacak öyküleri okuyunca kendinize soracaksınız: “Kalp de böyle bir yer değil mi?” Evet, ne çok acıyı içine alıp yumuşatıyor ve gözyaşlarıyla içinizdeki barajın kapaklarını açıyor. Yazar, zamanı tasvir, mekânı tarif, anıları tasnif ederek kendisini gafletinden şikâyetçi olmayanlardan ayrı tutuyor, bu şuurla okurun karşısına çıkıyor ve öyküleriyle her şeye rağmen hayata karşı hüzünlü bir barışıklık içinde geçirdiği çocukluğundan, bir melekle büyülü tanışıklığına, hayatın geçiciliği içinde kalıcı olarak bir şeyler yapma çabalarına, geçmişimizi hatırlamaya, inancımızı sağlamlaştırma adına inandıklarımızı sorgulamaya davet ediyor sizi. Bu davet size, zira yazarken bir bakıma okuyanı temsil ediyor ve “bu satırlarla okurun zihnine, yoluna, tefekkürüne ışık düşürebiliyorsam ne âlâ” diye ilave ediyor. Davet edildiğiniz bu yolculuğu bir tür nezaket ziyareti sayabilirsiniz. Son olarak şunu ilave etmek istiyorum: Bu kitap yazarın hayata dair yansımalarını ve de yaşanmış insan hikâyelerine tanıklık eden satırlarını bir araya getiriyor; tam bir içtenlikle ve kalbini çevireceği yönü bilen çalışkan bir aklın ürünü olarak.
Bir sözcüğün kapladığı yer küçük ama bizim için ifade ettiği şey, anlamı kapladığı yerden çok büyükse, işte bu sözcük artık bir anıdır, yaşanmıştır, kayıt altındadır. Kalbin kayıtları defter sayfalarına yazılmaz, insan yapraklarına yazılır çünkü hammaddesi insandır.
Fincanın renginin de kahvede rolü vardır; beyaz veya açık renkli bir fincan, kahvenin daha parlak görünmesini sağlarken koyu renkli bir fincan kahveyi daha yumuşak, kıvamlı ve pürüzsüz gösterir.
Bu kitapta, içinizi sızım sızım sızlatacak öyküleri okuyunca kendinize soracaksınız: “Kalp de böyle bir yer değil mi?” Evet, ne çok acıyı içine alıp yumuşatıyor ve gözyaşlarıyla içinizdeki barajın kapaklarını açıyor. Yazar, zamanı tasvir, mekânı tarif, anıları tasnif ederek kendisini gafletinden şikâyetçi olmayanlardan ayrı tutuyor, bu şuurla okurun karşısına çıkıyor ve öyküleriyle her şeye rağmen hayata karşı hüzünlü bir barışıklık içinde geçirdiği çocukluğundan, bir melekle büyülü tanışıklığına, hayatın geçiciliği içinde kalıcı olarak bir şeyler yapma çabalarına, geçmişimizi hatırlamaya, inancımızı sağlamlaştırma adına inandıklarımızı sorgulamaya davet ediyor sizi. Bu davet size, zira yazarken bir bakıma okuyanı temsil ediyor ve “bu satırlarla okurun zihnine, yoluna, tefekkürüne ışık düşürebiliyorsam ne âlâ” diye ilave ediyor. Davet edildiğiniz bu yolculuğu bir tür nezaket ziyareti sayabilirsiniz. Son olarak şunu ilave etmek istiyorum: Bu kitap yazarın hayata dair yansımalarını ve de yaşanmış insan hikâyelerine tanıklık eden satırlarını bir araya getiriyor; tam bir içtenlikle ve kalbini çevireceği yönü bilen çalışkan bir aklın ürünü olarak.
Fincanın renginin de kahvede rolü vardır; beyaz veya açık renkli bir fincan, kahvenin daha parlak görünmesini sağlarken koyu renkli bir fincan kahveyi daha yumuşak, kıvamlı ve pürüzsüz gösterir.
Bu kitapta, içinizi sızım sızım sızlatacak öyküleri okuyunca kendinize soracaksınız: “Kalp de böyle bir yer değil mi?” Evet, ne çok acıyı içine alıp yumuşatıyor ve gözyaşlarıyla içinizdeki barajın kapaklarını açıyor. Yazar, zamanı tasvir, mekânı tarif, anıları tasnif ederek kendisini gafletinden şikâyetçi olmayanlardan ayrı tutuyor, bu şuurla okurun karşısına çıkıyor ve öyküleriyle her şeye rağmen hayata karşı hüzünlü bir barışıklık içinde geçirdiği çocukluğundan, bir melekle büyülü tanışıklığına, hayatın geçiciliği içinde kalıcı olarak bir şeyler yapma çabalarına, geçmişimizi hatırlamaya, inancımızı sağlamlaştırma adına inandıklarımızı sorgulamaya davet ediyor sizi. Bu davet size, zira yazarken bir bakıma okuyanı temsil ediyor ve “bu satırlarla okurun zihnine, yoluna, tefekkürüne ışık düşürebiliyorsam ne âlâ” diye ilave ediyor. Davet edildiğiniz bu yolculuğu bir tür nezaket ziyareti sayabilirsiniz. Son olarak şunu ilave etmek istiyorum: Bu kitap yazarın hayata dair yansımalarını ve de yaşanmış insan hikâyelerine tanıklık eden satırlarını bir araya getiriyor; tam bir içtenlikle ve kalbini çevireceği yönü bilen çalışkan bir aklın ürünü olarak.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.