#smrgKİTABEVİ Şah İsmail - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256246454
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
254
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
240,00
Havale/EFT ile:
232,80
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199249448
636457
https://www.simurgkitabevi.com/sah-ismail-2025-1
Şah İsmail - 2025 #smrgKİTABEVİ
240.00
Uzun Hasan'ın vefatı; memleketi altüst etmişti. Akkoyunlu prensleri saltanat davasıyla birbirlerine girmişlerdi. Artık Akkoyunlu hükümetinin akıbet ve mukadderatı üzerine, korkunç bir bulut gerilmişti. Her tarafta, büyük karışıklıklar baş göstermişti.
İşte o zaman, Şah İsmail'in babası Şeyh Haydar da, Erdebil postunu kendisine kâfi görmemiş o da bu siyasî mücadelelerin kanlı sahnesine girmişti. Şeyh Haydar, aynen babasını taklit etmişti.Malik olduğu Şeyhlik nüfuzundan istifade ederek kendi başına müstakil bir hükümet idaresi kurmak istemişti. Fakat babasından daha muntazam bir plân ve tertibat ile hareket etmişti… Memleketin geniş sahası üzerine yayılmış olan fedakâr müritlerine haber göndermiş. Bunlardan altı bin kişilik güzide bir ordu vücuda getirmişti. Ve o sırada her tarafı altüst eden asi ordulardan fark edilmesi için, kendi adamlarına, hususî bir serpuş giydirmişti.
Bu serpuş, kızıl keçeden yapılmıştı. Ve üzerine; on iki kat beyaz bez veyahut tülbent sarılmıştı.
Bu on iki adedi, on iki imama hürmet manasını ihtiva eylemekte idi. Bu da çok tabii idi. Çünkü Şeyh Haydar'ın ecdadı tarafından iki yüz sene evvel tesis edilmiş olan tarik tamamıyla ehlibeytin bir sadık şialığını esas ittihaz etmişti. Ayni zamanda, bu tarikin müessisleri de, kendilerini İmam Hüseyin'in torunlarından addetmektelerdi. Şeyh Haydar'ın; askerlerine giydirdiği bu yeni icat serpuş, derhal nazarı dikkati celbetmişti. Ve o günden itibaren de, dünya kamuslarına yeni bir isim ilâve edilmişti.
- Kızılbaş…
İşte o zaman, Şah İsmail'in babası Şeyh Haydar da, Erdebil postunu kendisine kâfi görmemiş o da bu siyasî mücadelelerin kanlı sahnesine girmişti. Şeyh Haydar, aynen babasını taklit etmişti.Malik olduğu Şeyhlik nüfuzundan istifade ederek kendi başına müstakil bir hükümet idaresi kurmak istemişti. Fakat babasından daha muntazam bir plân ve tertibat ile hareket etmişti… Memleketin geniş sahası üzerine yayılmış olan fedakâr müritlerine haber göndermiş. Bunlardan altı bin kişilik güzide bir ordu vücuda getirmişti. Ve o sırada her tarafı altüst eden asi ordulardan fark edilmesi için, kendi adamlarına, hususî bir serpuş giydirmişti.
Bu serpuş, kızıl keçeden yapılmıştı. Ve üzerine; on iki kat beyaz bez veyahut tülbent sarılmıştı.
Bu on iki adedi, on iki imama hürmet manasını ihtiva eylemekte idi. Bu da çok tabii idi. Çünkü Şeyh Haydar'ın ecdadı tarafından iki yüz sene evvel tesis edilmiş olan tarik tamamıyla ehlibeytin bir sadık şialığını esas ittihaz etmişti. Ayni zamanda, bu tarikin müessisleri de, kendilerini İmam Hüseyin'in torunlarından addetmektelerdi. Şeyh Haydar'ın; askerlerine giydirdiği bu yeni icat serpuş, derhal nazarı dikkati celbetmişti. Ve o günden itibaren de, dünya kamuslarına yeni bir isim ilâve edilmişti.
- Kızılbaş…
Uzun Hasan'ın vefatı; memleketi altüst etmişti. Akkoyunlu prensleri saltanat davasıyla birbirlerine girmişlerdi. Artık Akkoyunlu hükümetinin akıbet ve mukadderatı üzerine, korkunç bir bulut gerilmişti. Her tarafta, büyük karışıklıklar baş göstermişti.
İşte o zaman, Şah İsmail'in babası Şeyh Haydar da, Erdebil postunu kendisine kâfi görmemiş o da bu siyasî mücadelelerin kanlı sahnesine girmişti. Şeyh Haydar, aynen babasını taklit etmişti.Malik olduğu Şeyhlik nüfuzundan istifade ederek kendi başına müstakil bir hükümet idaresi kurmak istemişti. Fakat babasından daha muntazam bir plân ve tertibat ile hareket etmişti… Memleketin geniş sahası üzerine yayılmış olan fedakâr müritlerine haber göndermiş. Bunlardan altı bin kişilik güzide bir ordu vücuda getirmişti. Ve o sırada her tarafı altüst eden asi ordulardan fark edilmesi için, kendi adamlarına, hususî bir serpuş giydirmişti.
Bu serpuş, kızıl keçeden yapılmıştı. Ve üzerine; on iki kat beyaz bez veyahut tülbent sarılmıştı.
Bu on iki adedi, on iki imama hürmet manasını ihtiva eylemekte idi. Bu da çok tabii idi. Çünkü Şeyh Haydar'ın ecdadı tarafından iki yüz sene evvel tesis edilmiş olan tarik tamamıyla ehlibeytin bir sadık şialığını esas ittihaz etmişti. Ayni zamanda, bu tarikin müessisleri de, kendilerini İmam Hüseyin'in torunlarından addetmektelerdi. Şeyh Haydar'ın; askerlerine giydirdiği bu yeni icat serpuş, derhal nazarı dikkati celbetmişti. Ve o günden itibaren de, dünya kamuslarına yeni bir isim ilâve edilmişti.
- Kızılbaş…
İşte o zaman, Şah İsmail'in babası Şeyh Haydar da, Erdebil postunu kendisine kâfi görmemiş o da bu siyasî mücadelelerin kanlı sahnesine girmişti. Şeyh Haydar, aynen babasını taklit etmişti.Malik olduğu Şeyhlik nüfuzundan istifade ederek kendi başına müstakil bir hükümet idaresi kurmak istemişti. Fakat babasından daha muntazam bir plân ve tertibat ile hareket etmişti… Memleketin geniş sahası üzerine yayılmış olan fedakâr müritlerine haber göndermiş. Bunlardan altı bin kişilik güzide bir ordu vücuda getirmişti. Ve o sırada her tarafı altüst eden asi ordulardan fark edilmesi için, kendi adamlarına, hususî bir serpuş giydirmişti.
Bu serpuş, kızıl keçeden yapılmıştı. Ve üzerine; on iki kat beyaz bez veyahut tülbent sarılmıştı.
Bu on iki adedi, on iki imama hürmet manasını ihtiva eylemekte idi. Bu da çok tabii idi. Çünkü Şeyh Haydar'ın ecdadı tarafından iki yüz sene evvel tesis edilmiş olan tarik tamamıyla ehlibeytin bir sadık şialığını esas ittihaz etmişti. Ayni zamanda, bu tarikin müessisleri de, kendilerini İmam Hüseyin'in torunlarından addetmektelerdi. Şeyh Haydar'ın; askerlerine giydirdiği bu yeni icat serpuş, derhal nazarı dikkati celbetmişti. Ve o günden itibaren de, dünya kamuslarına yeni bir isim ilâve edilmişti.
- Kızılbaş…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.