#smrgKİTABEVİ İranabak : İran'dan Görsel Bir Şölen = A Visual Feast From Iran - 2011

Editör:
Çağatay Anadol
Kapak Tasarım:
Joelle İmamoğlu
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Farhad Fakhrian, Reza Deghati
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Araştırma İnceleme
ISBN-10:
6058883260
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
1&3
Katkı:
Anadolu Kültür Vakfı
Cilt:
İplik Dikişli
Stok Kodu:
1199138686
Boyut:
26x38
Sayfa Sayısı:
156
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Çeviren:
Zülal Kılıç, Zuhal Bilgin, Carol LaMotte
Kapak Türü:
Sert Kapak
Kağıt Türü:
Kuşe
Dili:
Türkçe - İngilizce
Kategori:
indirimli
1.200,00
Havale/EFT ile: 1.164,00
Siparişiniz 4&5 iş günü arasında kargoda
1199138686
524756
İranabak : İran'dan Görsel Bir Şölen = A Visual Feast From Iran -        2011
İranabak : İran'dan Görsel Bir Şölen = A Visual Feast From Iran - 2011 #smrgKİTABEVİ
1200.00
Komşu İran'ı bize anlatan çarpıcı fotoğraflar...
Tahran, Tebriz, Novşehr, Urmiye, Kaşan, Şirvan, Nain, Kum, Kirman, Erdebil, Kandovan'dan 109 an.
İran'da gündelik yaşam; sokakta, evinde, kahvede, nümayişte yalnız veya erkeği ile birlikte kadın,
Ev partileri, tiyatro çalışmaları, düğün hazırlıkları,
Dini ritüeller; evde ibadet, aşure törenleri,
İbadet yerleri, insanlar, şehit mezarları,
Uyuşturucu bağımlıları,
2009'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri...
Gösterilerde kadınlar ve erkekler yan yana...

Fotoğrafçı Özcan Ağaoğlu, dört yıl boyunca İran'ın kültürel yapısını anlamak ve belgelemek için on binlerce kilometre yol katetti. Tren ve Sokakların Sesi Küba kitaplarıyla tanıdığımız sanatçı 2006-2009 yılları arasında İran'ı fotoğraflamaya başladı.

Anadolu Kültür Vakfının sponsorluğu ile yayınlanan İranabak kitabının önsözünü Azadi ve Tahran Üniversitesi'nden Farhad Fakhrian, sonsözünü ise National Geographic'in ünlü fotoğrafçısı İranlı Reza Deghati yazdı.

***

İran kökenli Fransız fotoğrafçısı Reza Değhati, Özcan Ağaoğlu'nun İran fotoğrafları hakkında şöyle diyor: “Binlerce fotoğrafçının binlerce fotoğrafını göre göre mesleki ve kişisel bakımdan derinlemesine bir kavrayış kazanmış olmama rağmen yıllar var ki böylesine keskin, eksiksiz ve özenli bir bakış açısı dikkatimi çekip zihnimi meşgul etmemişti. Hele de benim bu kadar aşina olduğum bir konuda... Yüksek bir profesyonellik standardı ortaya koyan, gayet ilginç ve sıra dışı bir bakış açısına sahip bu fotoğrafların her biri, yalnızca toplumun tam bir betimlemesi olmakla kalmıyor, aynı zamanda üstün bir teknik nitelikler portresi de çiziyordu. Çektiği fotoğraflara baktığınızda, onun İran toplumunun köklerinin ne denli derinlerine indiğini görebiliyorsunuz. Özellikle de ülke tarihinin en karanlık anları diye anılan, merkezi hükümetin gayrı insani ve yıldırıcı taktikleriyle fotoğrafçıları mesleğini yapamaz hale getirdiği, caddelerde elinizde bir fotoğraf makinesiyle dolaşmanın, omzunuzda bir roketatarla yürümek kadar tehlikeli olduğunu hepimizin bildiği bir dönemde.”
Bez kaplı cildi ve şömiziyle 156 sayfalık bu kitap kuşe kağıda basılmış ve 25,5 x 38 cm. ebadında

***

The French photographer of Iranian origin, Reza Deghati, says the following about Özcan Ağaoğlu's Iran photographs: “Even though my eyes have set a professional and personal insight on thousands of photos and photographers, it had been years since such a sharp, accurate and elaborative viewpoint had grasped and challenged my mind, specially concerning a topic which I am so familiar with… They are filled with may interesting and strange points of view which reveals a high standard of professionalism. Every photo not only attempts an accurate representation of the society but also portrays outstanding technical qualities.

