Yeni
#smrgDERGİ Önsöz Dergisi - Düşünce Suçu - Sayı: 6(57) Kasım 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
19x27
Sayfa Sayısı:
96
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
75,00
Havale/EFT ile:
72,75
Siparişiniz 6&9 iş günü arasında kargoda
1199252492
639510
https://www.simurgkitabevi.com/onsoz-dergisi-dusunce-sucu-sayi-6-57-kasim-2025
Önsöz Dergisi - Düşünce Suçu - Sayı: 6(57) Kasım 2025 #smrgDERGİ
75.00
Sevgili okur,
Bir fikirle başlar her şey. Bir cümleyle… Bir şüpheyle…
Ama bazı coğrafyalarda düşünmek yalnızca zihinsel bir eylem değildir; tehlikedir. Çünkü düşünen insan ezberi bozabilir; susmayabilir, itaat etmeyebilir. Bu yüzden kapitalizm yalnızca emeği değil, zihni de denetim altında tutmak ister.
Bugün ifade özgürlüğü, anayasaların sayfalarında unutulmuş bir dipnot gibi. “Demokrasi” sözcüğü artık susturulmuş gazetecilerle, sansürlenmiş haberlerle, hapisteki öğrencilerle, karanlık hücrelere sıkışmış düşüncelerle birlikte anılıyor. Düşünmek belki hâlâ serbesttir, ama söylemek pahalı. Her itiraz bir tehdit, her fikir bir suç delili…
Yeni dosya konumuz “Düşünce Suçu”. Çünkü en çok yasaklanan şey aslında en çok ihtiyaç duyduğumuz şeydir: düşünmek, sorgulamak, itiraz etmek… Bu sayımızda yalnızca bir dosya değil, aynı zamanda bir mücadele alanı açıyoruz. Karanlık çağların ortak özelliği sessizliktir; biz ise bu sessizliği kelimelerle yarmaya, sözü büyütmeye, fikri çoğaltmaya çağırıyoruz sizi.
Sanatın, edebiyatın, şiirin gücüne inanıyoruz. Bazen tek bir mısra bütün bir toplumun sesi olabilir; tek bir sloganın dilden dile yayılıp milyonlara ulaşan bir yankı yaratması gibi. Bu sayıda tam da o yankının peşindeyiz.
Hapisteki düşüncelerin, susturulan kalemlerin, sansürlenen seslerin yankısını duyurmak; karanlığı delenleri görünür kılmak istiyoruz. Her yazı bir anahtar, her şiir bir kapı, her öykü bir cesaret kıvılcımı olacak. Bu sayfalar yalnızca okuma değil, aynı zamanda birlikte düşünme, birlikte direnme davetidir.
Keyifli okumalar dileriz.
Bir fikirle başlar her şey. Bir cümleyle… Bir şüpheyle…
Ama bazı coğrafyalarda düşünmek yalnızca zihinsel bir eylem değildir; tehlikedir. Çünkü düşünen insan ezberi bozabilir; susmayabilir, itaat etmeyebilir. Bu yüzden kapitalizm yalnızca emeği değil, zihni de denetim altında tutmak ister.
Bugün ifade özgürlüğü, anayasaların sayfalarında unutulmuş bir dipnot gibi. “Demokrasi” sözcüğü artık susturulmuş gazetecilerle, sansürlenmiş haberlerle, hapisteki öğrencilerle, karanlık hücrelere sıkışmış düşüncelerle birlikte anılıyor. Düşünmek belki hâlâ serbesttir, ama söylemek pahalı. Her itiraz bir tehdit, her fikir bir suç delili…
Yeni dosya konumuz “Düşünce Suçu”. Çünkü en çok yasaklanan şey aslında en çok ihtiyaç duyduğumuz şeydir: düşünmek, sorgulamak, itiraz etmek… Bu sayımızda yalnızca bir dosya değil, aynı zamanda bir mücadele alanı açıyoruz. Karanlık çağların ortak özelliği sessizliktir; biz ise bu sessizliği kelimelerle yarmaya, sözü büyütmeye, fikri çoğaltmaya çağırıyoruz sizi.
Sanatın, edebiyatın, şiirin gücüne inanıyoruz. Bazen tek bir mısra bütün bir toplumun sesi olabilir; tek bir sloganın dilden dile yayılıp milyonlara ulaşan bir yankı yaratması gibi. Bu sayıda tam da o yankının peşindeyiz.
