#smrgSAHAF Klasik Türk Edebiyatı Araştırma Yöntemleri 1 - 2 -

Stok Kodu:
1199050549
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
794 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199050549
436544
Klasik Türk Edebiyatı Araştırma Yöntemleri 1 - 2 -
Klasik Türk Edebiyatı Araştırma Yöntemleri 1 - 2 - #smrgSAHAF
0.00
Her eserin mensup olduğu kültür ve medeniyet dairesi, araştırmacıya strateji belirleme, zaman tayin etme ve mesafeyi yorumlama manasında bir bakış açısı sunarken nispeten metinden bağımsız şartlarda da kimlik sahibi olan yöntem, dirayetin eseridir. Ancak her metin kendini deşifre edecek yöntem veya yöntemleri de ayrıca bünyesinde barındırır. Bu bakımdan yöntemler, yöntem nazariyeleri, kurallar ve disiplinler uygulanacakları alana intibak eder ve pozisyon sahibi olurlar. Bu kitabın ilk baskısında arz edildiği üzere “Yöntem daima problem kadar problem olmuştur. Bu mahfilde araştırmacı söz gelimi ab-ı hayata hayat vermek iddiası ile yola çıkar. Zaman, Klasik Edebiyatın yol haritası, yöntem ışıldak, araştırmacı ise gören gözdür. Her yöntemin neyi ne kadar aydınlattığı üzerinde hatta yöntemin yöntemi üzerinde bile tartışılabilir. En doğru değer ve ölçümleri teklif eden yöntem veya çözümün, sualin kendisinde mündemiç (içkin, içsel) olduğunu kabul etmek gerekir.”

“Problemlerin birçoğunun üstesinden gelmenin kesbî ve tecrübi bilgiler gerektirdiği şüphesizdir. Diğer taraftan edebiyat araştırmacısı, sanatkâr olmasa da zaman zaman sanatkâr gibi sezgileriyle değerlendirebilme yetisini geliştirmek durumundadır.”

Hızla gelişen teknolojik imkânlar, kaynaklara ulaşma sıkıntılarını bertaraf edip bilimsel çalışmaları nitelik ve nicelik itibariyle zenginleştirebilir, fakat bu bile tek başına sonucu belirleyici değildir. Aydın düşüncenin aydınlıkta oturmakla ilgisi yoktur. İnsan; kendi beninin, kullandığı teknolojinin ve imkanların kölesi olmaktan kurtulmadıkça edilgenlikten kurtulamayacak ve bin esere imza atsa dahi müessir olamayacaktır. Gayretle hırsın arasında, idealle tabunun, hoşgörüyle riyanın saygıyla dalkavukluğun, temkinle iddianın, alışverişle çıkarcılığın arasında ipek tüllerden ince bir perde değil, belki sadece bir çukur ayna vardır.

Bu çalışma, Klasik Türk Edebiyatının disiplinler arası işbirliği gerektiren karmaşık ve zorlu metinleri üzerine bir inceleme yöntemi keşfetmek niyetiyle başladı. Eserin birinci baskısında çizilen kroki, sahanın inceliklerini bilen kişilerin nezaket ve teşvikle göstermiş oldukları teveccüh ve verdikleri cesaretle biraz daha tafsilat kazandı. Başlangıçta yeni bir cilt edilmesi düşünülmüşken, bilahare faydalı olacağı kanaatiyle kitabın ilk baskısını genişletmenin ve müstakil bölümler haline getirmenin daha uygun olacağına karar verildi. Eserden azami derecede ve kolaylıkla istifade edilebilmesi için oldukça ayrıntılı bir içindekiler listesi ve hemen her bölümü karakterize eden sahaya özel literatur bilgilerinden dolayı terimler ve referanslar indeksi hazırlandı. Elbetteki bu naçiz çalışma sahanın bütün problemlerine çözüm sunmak iddiasında değildir, fakat biz “niyet hayr, akıbet hayr” dedik ve hayırla anılmaya ümitlendik.