Looking at his photos you can see just how deep he travelled into the roots of Iran's society. Specially during the unsettling period which is described as the country's darkest hours of its history, at a time where the fundamental government with their inhumane and intimidating tactics have unarmed the photographers of their profession, a hostile time when we all know walking through the street with a camera in your hands is just as dangerous as walking with a rocket launcher on your shoulders.”

This 156-page book, measuring 25,5 × 38 cm, is printed on coated paper and comes with cloth binding and a dust jacket.
Komşu İran'ı bize anlatan çarpıcı fotoğraflar...
Tahran, Tebriz, Novşehr, Urmiye, Kaşan, Şirvan, Nain, Kum, Kirman, Erdebil, Kandovan'dan 109 an.
İran'da gündelik yaşam; sokakta, evinde, kahvede, nümayişte yalnız veya erkeği ile birlikte kadın,
Ev partileri, tiyatro çalışmaları, düğün hazırlıkları,
Dini ritüeller; evde ibadet, aşure törenleri,
İbadet yerleri, insanlar, şehit mezarları,
Uyuşturucu bağımlıları,
2009'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri...
Gösterilerde kadınlar ve erkekler yan yana...

Fotoğrafçı Özcan Ağaoğlu, dört yıl boyunca İran'ın kültürel yapısını anlamak ve belgelemek için on binlerce kilometre yol katetti. Tren ve Sokakların Sesi Küba kitaplarıyla tanıdığımız sanatçı 2006-2009 yılları arasında İran'ı fotoğraflamaya başladı.

Anadolu Kültür Vakfının sponsorluğu ile yayınlanan İranabak kitabının önsözünü Azadi ve Tahran Üniversitesi'nden Farhad Fakhrian, sonsözünü ise National Geographic'in ünlü fotoğrafçısı İranlı Reza Deghati yazdı.

***

İran kökenli Fransız fotoğrafçısı Reza Değhati, Özcan Ağaoğlu'nun İran fotoğrafları hakkında şöyle diyor: “Binlerce fotoğrafçının binlerce fotoğrafını göre göre mesleki ve kişisel bakımdan derinlemesine bir kavrayış kazanmış olmama rağmen yıllar var ki böylesine keskin, eksiksiz ve özenli bir bakış açısı dikkatimi çekip zihnimi meşgul etmemişti. Hele de benim bu kadar aşina olduğum bir konuda... Yüksek bir profesyonellik standardı ortaya koyan, gayet ilginç ve sıra dışı bir bakış açısına sahip bu fotoğrafların her biri, yalnızca toplumun tam bir betimlemesi olmakla kalmıyor, aynı zamanda üstün bir teknik nitelikler portresi de çiziyordu. Çektiği fotoğraflara baktığınızda, onun İran toplumunun köklerinin ne denli derinlerine indiğini görebiliyorsunuz. Özellikle de ülke tarihinin en karanlık anları diye anılan, merkezi hükümetin gayrı insani ve yıldırıcı taktikleriyle fotoğrafçıları mesleğini yapamaz hale getirdiği, caddelerde elinizde bir fotoğraf makinesiyle dolaşmanın, omzunuzda bir roketatarla yürümek kadar tehlikeli olduğunu hepimizin bildiği bir dönemde.”
Bez kaplı cildi ve şömiziyle 156 sayfalık bu kitap kuşe kağıda basılmış ve 25,5 x 38 cm. ebadında

***

The French photographer of Iranian origin, Reza Deghati, says the following about Özcan Ağaoğlu's Iran photographs: “Even though my eyes have set a professional and personal insight on thousands of photos and photographers, it had been years since such a sharp, accurate and elaborative viewpoint had grasped and challenged my mind, specially concerning a topic which I am so familiar with… They are filled with may interesting and strange points of view which reveals a high standard of professionalism. Every photo not only attempts an accurate representation of the society but also portrays outstanding technical qualities.

Looking at his photos you can see just how deep he travelled into the roots of Iran's society. Specially during the unsettling period which is described as the country's darkest hours of its history, at a time where the fundamental government with their inhumane and intimidating tactics have unarmed the photographers of their profession, a hostile time when we all know walking through the street with a camera in your hands is just as dangerous as walking with a rocket launcher on your shoulders.”

This 156-page book, measuring 25,5 × 38 cm, is printed on coated paper and comes with cloth binding and a dust jacket.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat