#smrgKİTABEVİ Karabük İlinde Yenilebilir Mantar Türlerinin Gastronomik Açıdan Değerlendirilmesi - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Stok Kodu:
1199252407
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
104
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
156,00
Havale/EFT ile: 151,32
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199252407
639419
Karabük İlinde Yenilebilir Mantar Türlerinin Gastronomik Açıdan Değerlendirilmesi -        2025
Karabük İlinde Yenilebilir Mantar Türlerinin Gastronomik Açıdan Değerlendirilmesi - 2025 #smrgKİTABEVİ
156.00
İnsanoğlunun beslenme serüveni, başlangıçta besinlerin çiğ olarak tüketilmesiyle başlamış, ateşin keşfiyle birlikte besinlerin doğrudan ateş üzerinde pişirilmesiyle devam etmiştir. Zamanın ilerlemesi, insanın merak duygusu ve ortaya çıkan çeşitli buluşlar, teknolojik gelişmeler, savaşlar ve yıkımlar bu sürecin yönünü değiştirmiştir. Bu dönüşümleri hızla artan kentleşme, bireylerin boş zamanlarının çoğalması ve ulaşım imkânlarının gelişmesi izlemiş; tüm bu faktörler beslenme alışkanlıklarını önemli ölçüde farklılaştırmıştır. Başka bir ifadeyle yemek yeme olgusu, yalnızca temel bir gereksinimin karşılanması olmaktan çıkmış, günümüzde beslenme merkezli bir yaşam tarzı olarak konumlanmıştır. Özellikle gastronomi alanında gerçekleştirilen araştırmalar ve gelişmeler, bireylerin beslenmeye daha fazla özen göstermesine, sağlıklı ve nitelikli besinlerin tercih edilmesine olanak sağlamaktadır (Pulluk, 2021, s. 92).Türk toplumunda yeme ve içme olgusu, tarih boyunca sosyal yapının önemli unsurlarından biri olarak değerlendirilmiştir (Yetiş, 2020). Yeme-içme, yalnızca temel bir ihtiyaç değil, aynı zamanda toplumsal bir uğraş olarak da karşımıza çıkmakta; bu uğraş aracılığıyla Türk toplumunda çeşitli gelişmeler yaşanmış ve farklılıklar ortaya çıkmıştır (Bozok ve Kahraman, 2015). Bu gelişim sürecinin sonucunda şekillenen Türk mutfak kültürü, Anadolu'nun verimli topraklarının sunduğu imkânlar ve coğrafi konumunun Asya ile Avrupa kıtaları arasında bir köprü oluşturması sayesinde zenginleşmiştir. Bu konum, pek çok uygarlığın bir araya gelmesine olanak tanımış ve mutfak kültürünün çeşitlenmesine katkıda bulunmuştur. Dünya mutfakları arasında önemli bir yere sahip olan Türk mutfağının oluşumunda, Orta Asya Türkleri, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinin etkisi belirleyici olmuştur. Özellikle Orta Asya'dan Anadolu'ya göç eden Türkler, sahip oldukları köklü kültürel birikim sayesinde günümüz Türk mutfağının oluşumunda önemli bir rol oynamıştır (Güllü ve Özdemir-Yaman, 2021, s. 119).
İnsanoğlunun beslenme serüveni, başlangıçta besinlerin çiğ olarak tüketilmesiyle başlamış, ateşin keşfiyle birlikte besinlerin doğrudan ateş üzerinde pişirilmesiyle devam etmiştir. Zamanın ilerlemesi, insanın merak duygusu ve ortaya çıkan çeşitli buluşlar, teknolojik gelişmeler, savaşlar ve yıkımlar bu sürecin yönünü değiştirmiştir. Bu dönüşümleri hızla artan kentleşme, bireylerin boş zamanlarının çoğalması ve ulaşım imkânlarının gelişmesi izlemiş; tüm bu faktörler beslenme alışkanlıklarını önemli ölçüde farklılaştırmıştır. Başka bir ifadeyle yemek yeme olgusu, yalnızca temel bir gereksinimin karşılanması olmaktan çıkmış, günümüzde beslenme merkezli bir yaşam tarzı olarak konumlanmıştır. Özellikle gastronomi alanında gerçekleştirilen araştırmalar ve gelişmeler, bireylerin beslenmeye daha fazla özen göstermesine, sağlıklı ve nitelikli besinlerin tercih edilmesine olanak sağlamaktadır (Pulluk, 2021, s. 92).Türk toplumunda yeme ve içme olgusu, tarih boyunca sosyal yapının önemli unsurlarından biri olarak değerlendirilmiştir (Yetiş, 2020). Yeme-içme, yalnızca temel bir ihtiyaç değil, aynı zamanda toplumsal bir uğraş olarak da karşımıza çıkmakta; bu uğraş aracılığıyla Türk toplumunda çeşitli gelişmeler yaşanmış ve farklılıklar ortaya çıkmıştır (Bozok ve Kahraman, 2015). Bu gelişim sürecinin sonucunda şekillenen Türk mutfak kültürü, Anadolu'nun verimli topraklarının sunduğu imkânlar ve coğrafi konumunun Asya ile Avrupa kıtaları arasında bir köprü oluşturması sayesinde zenginleşmiştir. Bu konum, pek çok uygarlığın bir araya gelmesine olanak tanımış ve mutfak kültürünün çeşitlenmesine katkıda bulunmuştur. Dünya mutfakları arasında önemli bir yere sahip olan Türk mutfağının oluşumunda, Orta Asya Türkleri, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinin etkisi belirleyici olmuştur. Özellikle Orta Asya'dan Anadolu'ya göç eden Türkler, sahip oldukları köklü kültürel birikim sayesinde günümüz Türk mutfağının oluşumunda önemli bir rol oynamıştır (Güllü ve Özdemir-Yaman, 2021, s. 119).
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat