#smrgKİTABEVİ Oğlunuz Er Yorgos Savaşırken Öldü - 12 Ağustos 1921 Kızıltepe Sakarya - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
9759688240
Kargoya Teslim Süresi:
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
126
Basım Yeri:
Balıkesir
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
169,00
Havale/EFT ile:
163,93
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199243276
630517

https://www.simurgkitabevi.com/oglunuz-er-yorgos-savasirken-oldu-12-agustos-1921-kiziltepe-sakarya-2025
Oğlunuz Er Yorgos Savaşırken Öldü - 12 Ağustos 1921 Kızıltepe Sakarya - 2025 #smrgKİTABEVİ
169.00
Bu kitapçık sıradan bir olayı anlatıyor; bir erin ölüm seferini. İstiklal Savaşı sırasında Yunan Ordusu saflarında çarpışırken Ankara yakınlarında, Sakarya'da ölen "isimsiz" bir genç. Erin adı Yorgos Magnis. Kusuru çoktu. Kahramanlığa ve Megali İdea'ya, yani vatan topraklarının genişletilmesi gereğine inanmıştı. Doğduğu kenti, İstanbul'u "vatan" bellememiş, soyut Yunanlılık kavramına sarılmıştı, yani milli bir ideale. Çocuk yaşta ölmeyeceğine inanmış, kilisede bir mum yakınca Tanrı'nın koruması altında olacağını sanmıştı; mutluluğu aşkta, sporda, şiirde, parada değil, "sınırsız sınırlarda" aramıştı. Son iki yüzyılda bu tür savaşlarda Türk ve Yunanlı gençlerden böyle binlercesi öldü. Sonunda bizim aklımızda kalan sadece bazı tarihler ile kazanılan veya kaybedilen topraklardır. Bu kitapçık ise "meçhul asker" dediklerimizin de özel bir yaşamları olduğunu hatırlatıyor. Bir ölü, geride kalan yakınlar, anneler, babalar, ağabeyler, bazen bir küçük kız kardeş, büyükanneler, satır aralarında gizli pişmanlıkla, çamurlu cephelerde yıkılan en romantik düşler...
Er Yorgos'un son saatlerini, son düşüncelerini ve duygularını hiç öğrenemeyeceğiz ama elimizde Yorgos'un Anadolu'nun çeşitli kentlerinden (İzmir, Karşıyaka, Buca, Kula, Manisa, Balıkesir, Bandırma, Tekirdağ, Uşak) İstanbul'daki ailesine yolladığı 112 kartpostal ve fotoğraf var. Bu kartpostallar bir rastlantı sonucu 1973'te İstanbul'da terk edilmiş eski bir Rum yetimhanesinde, mavi bir kurdeleyle şefkatle diyebileceğimiz bir biçimde bağlanmış olarak bulundu.
Er Yorgos'un son saatlerini, son düşüncelerini ve duygularını hiç öğrenemeyeceğiz ama elimizde Yorgos'un Anadolu'nun çeşitli kentlerinden (İzmir, Karşıyaka, Buca, Kula, Manisa, Balıkesir, Bandırma, Tekirdağ, Uşak) İstanbul'daki ailesine yolladığı 112 kartpostal ve fotoğraf var. Bu kartpostallar bir rastlantı sonucu 1973'te İstanbul'da terk edilmiş eski bir Rum yetimhanesinde, mavi bir kurdeleyle şefkatle diyebileceğimiz bir biçimde bağlanmış olarak bulundu.
Bu kitapçık sıradan bir olayı anlatıyor; bir erin ölüm seferini. İstiklal Savaşı sırasında Yunan Ordusu saflarında çarpışırken Ankara yakınlarında, Sakarya'da ölen "isimsiz" bir genç. Erin adı Yorgos Magnis. Kusuru çoktu. Kahramanlığa ve Megali İdea'ya, yani vatan topraklarının genişletilmesi gereğine inanmıştı. Doğduğu kenti, İstanbul'u "vatan" bellememiş, soyut Yunanlılık kavramına sarılmıştı, yani milli bir ideale. Çocuk yaşta ölmeyeceğine inanmış, kilisede bir mum yakınca Tanrı'nın koruması altında olacağını sanmıştı; mutluluğu aşkta, sporda, şiirde, parada değil, "sınırsız sınırlarda" aramıştı. Son iki yüzyılda bu tür savaşlarda Türk ve Yunanlı gençlerden böyle binlercesi öldü. Sonunda bizim aklımızda kalan sadece bazı tarihler ile kazanılan veya kaybedilen topraklardır. Bu kitapçık ise "meçhul asker" dediklerimizin de özel bir yaşamları olduğunu hatırlatıyor. Bir ölü, geride kalan yakınlar, anneler, babalar, ağabeyler, bazen bir küçük kız kardeş, büyükanneler, satır aralarında gizli pişmanlıkla, çamurlu cephelerde yıkılan en romantik düşler...
Er Yorgos'un son saatlerini, son düşüncelerini ve duygularını hiç öğrenemeyeceğiz ama elimizde Yorgos'un Anadolu'nun çeşitli kentlerinden (İzmir, Karşıyaka, Buca, Kula, Manisa, Balıkesir, Bandırma, Tekirdağ, Uşak) İstanbul'daki ailesine yolladığı 112 kartpostal ve fotoğraf var. Bu kartpostallar bir rastlantı sonucu 1973'te İstanbul'da terk edilmiş eski bir Rum yetimhanesinde, mavi bir kurdeleyle şefkatle diyebileceğimiz bir biçimde bağlanmış olarak bulundu.
Er Yorgos'un son saatlerini, son düşüncelerini ve duygularını hiç öğrenemeyeceğiz ama elimizde Yorgos'un Anadolu'nun çeşitli kentlerinden (İzmir, Karşıyaka, Buca, Kula, Manisa, Balıkesir, Bandırma, Tekirdağ, Uşak) İstanbul'daki ailesine yolladığı 112 kartpostal ve fotoğraf var. Bu kartpostallar bir rastlantı sonucu 1973'te İstanbul'da terk edilmiş eski bir Rum yetimhanesinde, mavi bir kurdeleyle şefkatle diyebileceğimiz bir biçimde bağlanmış olarak bulundu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.