#smrgKİTABEVİ Mu‘tezile ve Belagat (IV. ve V. Asır) - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
280
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
350,00
Havale/EFT ile:
339,50
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199252924
639995
https://www.simurgkitabevi.com/mu-tezile-ve-belagat-iv-ve-v-asir-2025
Mu‘tezile ve Belagat (IV. ve V. Asır) - 2025 #smrgKİTABEVİ
350.00
İslâm düşünce geleneğinde dil, yalnızca bir ifade vasıtası değil; inanç, düşünce ve kültürel yapının teşekkülünde belirleyici bir ilke olarak kabul edilmiştir. Bu bağlamda Arap dili, ilâhî hitabı taşıyan ve teolojik düşüncenin anlam dünyasını kuran temel unsur haline gelmiştir. Kur'ân'ın i‘câzını rasyonel bir çerçevede temellendirme çabaları, Arapça'nın sistematik bir ilim haline gelmesini sağlamış; böylece dil, vahyin anlam boyutunu çözümlemeye yönelik güçlü bir teorik zemin üzerinde şekillenmiştir. Bu teorik zemin, Arap dil ilimleri arasında en belirgin şekilde belâgat disiplininde kendini göstermiştir. Belâgatın semantik yapısı, sözün biçimsel ve estetik değerine yönelik araştırmalardan öteye geçerek anlamın mantıksal temellerine yönelmiş; bu yönüyle İslâm düşüncesinin iç dinamiklerinden doğrudan beslenmesine olanak tanımıştır. Böylece belâgat, kelam ilmiyle yoğun bir etkileşim içine girmiş, dilin teolojik ve epistemolojik boyutunu anlamlandırmada vazgeçilmez bir konuma ulaşmıştır. Belâgat ile kelam arasındaki bu teorik bağ, en açık biçimiyle Mu‘tezile ekolünde somutlaşmıştır. Mu‘tezilî mütekellimler, dilin anlam kurucu işlevini analiz etmiş, kasıt ve fâide teorilerini merkeze alarak kelamın teşekkül sürecini açıklamışlardır. Elinizdeki bu eser, Mu‘tezile'nin dil anlayışını belâgat disiplinine teorik katkısı bağlamında sistematik biçimde inceleyen bir çalışmadır. Bu çerçevede metin, kelâm ile belâgat disiplinleri arasındaki ilişkileri ortaya koyarak İslâmî ilimlerin iç tutarlılığına ve disiplinler arası bütünlüğüne dair yeni bir okuma zemini sunmaktadır.
İslâm düşünce geleneğinde dil, yalnızca bir ifade vasıtası değil; inanç, düşünce ve kültürel yapının teşekkülünde belirleyici bir ilke olarak kabul edilmiştir. Bu bağlamda Arap dili, ilâhî hitabı taşıyan ve teolojik düşüncenin anlam dünyasını kuran temel unsur haline gelmiştir. Kur'ân'ın i‘câzını rasyonel bir çerçevede temellendirme çabaları, Arapça'nın sistematik bir ilim haline gelmesini sağlamış; böylece dil, vahyin anlam boyutunu çözümlemeye yönelik güçlü bir teorik zemin üzerinde şekillenmiştir. Bu teorik zemin, Arap dil ilimleri arasında en belirgin şekilde belâgat disiplininde kendini göstermiştir. Belâgatın semantik yapısı, sözün biçimsel ve estetik değerine yönelik araştırmalardan öteye geçerek anlamın mantıksal temellerine yönelmiş; bu yönüyle İslâm düşüncesinin iç dinamiklerinden doğrudan beslenmesine olanak tanımıştır. Böylece belâgat, kelam ilmiyle yoğun bir etkileşim içine girmiş, dilin teolojik ve epistemolojik boyutunu anlamlandırmada vazgeçilmez bir konuma ulaşmıştır. Belâgat ile kelam arasındaki bu teorik bağ, en açık biçimiyle Mu‘tezile ekolünde somutlaşmıştır. Mu‘tezilî mütekellimler, dilin anlam kurucu işlevini analiz etmiş, kasıt ve fâide teorilerini merkeze alarak kelamın teşekkül sürecini açıklamışlardır. Elinizdeki bu eser, Mu‘tezile'nin dil anlayışını belâgat disiplinine teorik katkısı bağlamında sistematik biçimde inceleyen bir çalışmadır. Bu çerçevede metin, kelâm ile belâgat disiplinleri arasındaki ilişkileri ortaya koyarak İslâmî ilimlerin iç tutarlılığına ve disiplinler arası bütünlüğüne dair yeni bir okuma zemini sunmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.