#smrgKİTABEVİ Mutezile Kelamında Acı: Abdülcebbar'ın Acı ve İlâhî Adalet Hakkındaki Öğretisi - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6255615077
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
272
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Gülay Parlak Durmuş, Enes Durmuş
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
227,50
Havale/EFT ile:
220,68
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199246251
633422
https://www.simurgkitabevi.com/mutezile-kelaminda-aci-abdulcebbarin-aci-ve-ilahi-adalet-hakkindaki-ogretisi-2025
Mutezile Kelamında Acı: Abdülcebbar'ın Acı ve İlâhî Adalet Hakkındaki Öğretisi - 2025 #smrgKİTABEVİ
227.50
Acı nedir?
Neden hissederiz?
En önemlisi, dünyada neden acı vardır?
Bu eser, onuncu yüzyılın önde gelen Mu‘tezilî düşünürlerinden “Abdülcebbâr”ın acı fenomeni üzerine geliştirdiği teolojik açıklamaları mercek altına alırken aynı zamanda onun mensubu olduğu Behşemiyye ekolü çerçevesinde Mu‘tezile'nin adalet anlayışını yeniden düşünmeye davet ediyor.
“Acı neden vardır?” sorusu, insanlığın en kadim ve en çetin sorularından biridir. Peki, bir başkasına acı çektirmek nasıl açıklanabilir?
Acı, genellikle kaçınılması gereken, hoş olmayan bir deneyim olarak kabul edilir; dolayısıyla başkasına acı vermek, ahlâkî açıdan yanlış olarak değerlendirilir ancak bu ilke her durum için geçerli midir?
Acı vermenin ahlâken meşru ya da hatta gerekli olabileceği durumlar da var mıdır? Örneğin, birine fayda sağlamak ya da onu bir tehlikeden korumak amacıyla acı vermek, haklı görülebilir mi?
Heemskerk'in bu kapsamlı incelemesi, acının zorunluluğu, adaletin mahiyeti ve insan fiillerinin anlamı gibi meselelerde Mu‘tezilî dü şüncenin derinliklerine inerek klasik kelâm geleneğini modern okura titizlikle ulaştırıyor. Felsefe, kelâm ve İslâm düşüncesine ilgi duyan herkes için başvuru niteliğinde bir eser olan Mu‘tezı·le Kelâmında Acı, hem klasik kaynakların hem de çağdaş tartışmaların kesişim noktasında duruyor.
Neden hissederiz?
En önemlisi, dünyada neden acı vardır?
Bu eser, onuncu yüzyılın önde gelen Mu‘tezilî düşünürlerinden “Abdülcebbâr”ın acı fenomeni üzerine geliştirdiği teolojik açıklamaları mercek altına alırken aynı zamanda onun mensubu olduğu Behşemiyye ekolü çerçevesinde Mu‘tezile'nin adalet anlayışını yeniden düşünmeye davet ediyor.
“Acı neden vardır?” sorusu, insanlığın en kadim ve en çetin sorularından biridir. Peki, bir başkasına acı çektirmek nasıl açıklanabilir?
Acı, genellikle kaçınılması gereken, hoş olmayan bir deneyim olarak kabul edilir; dolayısıyla başkasına acı vermek, ahlâkî açıdan yanlış olarak değerlendirilir ancak bu ilke her durum için geçerli midir?
Acı vermenin ahlâken meşru ya da hatta gerekli olabileceği durumlar da var mıdır? Örneğin, birine fayda sağlamak ya da onu bir tehlikeden korumak amacıyla acı vermek, haklı görülebilir mi?
Heemskerk'in bu kapsamlı incelemesi, acının zorunluluğu, adaletin mahiyeti ve insan fiillerinin anlamı gibi meselelerde Mu‘tezilî dü şüncenin derinliklerine inerek klasik kelâm geleneğini modern okura titizlikle ulaştırıyor. Felsefe, kelâm ve İslâm düşüncesine ilgi duyan herkes için başvuru niteliğinde bir eser olan Mu‘tezı·le Kelâmında Acı, hem klasik kaynakların hem de çağdaş tartışmaların kesişim noktasında duruyor.
Acı nedir?
Neden hissederiz?
En önemlisi, dünyada neden acı vardır?
Bu eser, onuncu yüzyılın önde gelen Mu‘tezilî düşünürlerinden “Abdülcebbâr”ın acı fenomeni üzerine geliştirdiği teolojik açıklamaları mercek altına alırken aynı zamanda onun mensubu olduğu Behşemiyye ekolü çerçevesinde Mu‘tezile'nin adalet anlayışını yeniden düşünmeye davet ediyor.
“Acı neden vardır?” sorusu, insanlığın en kadim ve en çetin sorularından biridir. Peki, bir başkasına acı çektirmek nasıl açıklanabilir?
Acı, genellikle kaçınılması gereken, hoş olmayan bir deneyim olarak kabul edilir; dolayısıyla başkasına acı vermek, ahlâkî açıdan yanlış olarak değerlendirilir ancak bu ilke her durum için geçerli midir?
Acı vermenin ahlâken meşru ya da hatta gerekli olabileceği durumlar da var mıdır? Örneğin, birine fayda sağlamak ya da onu bir tehlikeden korumak amacıyla acı vermek, haklı görülebilir mi?
Heemskerk'in bu kapsamlı incelemesi, acının zorunluluğu, adaletin mahiyeti ve insan fiillerinin anlamı gibi meselelerde Mu‘tezilî dü şüncenin derinliklerine inerek klasik kelâm geleneğini modern okura titizlikle ulaştırıyor. Felsefe, kelâm ve İslâm düşüncesine ilgi duyan herkes için başvuru niteliğinde bir eser olan Mu‘tezı·le Kelâmında Acı, hem klasik kaynakların hem de çağdaş tartışmaların kesişim noktasında duruyor.
Neden hissederiz?
En önemlisi, dünyada neden acı vardır?
Bu eser, onuncu yüzyılın önde gelen Mu‘tezilî düşünürlerinden “Abdülcebbâr”ın acı fenomeni üzerine geliştirdiği teolojik açıklamaları mercek altına alırken aynı zamanda onun mensubu olduğu Behşemiyye ekolü çerçevesinde Mu‘tezile'nin adalet anlayışını yeniden düşünmeye davet ediyor.
“Acı neden vardır?” sorusu, insanlığın en kadim ve en çetin sorularından biridir. Peki, bir başkasına acı çektirmek nasıl açıklanabilir?
Acı, genellikle kaçınılması gereken, hoş olmayan bir deneyim olarak kabul edilir; dolayısıyla başkasına acı vermek, ahlâkî açıdan yanlış olarak değerlendirilir ancak bu ilke her durum için geçerli midir?
Acı vermenin ahlâken meşru ya da hatta gerekli olabileceği durumlar da var mıdır? Örneğin, birine fayda sağlamak ya da onu bir tehlikeden korumak amacıyla acı vermek, haklı görülebilir mi?
Heemskerk'in bu kapsamlı incelemesi, acının zorunluluğu, adaletin mahiyeti ve insan fiillerinin anlamı gibi meselelerde Mu‘tezilî dü şüncenin derinliklerine inerek klasik kelâm geleneğini modern okura titizlikle ulaştırıyor. Felsefe, kelâm ve İslâm düşüncesine ilgi duyan herkes için başvuru niteliğinde bir eser olan Mu‘tezı·le Kelâmında Acı, hem klasik kaynakların hem de çağdaş tartışmaların kesişim noktasında duruyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.