#smrgKİTABEVİ Kültürel Etkileşim Bağlamında Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199250742
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
182
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
207,20
Havale/EFT ile: 200,98
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199250742
637735
Kültürel Etkileşim Bağlamında Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi -        2025
Kültürel Etkileşim Bağlamında Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi - 2025 #smrgKİTABEVİ
207.20
Dil, aslında sadece kelimelerden ibaret bir iletişim aracı değildir; içinde yaşanılan kültürle iç içe geçmiş, onu yansıtan canlı bir yapıdır. Her dil, o dili konuşan toplumun alışkanlıklarını, değerlerini ve yaşam biçimini taşır. Bu nedenle bir dili öğrenmek, o toplumun dünyaya bakışını da anlamak demektir. Yabancı dil öğretiminde son yıllarda öne çıkan yaklaşımlardan biri de dili kültürüyle birlikte öğretmek, yani öğrenen kişiyi hem dilsel hem de kültürel bir yolculuğa çıkarmaktır. Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen bireyler, bu yolculukta hem kendi kültürel kökenlerini korumaya çalışır hem de yeni bir kültürü anlamaya, yorumlamaya ve içselleştirmeye gayret eder. İki farklı kültürün bir araya geldiği bu çok renkli ortamda, bireylerin kendi geçmişlerinin yanında ulaşmak istedikleri kültürel hedefleri harmanlayarak kendilerini ifade edebilmeleri önem kazanmaktadır. Unutmamak gerekir ki, bir dili öğretmek aynı zamanda o dilin kültürünü öğretmektir. İnsanlar düşüncelerini, duygularını ve deneyimlerini ait oldukları kültürün sözcükleriyle anlatır. Her kelimenin arkasında bir yaşam tarzı, bir geçmiş, bir anlam yükü vardır. Bu yüzden bir dili öğrenirken, onun ait olduğu kültürü tanımak; yemeklerinden müziğine, günlük yaşam alışkanlıklarından mizah anlayışına kadar birçok ögeyi de keşfetmek gerekir. Yabancı bir dil öğrenmeye başlayan bireylerde genellikle ilk etapta yüksek düzeyde bir kaygı oluşur. Ancak zamanla, hedef dilin ait olduğu kültür tanındıkça ve iki kültür arasındaki benzerlikler fark edildikçe, bu kaygı azalır. Böylece öğrenme daha keyifli ve verimli bir hale gelir. Kaynak kültür ile hedef kültür arasında kurulan köprüler sayesinde birey, yeni bir dil öğrenmenin aslında yeni bir dünyayı tanımak olduğunu fark eder. Bu farkındalık, dil öğrenme motivasyonunu da önemli ölçüde artırır.
Dil, aslında sadece kelimelerden ibaret bir iletişim aracı değildir; içinde yaşanılan kültürle iç içe geçmiş, onu yansıtan canlı bir yapıdır. Her dil, o dili konuşan toplumun alışkanlıklarını, değerlerini ve yaşam biçimini taşır. Bu nedenle bir dili öğrenmek, o toplumun dünyaya bakışını da anlamak demektir. Yabancı dil öğretiminde son yıllarda öne çıkan yaklaşımlardan biri de dili kültürüyle birlikte öğretmek, yani öğrenen kişiyi hem dilsel hem de kültürel bir yolculuğa çıkarmaktır. Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen bireyler, bu yolculukta hem kendi kültürel kökenlerini korumaya çalışır hem de yeni bir kültürü anlamaya, yorumlamaya ve içselleştirmeye gayret eder. İki farklı kültürün bir araya geldiği bu çok renkli ortamda, bireylerin kendi geçmişlerinin yanında ulaşmak istedikleri kültürel hedefleri harmanlayarak kendilerini ifade edebilmeleri önem kazanmaktadır. Unutmamak gerekir ki, bir dili öğretmek aynı zamanda o dilin kültürünü öğretmektir. İnsanlar düşüncelerini, duygularını ve deneyimlerini ait oldukları kültürün sözcükleriyle anlatır. Her kelimenin arkasında bir yaşam tarzı, bir geçmiş, bir anlam yükü vardır. Bu yüzden bir dili öğrenirken, onun ait olduğu kültürü tanımak; yemeklerinden müziğine, günlük yaşam alışkanlıklarından mizah anlayışına kadar birçok ögeyi de keşfetmek gerekir. Yabancı bir dil öğrenmeye başlayan bireylerde genellikle ilk etapta yüksek düzeyde bir kaygı oluşur. Ancak zamanla, hedef dilin ait olduğu kültür tanındıkça ve iki kültür arasındaki benzerlikler fark edildikçe, bu kaygı azalır. Böylece öğrenme daha keyifli ve verimli bir hale gelir. Kaynak kültür ile hedef kültür arasında kurulan köprüler sayesinde birey, yeni bir dil öğrenmenin aslında yeni bir dünyayı tanımak olduğunu fark eder. Bu farkındalık, dil öğrenme motivasyonunu da önemli ölçüde artırır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat