#smrgKİTABEVİ Komünizm Sonrası Doğu Avrupa'da İslam : Kiliseleştirme ve Güvenlikleştirme Arasında - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786255830166
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
17x24
Sayfa Sayısı:
247
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
422,10
Havale/EFT ile:
409,44
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199252834
639905
https://www.simurgkitabevi.com/komunizm-sonrasi-dogu-avrupada-islam-kiliselestirme-ve-guvenliklestirme-arasinda-2025
Komünizm Sonrası Doğu Avrupa'da İslam : Kiliseleştirme ve Güvenlikleştirme Arasında - 2025 #smrgKİTABEVİ
422.10
“Soğuk Savaş'ın ardından dağılan sosyalist blok ülkelerinde, halklar etnik, dini, siyasi ve ekonomik alanlarda köklü dönüşümlerle yüzleşti. Bu dönüşümden en çok etkilenen topluluklardan biri de Müslüman halklardı.
Yazar, Doğu Avrupa'daki İslam'ı “kiliseleştirme” ve “güvenlikleştirme” kavramları çerçevesinde ele alarak, dinin kurumsallaşma sürecini özgün bir bakış açısıyla inceliyor. Hristiyan geleneğinden ödünç alınan “kilise” kavramı, burada yalnızca bir metafor değil; İslam'ın kurumsal yapısını, toplumsal işlevini ve devletle kurduğu ilişkileri anlamamızı sağlayan güçlü bir analitik araç olarak kullanılıyor.
Kitap, Komünizm sonrası dönemde dinî yapının nasıl dönüştüğünü, iç dinamiklerle dış etkilerin nerelerde kesiştiğini ve İslam'ın kamusal alandaki yerini bütüncül bir yaklaşımla ele alıyor. Sosyoloji, uluslararası ilişkiler, hukuk, tarih ve dinler tarihi gibi farklı disiplinleri buluşturarak zengin bir analiz sunuyor.
Analitik derinliği ve özgün kavramsal diliyle bu eser, Doğu Avrupa'da İslam'ın hikâyesine dair yeni bir kapı aralıyor.”
Yazar, Doğu Avrupa'daki İslam'ı “kiliseleştirme” ve “güvenlikleştirme” kavramları çerçevesinde ele alarak, dinin kurumsallaşma sürecini özgün bir bakış açısıyla inceliyor. Hristiyan geleneğinden ödünç alınan “kilise” kavramı, burada yalnızca bir metafor değil; İslam'ın kurumsal yapısını, toplumsal işlevini ve devletle kurduğu ilişkileri anlamamızı sağlayan güçlü bir analitik araç olarak kullanılıyor.
Kitap, Komünizm sonrası dönemde dinî yapının nasıl dönüştüğünü, iç dinamiklerle dış etkilerin nerelerde kesiştiğini ve İslam'ın kamusal alandaki yerini bütüncül bir yaklaşımla ele alıyor. Sosyoloji, uluslararası ilişkiler, hukuk, tarih ve dinler tarihi gibi farklı disiplinleri buluşturarak zengin bir analiz sunuyor.
Analitik derinliği ve özgün kavramsal diliyle bu eser, Doğu Avrupa'da İslam'ın hikâyesine dair yeni bir kapı aralıyor.”
“Soğuk Savaş'ın ardından dağılan sosyalist blok ülkelerinde, halklar etnik, dini, siyasi ve ekonomik alanlarda köklü dönüşümlerle yüzleşti. Bu dönüşümden en çok etkilenen topluluklardan biri de Müslüman halklardı.
Yazar, Doğu Avrupa'daki İslam'ı “kiliseleştirme” ve “güvenlikleştirme” kavramları çerçevesinde ele alarak, dinin kurumsallaşma sürecini özgün bir bakış açısıyla inceliyor. Hristiyan geleneğinden ödünç alınan “kilise” kavramı, burada yalnızca bir metafor değil; İslam'ın kurumsal yapısını, toplumsal işlevini ve devletle kurduğu ilişkileri anlamamızı sağlayan güçlü bir analitik araç olarak kullanılıyor.
Kitap, Komünizm sonrası dönemde dinî yapının nasıl dönüştüğünü, iç dinamiklerle dış etkilerin nerelerde kesiştiğini ve İslam'ın kamusal alandaki yerini bütüncül bir yaklaşımla ele alıyor. Sosyoloji, uluslararası ilişkiler, hukuk, tarih ve dinler tarihi gibi farklı disiplinleri buluşturarak zengin bir analiz sunuyor.
Analitik derinliği ve özgün kavramsal diliyle bu eser, Doğu Avrupa'da İslam'ın hikâyesine dair yeni bir kapı aralıyor.”
Yazar, Doğu Avrupa'daki İslam'ı “kiliseleştirme” ve “güvenlikleştirme” kavramları çerçevesinde ele alarak, dinin kurumsallaşma sürecini özgün bir bakış açısıyla inceliyor. Hristiyan geleneğinden ödünç alınan “kilise” kavramı, burada yalnızca bir metafor değil; İslam'ın kurumsal yapısını, toplumsal işlevini ve devletle kurduğu ilişkileri anlamamızı sağlayan güçlü bir analitik araç olarak kullanılıyor.
Kitap, Komünizm sonrası dönemde dinî yapının nasıl dönüştüğünü, iç dinamiklerle dış etkilerin nerelerde kesiştiğini ve İslam'ın kamusal alandaki yerini bütüncül bir yaklaşımla ele alıyor. Sosyoloji, uluslararası ilişkiler, hukuk, tarih ve dinler tarihi gibi farklı disiplinleri buluşturarak zengin bir analiz sunuyor.
Analitik derinliği ve özgün kavramsal diliyle bu eser, Doğu Avrupa'da İslam'ın hikâyesine dair yeni bir kapı aralıyor.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.