#smrgKİTABEVİ Karadeniz - Bunu Bilsin Derinliklerin - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Kapak Görseli:
Ömer Koçağ
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Katkı:
Melike Tokdemir,
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
190
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
162,50
Havale/EFT ile:
157,63
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199250588
637581
https://www.simurgkitabevi.com/karadeniz-bunu-bilsin-derinliklerin-2025
Karadeniz - Bunu Bilsin Derinliklerin - 2025 #smrgKİTABEVİ
162.50
Karadeniz'in karanlığı ne? Dağıldık, kol kola girmeyi unuttuk. Umutsuzuz ve neşesiziz, öfke ve şiddet doluyuz. Dağıttığımız, şimdi yine dağıtmak zorunda olduğumuz kadim bir sistir bu. Sözümüz var, bu şehri, bu ülkeyi, bu denizi yeniden aydınlık, güneşli, neşeli bir güne çıkaracağız. Dalgaların vuramadığı, rüzgarların savuramadığı yeni bir hayat kuracağız. Gerekçesi sağlamdır. Kökümüz denizde, dağlarda, yağmalanmış bahçelerde, hırçın akan derelerde, içindeki balıklarda, kenarında yürüyen börtü böcekte. Havasına, suyuna, kıyıları döven azgın dalgalarına, her karış toprağına bağlılığımız var. Söküp alabileceğimizi gösterdik işgalci ayrık otlarını bahçelerinden. Artık kök biziz, filiz bizdedir. Yaklaşan fırtına biziz. Karadeniz bunu bilsin derinliklerin! Bu bir Karadeniz kitabı evet ama asıl anlattığım kıyısındaki insanlar. O kıyı bizim, o kıyı biziz. Karadeniz, kıyısındaki o insanlardır. O kıyıya dokunan herkes hikâyeye dahildir haliyle. Kıyısına, derkenar, not düşmesem olmazdı. Burada başka türlü bir Karadeniz ve başka türlü bir Karadenizli hikâyesi var. Bana ait olanı önemli gördüğümden değil, bu ayrıksılığı, bu asiliği önemsediğimden kayda geçsin istedim.
Karadeniz'in karanlığı ne? Dağıldık, kol kola girmeyi unuttuk. Umutsuzuz ve neşesiziz, öfke ve şiddet doluyuz. Dağıttığımız, şimdi yine dağıtmak zorunda olduğumuz kadim bir sistir bu. Sözümüz var, bu şehri, bu ülkeyi, bu denizi yeniden aydınlık, güneşli, neşeli bir güne çıkaracağız. Dalgaların vuramadığı, rüzgarların savuramadığı yeni bir hayat kuracağız. Gerekçesi sağlamdır. Kökümüz denizde, dağlarda, yağmalanmış bahçelerde, hırçın akan derelerde, içindeki balıklarda, kenarında yürüyen börtü böcekte. Havasına, suyuna, kıyıları döven azgın dalgalarına, her karış toprağına bağlılığımız var. Söküp alabileceğimizi gösterdik işgalci ayrık otlarını bahçelerinden. Artık kök biziz, filiz bizdedir. Yaklaşan fırtına biziz. Karadeniz bunu bilsin derinliklerin! Bu bir Karadeniz kitabı evet ama asıl anlattığım kıyısındaki insanlar. O kıyı bizim, o kıyı biziz. Karadeniz, kıyısındaki o insanlardır. O kıyıya dokunan herkes hikâyeye dahildir haliyle. Kıyısına, derkenar, not düşmesem olmazdı. Burada başka türlü bir Karadeniz ve başka türlü bir Karadenizli hikâyesi var. Bana ait olanı önemli gördüğümden değil, bu ayrıksılığı, bu asiliği önemsediğimden kayda geçsin istedim.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.