Hapisteki düşüncelerin, susturulan kalemlerin, sansürlenen seslerin yankısını duyurmak; karanlığı delenleri görünür kılmak istiyoruz. Her yazı bir anahtar, her şiir bir kapı, her öykü bir cesaret kıvılcımı olacak. Bu sayfalar yalnızca okuma değil, aynı zamanda birlikte düşünme, birlikte direnme davetidir.
Keyifli okumalar dileriz.
Sevgili okur,
Bir fikirle başlar her şey. Bir cümleyle… Bir şüpheyle…
Ama bazı coğrafyalarda düşünmek yalnızca zihinsel bir eylem değildir; tehlikedir. Çünkü düşünen insan ezberi bozabilir; susmayabilir, itaat etmeyebilir. Bu yüzden kapitalizm yalnızca emeği değil, zihni de denetim altında tutmak ister.
Bugün ifade özgürlüğü, anayasaların sayfalarında unutulmuş bir dipnot gibi. “Demokrasi” sözcüğü artık susturulmuş gazetecilerle, sansürlenmiş haberlerle, hapisteki öğrencilerle, karanlık hücrelere sıkışmış düşüncelerle birlikte anılıyor. Düşünmek belki hâlâ serbesttir, ama söylemek pahalı. Her itiraz bir tehdit, her fikir bir suç delili…
Yeni dosya konumuz “Düşünce Suçu”. Çünkü en çok yasaklanan şey aslında en çok ihtiyaç duyduğumuz şeydir: düşünmek, sorgulamak, itiraz etmek… Bu sayımızda yalnızca bir dosya değil, aynı zamanda bir mücadele alanı açıyoruz. Karanlık çağların ortak özelliği sessizliktir; biz ise bu sessizliği kelimelerle yarmaya, sözü büyütmeye, fikri çoğaltmaya çağırıyoruz sizi.
Sanatın, edebiyatın, şiirin gücüne inanıyoruz. Bazen tek bir mısra bütün bir toplumun sesi olabilir; tek bir sloganın dilden dile yayılıp milyonlara ulaşan bir yankı yaratması gibi. Bu sayıda tam da o yankının peşindeyiz.
Hapisteki düşüncelerin, susturulan kalemlerin, sansürlenen seslerin yankısını duyurmak; karanlığı delenleri görünür kılmak istiyoruz. Her yazı bir anahtar, her şiir bir kapı, her öykü bir cesaret kıvılcımı olacak. Bu sayfalar yalnızca okuma değil, aynı zamanda birlikte düşünme, birlikte direnme davetidir.
Keyifli okumalar dileriz.
Bir fikirle başlar her şey. Bir cümleyle… Bir şüpheyle…
Ama bazı coğrafyalarda düşünmek yalnızca zihinsel bir eylem değildir; tehlikedir. Çünkü düşünen insan ezberi bozabilir; susmayabilir, itaat etmeyebilir. Bu yüzden kapitalizm yalnızca emeği değil, zihni de denetim altında tutmak ister.
Bugün ifade özgürlüğü, anayasaların sayfalarında unutulmuş bir dipnot gibi. “Demokrasi” sözcüğü artık susturulmuş gazetecilerle, sansürlenmiş haberlerle, hapisteki öğrencilerle, karanlık hücrelere sıkışmış düşüncelerle birlikte anılıyor. Düşünmek belki hâlâ serbesttir, ama söylemek pahalı. Her itiraz bir tehdit, her fikir bir suç delili…
Yeni dosya konumuz “Düşünce Suçu”. Çünkü en çok yasaklanan şey aslında en çok ihtiyaç duyduğumuz şeydir: düşünmek, sorgulamak, itiraz etmek… Bu sayımızda yalnızca bir dosya değil, aynı zamanda bir mücadele alanı açıyoruz. Karanlık çağların ortak özelliği sessizliktir; biz ise bu sessizliği kelimelerle yarmaya, sözü büyütmeye, fikri çoğaltmaya çağırıyoruz sizi.
Sanatın, edebiyatın, şiirin gücüne inanıyoruz. Bazen tek bir mısra bütün bir toplumun sesi olabilir; tek bir sloganın dilden dile yayılıp milyonlara ulaşan bir yankı yaratması gibi. Bu sayıda tam da o yankının peşindeyiz.
Hapisteki düşüncelerin, susturulan kalemlerin, sansürlenen seslerin yankısını duyurmak; karanlığı delenleri görünür kılmak istiyoruz. Her yazı bir anahtar, her şiir bir kapı, her öykü bir cesaret kıvılcımı olacak. Bu sayfalar yalnızca okuma değil, aynı zamanda birlikte düşünme, birlikte direnme davetidir.
Keyifli okumalar dileriz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
