#smrgSAHAF Renklerin Sonsuzluğu: Geleneksel Türk Ebru Sanatı -

Editör:
Ali Pasiner
Kondisyon:
Yeni
ISBN-10:
9756934050
Hazırlayan:
Ali Pasiner
Stok Kodu:
1199202941
Boyut:
23x33
Sayfa Sayısı:
176 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1999
Kapak Türü:
Ciltli Şömizli
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Infinity of Colours: The Traditional Turkish Art of Marbling
0,00
1199202941
589114
Renklerin Sonsuzluğu: Geleneksel Türk Ebru Sanatı -
Renklerin Sonsuzluğu: Geleneksel Türk Ebru Sanatı - #smrgSAHAF
0.00
İslam dünyasının sanatları arasında ebru" sanatının ayrıcalıklı bir yeri vardır. Bu sanat, ortaçağda hem Hindistan'da, hem de Osmanlı İmparatorluğu'nda gelişmiş, Osmanlı'dan İtalya'ya ve oradan da Orta Avrupa'ya götürülmüştür. Ebru ustalarının ödlü su üzerine boyalara fırça ile şekil vererek, bu şekiller; kağıdın yüzeyine aksettirmeleriyle oluşan ebrulu kağıt, Almanya'da "Türk Kağıdı" olarak tanınmıştır, Hikmet Barutçugil'in ebru sanatının gelişmesini ve bu sanatın icrasındaki bazı sırları anlatan "Renklerin Sonsuzluğu" isimli kitabını, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı olarak kültür yaşamımıza armağan etme fikri, bize iki nedenle çok cazip geldi.

Birincisi; 19.Yüzyılın sonlarında yaşamış Hazerfen Edhem Efendi, Necmettin Okyay, Sacid Okyay, Niyazi Sayın, Ali Alpaslan, Uğur Derman ve Mustafa Düzgünman gibi büyük ebru ustaları tarafından nesilden nesile aktarılan bu ebru sanatının son ustalarından Hikmet Barutçugil'in kitabını yayınlamanın, kuruluş amaçlarımızdan biri olan "kültür hazinelerimizi genç nesillere tanıtmak ve gelecek nesillere nakletmek" amacı ile çok uygun düşmesidir. İkincisi ise "Renklerin Sonsuzluğu" kavramının merhum Durmuş Yaşar'ın kurduğu ve çok sevdiği resim sanatı ile ilişkili olan, bugün Yaşar Topluluğu'nun önder sanayisi durumundaki Yaşar Boya Grubu ile büyük bir uyum içinde olmasıdır.

Bu vesileyle rahmetli dedem Durmuş Yaşar'ı, şu sözleriyle anmak istiyorum: "Doğum yerim olan Rodos'ta, kütüphanede, bu şirin adanın fetih tarihini okurken, yüzyıllar boyu bizim bir yurt parçamız olan bu zümrüt ülkeyi, Latin ülkelerinin Rodon yani Gül adını verdiklerini gördüm. Ayrıca, uzun süre çesitli sanat çalışmalarının beşiği olarak Ressam Adası ve Gül Bahçesi adıyla anıldığını da ögrendim. Bu bilgilerin etkisiyle, bu güzel adada doğal güzelliklerin ve binbir çesit çiçeklerin zenginliği içinde büyümüş olmam, bana güzel sanatlar dünyasında bir yer alma ilhamını getirdi ve aynı ortamda nice sanatçının boya ve fırçaları sayesinde büyük başarılar kazanmasının mümkün olabileceği fikrini aşıladı. İşte, bu düşümün neredeyse esiri olarak, düşüncemi gerçekleştirmeye yöneldim. Alanı çok geniş olan boya ve renk dünyasına ilgimin büsbütün yoğunlastığını hissederek iyice bağlandım."

Bu kitap, bir bakıma Yaşar Topluluğu'nun ve Vakfımızın renklere ve sanata verdiği önemi yansıtıyor." - Feyhan Kalpaklıoğlu, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı

İslam dünyasının sanatları arasında ebru" sanatının ayrıcalıklı bir yeri vardır. Bu sanat, ortaçağda hem Hindistan'da, hem de Osmanlı İmparatorluğu'nda gelişmiş, Osmanlı'dan İtalya'ya ve oradan da Orta Avrupa'ya götürülmüştür. Ebru ustalarının ödlü su üzerine boyalara fırça ile şekil vererek, bu şekiller; kağıdın yüzeyine aksettirmeleriyle oluşan ebrulu kağıt, Almanya'da "Türk Kağıdı" olarak tanınmıştır, Hikmet Barutçugil'in ebru sanatının gelişmesini ve bu sanatın icrasındaki bazı sırları anlatan "Renklerin Sonsuzluğu" isimli kitabını, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı olarak kültür yaşamımıza armağan etme fikri, bize iki nedenle çok cazip geldi.

Birincisi; 19.Yüzyılın sonlarında yaşamış Hazerfen Edhem Efendi, Necmettin Okyay, Sacid Okyay, Niyazi Sayın, Ali Alpaslan, Uğur Derman ve Mustafa Düzgünman gibi büyük ebru ustaları tarafından nesilden nesile aktarılan bu ebru sanatının son ustalarından Hikmet Barutçugil'in kitabını yayınlamanın, kuruluş amaçlarımızdan biri olan "kültür hazinelerimizi genç nesillere tanıtmak ve gelecek nesillere nakletmek" amacı ile çok uygun düşmesidir. İkincisi ise "Renklerin Sonsuzluğu" kavramının merhum Durmuş Yaşar'ın kurduğu ve çok sevdiği resim sanatı ile ilişkili olan, bugün Yaşar Topluluğu'nun önder sanayisi durumundaki Yaşar Boya Grubu ile büyük bir uyum içinde olmasıdır.

Bu vesileyle rahmetli dedem Durmuş Yaşar'ı, şu sözleriyle anmak istiyorum: "Doğum yerim olan Rodos'ta, kütüphanede, bu şirin adanın fetih tarihini okurken, yüzyıllar boyu bizim bir yurt parçamız olan bu zümrüt ülkeyi, Latin ülkelerinin Rodon yani Gül adını verdiklerini gördüm. Ayrıca, uzun süre çesitli sanat çalışmalarının beşiği olarak Ressam Adası ve Gül Bahçesi adıyla anıldığını da ögrendim. Bu bilgilerin etkisiyle, bu güzel adada doğal güzelliklerin ve binbir çesit çiçeklerin zenginliği içinde büyümüş olmam, bana güzel sanatlar dünyasında bir yer alma ilhamını getirdi ve aynı ortamda nice sanatçının boya ve fırçaları sayesinde büyük başarılar kazanmasının mümkün olabileceği fikrini aşıladı. İşte, bu düşümün neredeyse esiri olarak, düşüncemi gerçekleştirmeye yöneldim. Alanı çok geniş olan boya ve renk dünyasına ilgimin büsbütün yoğunlastığını hissederek iyice bağlandım."

Bu kitap, bir bakıma Yaşar Topluluğu'nun ve Vakfımızın renklere ve sanata verdiği önemi yansıtıyor." - Feyhan Kalpaklıoğlu, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat