#smrgSAHAF Periyi Uyandırmak -

Stok Kodu:
1199061418
Boyut:
12x20
Sayfa Sayısı:
120 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199061418
447371
Periyi Uyandırmak -
Periyi Uyandırmak - #smrgSAHAF
0.00
Ali Çolak, bu kez de yazı perisinin sarayına götürüyor okurunu. Kaf Dağı' nın ardına... Kolay bir yolculuk değil bu. Dere tepe düz gidip sonra bir arpa boyu yol gittiğinin farkına varmak... Ne çare, yolcunun içinde tutku ateşi yanmıştır bir kere. Peri, bir gece onun gözlerinden usulca öpmüş ve içinde, yazı hevesinin kıvılcımını ateşlemiştir. Şimdiyse, sarayının binbir renkli odalarından birinde beklemektedir aşığını. İlk öpüşün peşine düşüp o görkemli sarayında periyi uyandırma heyecanı... Yazma tutkusu, yazma serüveni; yazarla okurun adı konmamış gizemli ilişkisi... Okuma tutkusu vev okuyamama işkencesi... Öte yandan, yazarın kendi yazma biçiminin "gizli" ayrıntıları... Mavisini yitirmiş Yaşamak, Günlük Güneşlik Şarkılar, Günün Ötesi ve İnce Sözler' den sonra Ali Çolak, şimdi de Periyi Uyandırmak ile çıkıyor okurlarının karşısına...

“Yazı perisinin ne zaman yolunun üstüne çıkacağı belli olmaz insanın, yedisinde onun büyüsüne kapılıp bir daha yakasını kurtaramayanlar olduğu gibi yetmişinde, giderayak yazının atına binenler yok değildir. O elmayı bir kere dişlemeye görsün insan, bir daha alamaz kendini. Yazı, aşığını kendi elleriyle büyüten, gün görmüş bir kadın gibidir. Ona, yaşamın bütün tecrübesini, bin bir dolabını öğretirken yazıcının gençliğini, yüreğinin ateşini ve beyninin ışığını kendine mahkum ve mecbur eder. Sabırlı, mahir ve fakat kıskanç, ihanet kabul etmez bir kadın gibidir yazı.”

Ali Çolak, bu kez de yazı perisinin sarayına götürüyor okurunu. Kaf Dağı' nın ardına... Kolay bir yolculuk değil bu. Dere tepe düz gidip sonra bir arpa boyu yol gittiğinin farkına varmak... Ne çare, yolcunun içinde tutku ateşi yanmıştır bir kere. Peri, bir gece onun gözlerinden usulca öpmüş ve içinde, yazı hevesinin kıvılcımını ateşlemiştir. Şimdiyse, sarayının binbir renkli odalarından birinde beklemektedir aşığını. İlk öpüşün peşine düşüp o görkemli sarayında periyi uyandırma heyecanı... Yazma tutkusu, yazma serüveni; yazarla okurun adı konmamış gizemli ilişkisi... Okuma tutkusu vev okuyamama işkencesi... Öte yandan, yazarın kendi yazma biçiminin "gizli" ayrıntıları... Mavisini yitirmiş Yaşamak, Günlük Güneşlik Şarkılar, Günün Ötesi ve İnce Sözler' den sonra Ali Çolak, şimdi de Periyi Uyandırmak ile çıkıyor okurlarının karşısına...

“Yazı perisinin ne zaman yolunun üstüne çıkacağı belli olmaz insanın, yedisinde onun büyüsüne kapılıp bir daha yakasını kurtaramayanlar olduğu gibi yetmişinde, giderayak yazının atına binenler yok değildir. O elmayı bir kere dişlemeye görsün insan, bir daha alamaz kendini. Yazı, aşığını kendi elleriyle büyüten, gün görmüş bir kadın gibidir. Ona, yaşamın bütün tecrübesini, bin bir dolabını öğretirken yazıcının gençliğini, yüreğinin ateşini ve beyninin ışığını kendine mahkum ve mecbur eder. Sabırlı, mahir ve fakat kıskanç, ihanet kabul etmez bir kadın gibidir yazı.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat