#smrgSAHAF Mâturidi'de Bilgi Problemi -

Stok Kodu:
1199008986
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
236 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
1998
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
0,00
1199008986
395150
Mâturidi'de Bilgi Problemi -
Mâturidi'de Bilgi Problemi - #smrgSAHAF
0.00
Bugünkü bilgilerimize göre, İslâm düşünce tarihinde bilgi konusunu en derli toplu ve sistemli bir şekilde ele alan ilk din bilgini Mâtüridî'dir. O, sisteminde sadece genel bilgiye değil, dînî ve ahlâkî bilgiye de yervermiş ve onları birbiriyle mezcederek işlemiştir.

Ebû Hanîfe'den olduğu kadar, Mu'tezile ve Mürcie'den de etkilendiği kanaatinde olduğumuz Mâtüridî'nin ortaya koyduğu görüş ve düşünceler, kendisinden sonraki âlimler üzerinde büyük ölçüde etkili olmuştur. Onun bilgi üzerinde durmadaki esas amacı, bilgiye dayalı bir din ve ahlâk sistemi ortaya koymaktır. Çünkü ona göre, sağlam din, bilgi ve delile dayanan dindir.

Bir din bilgini olduğu için, gerek metod, gerekse fikirlerinin oluşumunda ona büyük ölçüde Kur'ân yön vermiştir. İşte bu yüzden Kur'ân gibi, o da tabiatı, insanın kendi nefsini ve tarihi bir bilgi alanı, bilgi kaynağı olarak kabul etmekte ve bilhassa tabiat, yani dış dünya üzerinde ısrarla durmaktadır. Bunun bir neticesi olarak da, duyulara ve duyu bilgisine önem vererek realist bir metod izlemektedir.

Bugünkü bilgilerimize göre, İslâm düşünce tarihinde bilgi konusunu en derli toplu ve sistemli bir şekilde ele alan ilk din bilgini Mâtüridî'dir. O, sisteminde sadece genel bilgiye değil, dînî ve ahlâkî bilgiye de yervermiş ve onları birbiriyle mezcederek işlemiştir.

Ebû Hanîfe'den olduğu kadar, Mu'tezile ve Mürcie'den de etkilendiği kanaatinde olduğumuz Mâtüridî'nin ortaya koyduğu görüş ve düşünceler, kendisinden sonraki âlimler üzerinde büyük ölçüde etkili olmuştur. Onun bilgi üzerinde durmadaki esas amacı, bilgiye dayalı bir din ve ahlâk sistemi ortaya koymaktır. Çünkü ona göre, sağlam din, bilgi ve delile dayanan dindir.

Bir din bilgini olduğu için, gerek metod, gerekse fikirlerinin oluşumunda ona büyük ölçüde Kur'ân yön vermiştir. İşte bu yüzden Kur'ân gibi, o da tabiatı, insanın kendi nefsini ve tarihi bir bilgi alanı, bilgi kaynağı olarak kabul etmekte ve bilhassa tabiat, yani dış dünya üzerinde ısrarla durmaktadır. Bunun bir neticesi olarak da, duyulara ve duyu bilgisine önem vererek realist bir metod izlemektedir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat