#smrgKİTABEVİ Kahramanlık ve İtaat : Yeşilçam Sinemasında Milliyetçi Dil Kadın ve Modernlik Algısı - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256520646
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
213,00
Havale/EFT ile:
206,61
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199248302
635425
https://www.simurgkitabevi.com/kahramanlik-ve-itaat-yesilcam-sinemasinda-milliyetci-dil-kadin-ve-modernlik-algisi-2025
Kahramanlık ve İtaat : Yeşilçam Sinemasında Milliyetçi Dil Kadın ve Modernlik Algısı - 2025 #smrgKİTABEVİ
213.00
... Yeşilçam, sınıfsal farklılıkları, ürettiği bu popülist dil üzerinden, geleneksel-modern karşıtlığı üzerinden anlamaya çalışır. Alt sınıf fakir ama geleneklerine ve aile değerlerine bağlı, üst sınıf bireyci-kapitalist ve ahlaki olarak yozlaşmış bir karşıtlık içinde sunulur. Böylece bu kitlenin asıl muhatabı sınıfsal eşitsizliğin kaynağı olarak karşısına alması gereken bir sistem değil tek tek bu kötü, dışsallaştırılan karakterler olur. Sistemle hiçbir biçimde izleyiciyi karşı karşıya getirmez. İzleyiciye gittikçe klişeleşmiş ve oldukça bildik bir tip gösterilir ve o tip bir biçimde izleyici karşısında daha alt daha küçültücü bir noktaya indirilir. Sonunda da ondan tüm bu olumsuzlukların intikamı alınarak izleyici için bir rahatlama sağlanmış olur. Bu marjinalleştirilmiş karakterler daha çok kadındır ve geleneksel değerlerden uzaklaşmış, erkeğin himayesinden çıkıp kendine serbest bir alan yaratmış, bir biçimde cinsel tercihlerini geleneksel olanın dışında oluşturmuş ya da aynı milli kimliği taşımayan ahlaki olarak düşkün, çirkin, korkak ve daha bir sürü sıralanabilecek erdemden yoksun düşmanlar olarak karakterize edilmiştir. Bu tipler aynı zamanda modern olana karşılık gelen ya da onu temsil eden göstergelerle sembolize edilir, iyi olan ise aksine tümüyle bunların karşısında ve geleneksel olana yakın bir bakıştan üretilir. Bu da modernleşme sürecinin temelinde gelişen sınıfsal farklılıklara dayanan bu kırılmayı da açık bir biçimde göstermektedir. Ancak bu ontolojik karşıtlığa rağmen Yeşilçam'ın batılı yaşamın sembolü olarak görselleştirdiği şehirler ve bu şehirlerin büyüleyici görüntülerinin ardındaki refahın izleyicileri kendine çeken düşsel bir dünya yarattığını görmek gerekir…
... Yeşilçam, sınıfsal farklılıkları, ürettiği bu popülist dil üzerinden, geleneksel-modern karşıtlığı üzerinden anlamaya çalışır. Alt sınıf fakir ama geleneklerine ve aile değerlerine bağlı, üst sınıf bireyci-kapitalist ve ahlaki olarak yozlaşmış bir karşıtlık içinde sunulur. Böylece bu kitlenin asıl muhatabı sınıfsal eşitsizliğin kaynağı olarak karşısına alması gereken bir sistem değil tek tek bu kötü, dışsallaştırılan karakterler olur. Sistemle hiçbir biçimde izleyiciyi karşı karşıya getirmez. İzleyiciye gittikçe klişeleşmiş ve oldukça bildik bir tip gösterilir ve o tip bir biçimde izleyici karşısında daha alt daha küçültücü bir noktaya indirilir. Sonunda da ondan tüm bu olumsuzlukların intikamı alınarak izleyici için bir rahatlama sağlanmış olur. Bu marjinalleştirilmiş karakterler daha çok kadındır ve geleneksel değerlerden uzaklaşmış, erkeğin himayesinden çıkıp kendine serbest bir alan yaratmış, bir biçimde cinsel tercihlerini geleneksel olanın dışında oluşturmuş ya da aynı milli kimliği taşımayan ahlaki olarak düşkün, çirkin, korkak ve daha bir sürü sıralanabilecek erdemden yoksun düşmanlar olarak karakterize edilmiştir. Bu tipler aynı zamanda modern olana karşılık gelen ya da onu temsil eden göstergelerle sembolize edilir, iyi olan ise aksine tümüyle bunların karşısında ve geleneksel olana yakın bir bakıştan üretilir. Bu da modernleşme sürecinin temelinde gelişen sınıfsal farklılıklara dayanan bu kırılmayı da açık bir biçimde göstermektedir. Ancak bu ontolojik karşıtlığa rağmen Yeşilçam'ın batılı yaşamın sembolü olarak görselleştirdiği şehirler ve bu şehirlerin büyüleyici görüntülerinin ardındaki refahın izleyicileri kendine çeken düşsel bir dünya yarattığını görmek gerekir…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.