#smrgKİTABEVİ Kırım Savaşı ve Gündelik Yaşam: Kültür ve Modernleşme - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6257317610
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
400
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
338,00
Havale/EFT ile:
327,86
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199243621
630862
https://www.simurgkitabevi.com/kirim-savasi-ve-gundelik-yasam-kultur-ve-modernlesme-2025
Kırım Savaşı ve Gündelik Yaşam: Kültür ve Modernleşme - 2025 #smrgKİTABEVİ
338.00
Emma Goldman “Dans edemediğim devrim benim değildir” derken, Namık Kemal'den Yakup Kadri'ye Osmanlı fikir önderleri, kurtuluşun ancak “dans olmadan” mümkün olduğunun kavgasını veriyorlardı. Ama Kırım Savaşı'nın zorunluluklarıyla ülkeye gelen telgraf, tren, fotoğraf vb. yenilikler gündelik yaşamın dinamiklerini değiştirmeye başlamıştı bile. Paşalar baloda, masada, kafede zorlanırken, bunların telgraf, tren hatta komisyon, rüşvet gibi zamanın gereği olduğunu anlamışlardı. Fakat gene de Osmanlı kalarak devam etmenin çaresizliği içindeydiler çünkü Osmanlı giderse paşalık bitebilirdi…
Bu çalışma, etki ve sonuçlarıyla Kırım Savaşı'nı, modernizmin gündelik yaşamla birlikte zihin dünyasını değiştirmeye başlamasının dönüm noktalarından biri olarak ele alırken, bu değişimin o zaman ve şimdi Osmanlı tarihyazımında nasıl yorumlandığını da eleştiriyor…
Modernizm, siyasilerin ve akademisyenlerin yorum dünyasıyla değil, “Katip benim ben katibin, el ne karışır” türküsüyle başlıyor ve dans gibi baskılanmak isteniyor…
Bu çalışma, etki ve sonuçlarıyla Kırım Savaşı'nı, modernizmin gündelik yaşamla birlikte zihin dünyasını değiştirmeye başlamasının dönüm noktalarından biri olarak ele alırken, bu değişimin o zaman ve şimdi Osmanlı tarihyazımında nasıl yorumlandığını da eleştiriyor…
Modernizm, siyasilerin ve akademisyenlerin yorum dünyasıyla değil, “Katip benim ben katibin, el ne karışır” türküsüyle başlıyor ve dans gibi baskılanmak isteniyor…
Emma Goldman “Dans edemediğim devrim benim değildir” derken, Namık Kemal'den Yakup Kadri'ye Osmanlı fikir önderleri, kurtuluşun ancak “dans olmadan” mümkün olduğunun kavgasını veriyorlardı. Ama Kırım Savaşı'nın zorunluluklarıyla ülkeye gelen telgraf, tren, fotoğraf vb. yenilikler gündelik yaşamın dinamiklerini değiştirmeye başlamıştı bile. Paşalar baloda, masada, kafede zorlanırken, bunların telgraf, tren hatta komisyon, rüşvet gibi zamanın gereği olduğunu anlamışlardı. Fakat gene de Osmanlı kalarak devam etmenin çaresizliği içindeydiler çünkü Osmanlı giderse paşalık bitebilirdi…
Bu çalışma, etki ve sonuçlarıyla Kırım Savaşı'nı, modernizmin gündelik yaşamla birlikte zihin dünyasını değiştirmeye başlamasının dönüm noktalarından biri olarak ele alırken, bu değişimin o zaman ve şimdi Osmanlı tarihyazımında nasıl yorumlandığını da eleştiriyor…
Modernizm, siyasilerin ve akademisyenlerin yorum dünyasıyla değil, “Katip benim ben katibin, el ne karışır” türküsüyle başlıyor ve dans gibi baskılanmak isteniyor…
Bu çalışma, etki ve sonuçlarıyla Kırım Savaşı'nı, modernizmin gündelik yaşamla birlikte zihin dünyasını değiştirmeye başlamasının dönüm noktalarından biri olarak ele alırken, bu değişimin o zaman ve şimdi Osmanlı tarihyazımında nasıl yorumlandığını da eleştiriyor…
Modernizm, siyasilerin ve akademisyenlerin yorum dünyasıyla değil, “Katip benim ben katibin, el ne karışır” türküsüyle başlıyor ve dans gibi baskılanmak isteniyor…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.