#smrgKİTABEVİ İnsan Haklarını ''Özgürleştirmek'': İslâm Dünyası ve İnsan Hakları - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6255509437
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
368
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
287,00
Havale/EFT ile:
278,39
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199244304
631546

https://www.simurgkitabevi.com/insan-haklarini-ozgurlestirmek-islam-dunyasi-ve-insan-haklari-2025
İnsan Haklarını ''Özgürleştirmek'': İslâm Dünyası ve İnsan Hakları - 2025 #smrgKİTABEVİ
287.00
Bir disiplin olarak ‘insan hakları'nı, İslâm dünyası ve küresel sistem bağlamında ele alan bu disiplinlerarası çalışma, ‘eleştirel' bir bakış üzerinde bina edilmiştir. Bu bakış, bir yandan insan haklarını ‘içeriden' anlamaya ve anlamlandırmaya çabalarken, bir yandan da onun emperyalist güçlerin elinde bir silaha dönüşebileceğine dikkat çekmektedir. Kuşku yok ki, “insan hakları”, Batı'dan neş'et etmiş olan, Batı'nın değerler sistemini yansıtan bir haklar ve özgürlükler düzenidir. Yaşadığımız modern dünya şartlarında, başta, yaşama hakkı, işkence yasağı, din ve vicdan özgürlüğü ve âdil yargılanma hakkı olmak üzere, bu hakların ve özgürlüklerin önemli bir bölümü, özellikle devletle ilişkilerinin daha sağlıklı bir zeminde şekillenmesi için, tüm bireyler ve toplumlar için fayda sağlayıcı niteliktedir. Lâkin bu haklar ve özgürlükler düzenini bütünüyle benimseyen ve uygulayan bir Batı-dışı toplumun, kendi gelenek ve değerlerine yabancılaşacağı, bunun da ciddî travmalara sebebiyet verecek bir sosyolojik dönüşüme yol açacağı açıktır. Bu demektir ki, dinibütün Müslümanlardan oluşan bir toplumda insan haklarının seküler Batı'da olduğu biçimiyle hayata geçirilmesini beklemek, mâkul bir tutum değildir.
Bir disiplin olarak ‘insan hakları'nı, İslâm dünyası ve küresel sistem bağlamında ele alan bu disiplinlerarası çalışma, ‘eleştirel' bir bakış üzerinde bina edilmiştir. Bu bakış, bir yandan insan haklarını ‘içeriden' anlamaya ve anlamlandırmaya çabalarken, bir yandan da onun emperyalist güçlerin elinde bir silaha dönüşebileceğine dikkat çekmektedir. Kuşku yok ki, “insan hakları”, Batı'dan neş'et etmiş olan, Batı'nın değerler sistemini yansıtan bir haklar ve özgürlükler düzenidir. Yaşadığımız modern dünya şartlarında, başta, yaşama hakkı, işkence yasağı, din ve vicdan özgürlüğü ve âdil yargılanma hakkı olmak üzere, bu hakların ve özgürlüklerin önemli bir bölümü, özellikle devletle ilişkilerinin daha sağlıklı bir zeminde şekillenmesi için, tüm bireyler ve toplumlar için fayda sağlayıcı niteliktedir. Lâkin bu haklar ve özgürlükler düzenini bütünüyle benimseyen ve uygulayan bir Batı-dışı toplumun, kendi gelenek ve değerlerine yabancılaşacağı, bunun da ciddî travmalara sebebiyet verecek bir sosyolojik dönüşüme yol açacağı açıktır. Bu demektir ki, dinibütün Müslümanlardan oluşan bir toplumda insan haklarının seküler Batı'da olduğu biçimiyle hayata geçirilmesini beklemek, mâkul bir tutum değildir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.