#smrgKİTABEVİ İnsan Bozumu - Küresel Sorunlar Kritik ve Perspektifler - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Ravza
Dizi Adı:
Anadolu Buluşmaları 3 - Sempozyum Kitaplığı
ISBN-10:
6059683548
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
304
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
195,00
Havale/EFT ile:
189,15
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199237348
624518
https://www.simurgkitabevi.com/insan-bozumu-kuresel-sorunlar-kritik-ve-perspektifler-2025
İnsan Bozumu - Küresel Sorunlar Kritik ve Perspektifler - 2025 #smrgKİTABEVİ
195.00
Her tanımlama çalışması bir indirgemedir ve ancak tanımlayabildiğiniz şeyi yönetebilirsiniz. “İnsan” varlığı semavi her dinde tanımlanmış ve dünyadaki rolü ve özgürlük alanları, kısıtlılıkları, yetenek ve kabiliyetlerinin temel nitelikleri vasıflandırılarak insanoğluna dünyada bir rol biçilmiştir. Bu durum semavi olmayan dinlerde de benzer şekildedir.
Bugün materyalist yaklaşımlarıyla küreselci güruhun bütün dinlerden bağımsız, bütün metafizik, aşkın ve manevi düşüncelerden soyutlanmış pozitivist bir alt yapı ile insanı mekanikleştiren, sunileştiren ve kendi ontolojisinden koparan bir tanımlama sürecine şahitlik ediyoruz. İnsan türü hakkındaki bütün epistemolojik yaklaşımlara muhalefet edecek şekilde, insanı biyolojik, sosyolojik, ahlaki ve hukuki bağlamda yeniden tanımlamayı hedefleyen, insanı doğasından çıkararak insanla doğayı karşı karşıya getiren, aile kurumunu yok etmek isteyen, insanı içinde yaşadığı şehirlere yabancılaştıran, zaman ve mekânın dengesiyle oynayan bu yeniden tanımlama sürecini insanın ifsadı olarak değerlendiriyoruz.
Bugün materyalist yaklaşımlarıyla küreselci güruhun bütün dinlerden bağımsız, bütün metafizik, aşkın ve manevi düşüncelerden soyutlanmış pozitivist bir alt yapı ile insanı mekanikleştiren, sunileştiren ve kendi ontolojisinden koparan bir tanımlama sürecine şahitlik ediyoruz. İnsan türü hakkındaki bütün epistemolojik yaklaşımlara muhalefet edecek şekilde, insanı biyolojik, sosyolojik, ahlaki ve hukuki bağlamda yeniden tanımlamayı hedefleyen, insanı doğasından çıkararak insanla doğayı karşı karşıya getiren, aile kurumunu yok etmek isteyen, insanı içinde yaşadığı şehirlere yabancılaştıran, zaman ve mekânın dengesiyle oynayan bu yeniden tanımlama sürecini insanın ifsadı olarak değerlendiriyoruz.
Her tanımlama çalışması bir indirgemedir ve ancak tanımlayabildiğiniz şeyi yönetebilirsiniz. “İnsan” varlığı semavi her dinde tanımlanmış ve dünyadaki rolü ve özgürlük alanları, kısıtlılıkları, yetenek ve kabiliyetlerinin temel nitelikleri vasıflandırılarak insanoğluna dünyada bir rol biçilmiştir. Bu durum semavi olmayan dinlerde de benzer şekildedir.
Bugün materyalist yaklaşımlarıyla küreselci güruhun bütün dinlerden bağımsız, bütün metafizik, aşkın ve manevi düşüncelerden soyutlanmış pozitivist bir alt yapı ile insanı mekanikleştiren, sunileştiren ve kendi ontolojisinden koparan bir tanımlama sürecine şahitlik ediyoruz. İnsan türü hakkındaki bütün epistemolojik yaklaşımlara muhalefet edecek şekilde, insanı biyolojik, sosyolojik, ahlaki ve hukuki bağlamda yeniden tanımlamayı hedefleyen, insanı doğasından çıkararak insanla doğayı karşı karşıya getiren, aile kurumunu yok etmek isteyen, insanı içinde yaşadığı şehirlere yabancılaştıran, zaman ve mekânın dengesiyle oynayan bu yeniden tanımlama sürecini insanın ifsadı olarak değerlendiriyoruz.
Bugün materyalist yaklaşımlarıyla küreselci güruhun bütün dinlerden bağımsız, bütün metafizik, aşkın ve manevi düşüncelerden soyutlanmış pozitivist bir alt yapı ile insanı mekanikleştiren, sunileştiren ve kendi ontolojisinden koparan bir tanımlama sürecine şahitlik ediyoruz. İnsan türü hakkındaki bütün epistemolojik yaklaşımlara muhalefet edecek şekilde, insanı biyolojik, sosyolojik, ahlaki ve hukuki bağlamda yeniden tanımlamayı hedefleyen, insanı doğasından çıkararak insanla doğayı karşı karşıya getiren, aile kurumunu yok etmek isteyen, insanı içinde yaşadığı şehirlere yabancılaştıran, zaman ve mekânın dengesiyle oynayan bu yeniden tanımlama sürecini insanın ifsadı olarak değerlendiriyoruz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