Elimize kalem veren, bildiklerini tasadduk eden hocalarıma minnettarım. Bizatihi kendisinden veya eserlerinden istifade ettiğim değerli ilim ve irfan ehlinin hayatta olanlarına afiyet, berzahta olanlarına rahmet dilerim. - Selami Ece

Her eserin mensup olduğu kültür ve medeniyet dairesi, araştırmacıya strateji belirleme, zaman tayin etme ve mesafeyi yorumlama manasında bir bakış açısı sunarken nispeten metinden bağımsız şartlarda da kimlik sahibi olan yöntem, dirayetin eseridir. Ancak her metin kendini deşifre edecek yöntem veya yöntemleri de ayrıca bünyesinde barındırır. Bu bakımdan yöntemler, yöntem nazariyeleri, kurallar ve disiplinler uygulanacakları alana intibak eder ve pozisyon sahibi olurlar. Bu kitabın ilk baskısında arz edildiği üzere “Yöntem daima problem kadar problem olmuştur. Bu mahfilde araştırmacı söz gelimi ab-ı hayata hayat vermek iddiası ile yola çıkar. Zaman, Klasik Edebiyatın yol haritası, yöntem ışıldak, araştırmacı ise gören gözdür. Her yöntemin neyi ne kadar aydınlattığı üzerinde hatta yöntemin yöntemi üzerinde bile tartışılabilir. En doğru değer ve ölçümleri teklif eden yöntem veya çözümün, sualin kendisinde mündemiç (içkin, içsel) olduğunu kabul etmek gerekir.”

“Problemlerin birçoğunun üstesinden gelmenin kesbî ve tecrübi bilgiler gerektirdiği şüphesizdir. Diğer taraftan edebiyat araştırmacısı, sanatkâr olmasa da zaman zaman sanatkâr gibi sezgileriyle değerlendirebilme yetisini geliştirmek durumundadır.”

Hızla gelişen teknolojik imkânlar, kaynaklara ulaşma sıkıntılarını bertaraf edip bilimsel çalışmaları nitelik ve nicelik itibariyle zenginleştirebilir, fakat bu bile tek başına sonucu belirleyici değildir. Aydın düşüncenin aydınlıkta oturmakla ilgisi yoktur. İnsan; kendi beninin, kullandığı teknolojinin ve imkanların kölesi olmaktan kurtulmadıkça edilgenlikten kurtulamayacak ve bin esere imza atsa dahi müessir olamayacaktır. Gayretle hırsın arasında, idealle tabunun, hoşgörüyle riyanın saygıyla dalkavukluğun, temkinle iddianın, alışverişle çıkarcılığın arasında ipek tüllerden ince bir perde değil, belki sadece bir çukur ayna vardır.

Bu çalışma, Klasik Türk Edebiyatının disiplinler arası işbirliği gerektiren karmaşık ve zorlu metinleri üzerine bir inceleme yöntemi keşfetmek niyetiyle başladı. Eserin birinci baskısında çizilen kroki, sahanın inceliklerini bilen kişilerin nezaket ve teşvikle göstermiş oldukları teveccüh ve verdikleri cesaretle biraz daha tafsilat kazandı. Başlangıçta yeni bir cilt edilmesi düşünülmüşken, bilahare faydalı olacağı kanaatiyle kitabın ilk baskısını genişletmenin ve müstakil bölümler haline getirmenin daha uygun olacağına karar verildi. Eserden azami derecede ve kolaylıkla istifade edilebilmesi için oldukça ayrıntılı bir içindekiler listesi ve hemen her bölümü karakterize eden sahaya özel literatur bilgilerinden dolayı terimler ve referanslar indeksi hazırlandı. Elbetteki bu naçiz çalışma sahanın bütün problemlerine çözüm sunmak iddiasında değildir, fakat biz “niyet hayr, akıbet hayr” dedik ve hayırla anılmaya ümitlendik.

Elimize kalem veren, bildiklerini tasadduk eden hocalarıma minnettarım. Bizatihi kendisinden veya eserlerinden istifade ettiğim değerli ilim ve irfan ehlinin hayatta olanlarına afiyet, berzahta olanlarına rahmet dilerim. - Selami Ece

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat