#smrgSAHAF Sipil'den Manisa'ya: Ab-ı Hayat - Manisa Çeşmeleri -

Stok Kodu:
1199149367
Boyut:
23x28
Sayfa Sayısı:
224 s.
Basım Yeri:
Manisa
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199149367
535529
Sipil'den Manisa'ya: Ab-ı Hayat - Manisa Çeşmeleri -
Sipil'den Manisa'ya: Ab-ı Hayat - Manisa Çeşmeleri - #smrgSAHAF
0.00
Manisa, su kaynaklarının bol olduğu "Sipil Dağı"nın yamaçlarında kurulmuş, bu dağın suları çeşitli su yolları ile şehir yerleşimine paralel bir şekilde tüm sokaklara dağıtılmış, sokağın önemli noktalarında, yine sokağın en işlevsel mimari yapısı olan çeşmeler ile halkın kullanımına sunulmuştur. Çeşmeye gelen su kuskusuz ki en temiz şekilde kullanılmak istenmiştir. Topraktan çıkan su özünden koparılmadan pişmiş topraktan künklerle çeşmelere kadar getirilmiş; pişmiş topraktan testilerle evlere taşınmış ve yine pişmiş topraktan küplere boşaltılarak kullanılmıştır. Bir sokak çeşmesini sadece suyun akıtıldığı prizmal bir kütle olarak görmemek gerekir. Aynı zamanda anıtsal yapılar ve meydanlarla birlikte bir buluşma noktası olan çeşme, sokağa fiziksel olarak kattığı canlılık yanında sosyal yaşamdaki getirisi ile de önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle başkent dışındaki şehirlerde de Osmanlı sokak dokusunda hareketliliği ve çekiciliği ile en önemli yapı türü olan çeşmelerin sokağa kattığı canlılık ve rengi fiziksel olarak hissetmek bile, yeni neslin suyun sadece hidrojen ve oksijenden oluşmadığını anlamasında yardımcı olacaktır. Aksi takdirde çeşmelerden doldurulan suyun testilerle evlere taşındığı, önünde şekercilerin beklediği, dibek taşlarında keşkek yapmak için buğdaylann ezildiği, şarkılara, şiirlere ve aşklara konu olan bu küçük boyutlu yapılar, biçimlenemeyen tatsız bir hikaye olarak bir süre sonra unutulup gidecektir.
Manisa, su kaynaklarının bol olduğu "Sipil Dağı"nın yamaçlarında kurulmuş, bu dağın suları çeşitli su yolları ile şehir yerleşimine paralel bir şekilde tüm sokaklara dağıtılmış, sokağın önemli noktalarında, yine sokağın en işlevsel mimari yapısı olan çeşmeler ile halkın kullanımına sunulmuştur. Çeşmeye gelen su kuskusuz ki en temiz şekilde kullanılmak istenmiştir. Topraktan çıkan su özünden koparılmadan pişmiş topraktan künklerle çeşmelere kadar getirilmiş; pişmiş topraktan testilerle evlere taşınmış ve yine pişmiş topraktan küplere boşaltılarak kullanılmıştır. Bir sokak çeşmesini sadece suyun akıtıldığı prizmal bir kütle olarak görmemek gerekir. Aynı zamanda anıtsal yapılar ve meydanlarla birlikte bir buluşma noktası olan çeşme, sokağa fiziksel olarak kattığı canlılık yanında sosyal yaşamdaki getirisi ile de önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle başkent dışındaki şehirlerde de Osmanlı sokak dokusunda hareketliliği ve çekiciliği ile en önemli yapı türü olan çeşmelerin sokağa kattığı canlılık ve rengi fiziksel olarak hissetmek bile, yeni neslin suyun sadece hidrojen ve oksijenden oluşmadığını anlamasında yardımcı olacaktır. Aksi takdirde çeşmelerden doldurulan suyun testilerle evlere taşındığı, önünde şekercilerin beklediği, dibek taşlarında keşkek yapmak için buğdaylann ezildiği, şarkılara, şiirlere ve aşklara konu olan bu küçük boyutlu yapılar, biçimlenemeyen tatsız bir hikaye olarak bir süre sonra unutulup gidecektir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat