#smrgKİTABEVİ Histeri : Cinsiyetleştirilmiş Duygular Efsanesinin Çöküşü - 2025

Editör:
Eda Okuyucu
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6259787336
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199247816
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
496
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Funda Sezer
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
271,32
Havale/EFT ile: 263,18
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199247816
634964
Histeri : Cinsiyetleştirilmiş Duygular Efsanesinin Çöküşü -        2025
Histeri : Cinsiyetleştirilmiş Duygular Efsanesinin Çöküşü - 2025 #smrgKİTABEVİ
271.32
Duygular… Tanımlaması zor, ama hissettiğimizde veya başkalarının yüzünde gördüğümüzde hemen tanıdığımız o evrensel deneyimler. Peki, bu duyguların yorumlanış biçimi, binlerce yıldır cinsiyet kalıplarına göre mi şekillendirildi? Antik Yunan'dan Roma'ya, oradan bugüne uzanan bu gelenek, toplumsal eşitlikteki ilerlemelere rağmen hâlâ yaşamımızın içinde mi?

Kadınlar ve erkekler üzerine hepimizin kulağına kazınmış birtakım kalıpyargılar, aslında çok daha köklü bir hikâyenin parçası. Pragya Agarwal, duyguların neden “kadınsı” ya da “erkeksi” olarak etiketlendiğini, bunun ardındaki tarihsel ve bilimsel süreçleri inceliyor. Erkekler ile kadınlar arasında doğuştan gelen duygusal farklılıklar gerçekten var mı, eğer yoksa bu toplumsal bir yanılsama mı, gibi sorulara yanıt veriyor.

Bu kitap, duyguların cinsiyete hapsedildiği geçmişin kapılarını aralıyor, kadınların yüzyıllar boyunca bu kalıplar yüzünden nasıl baskı altına alındığını gözler önüne seriyor ve en önemlisi, duyguların özgürleştiği bir geleceğin mümkün olup olmadığını sorguluyor.
Duygular… Tanımlaması zor, ama hissettiğimizde veya başkalarının yüzünde gördüğümüzde hemen tanıdığımız o evrensel deneyimler. Peki, bu duyguların yorumlanış biçimi, binlerce yıldır cinsiyet kalıplarına göre mi şekillendirildi? Antik Yunan'dan Roma'ya, oradan bugüne uzanan bu gelenek, toplumsal eşitlikteki ilerlemelere rağmen hâlâ yaşamımızın içinde mi?

Kadınlar ve erkekler üzerine hepimizin kulağına kazınmış birtakım kalıpyargılar, aslında çok daha köklü bir hikâyenin parçası. Pragya Agarwal, duyguların neden “kadınsı” ya da “erkeksi” olarak etiketlendiğini, bunun ardındaki tarihsel ve bilimsel süreçleri inceliyor. Erkekler ile kadınlar arasında doğuştan gelen duygusal farklılıklar gerçekten var mı, eğer yoksa bu toplumsal bir yanılsama mı, gibi sorulara yanıt veriyor.

Bu kitap, duyguların cinsiyete hapsedildiği geçmişin kapılarını aralıyor, kadınların yüzyıllar boyunca bu kalıplar yüzünden nasıl baskı altına alındığını gözler önüne seriyor ve en önemlisi, duyguların özgürleştiği bir geleceğin mümkün olup olmadığını sorguluyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat