#smrgSAHAF Siyasal İkna -

Stok Kodu:
1199010273
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
284 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2000
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
1199010273
396437
Siyasal İkna -
Siyasal İkna - #smrgSAHAF
0.00
İkna; kandırma - inandırma anlamlarına gelen bir sözcük. Kandırmanın bilimi olur mu? Olursa, böyle bir "bilim" saygın mıdır? "Bilimsel" tavsifi hak edecek bir çalışmanın taşıyacağı etik kriterler nelerdir. Bu kriterler iknaya ilişkin çalışmalarını bilimselliğini kuşkulu kılmıyor mu? Birey ve toplumların ayırt edici ve en mümtaz zenginlikleri olan kültürü, bu denli endüstriel emtia haline getiren açık - serbest pazar iknacıları; meşrutiyet temini ve rıza yaratma araçlarıyla boyun eğmeyi bu denli yücelten ve egemen güçlerin egemenliklerini bu denli pekiştirip, ebedileştiren siyasal - yönetsel kurumların iknacıları; zihinsel iğdişliği ideolojik amaç olarak benimseyip "ya sustur - öldür - yok et yada kandır - ikna et" hedefine kendilerini kodlamışlarsa; bilimsel yöntemler, araçlar ve birikim, onlara teşne olmaya mecbur mu? leşine "onursuz mecburiyet" nasıl savunulur? Dahası, izleyen satırlarda, naif pozitivizme sadakat yeminine hiç ihanet etmeyen kuram ve yaklaşımları siyasal alanda diriltmeye çabalayarak, konusunu "onursuz mecburiyete" icbareden bu çalışmanın yazarı, kitabının önsözünde okuruna nasıl bir savunma sunabilir. Bilinmez....
İkna; kandırma - inandırma anlamlarına gelen bir sözcük. Kandırmanın bilimi olur mu? Olursa, böyle bir "bilim" saygın mıdır? "Bilimsel" tavsifi hak edecek bir çalışmanın taşıyacağı etik kriterler nelerdir. Bu kriterler iknaya ilişkin çalışmalarını bilimselliğini kuşkulu kılmıyor mu? Birey ve toplumların ayırt edici ve en mümtaz zenginlikleri olan kültürü, bu denli endüstriel emtia haline getiren açık - serbest pazar iknacıları; meşrutiyet temini ve rıza yaratma araçlarıyla boyun eğmeyi bu denli yücelten ve egemen güçlerin egemenliklerini bu denli pekiştirip, ebedileştiren siyasal - yönetsel kurumların iknacıları; zihinsel iğdişliği ideolojik amaç olarak benimseyip "ya sustur - öldür - yok et yada kandır - ikna et" hedefine kendilerini kodlamışlarsa; bilimsel yöntemler, araçlar ve birikim, onlara teşne olmaya mecbur mu? leşine "onursuz mecburiyet" nasıl savunulur? Dahası, izleyen satırlarda, naif pozitivizme sadakat yeminine hiç ihanet etmeyen kuram ve yaklaşımları siyasal alanda diriltmeye çabalayarak, konusunu "onursuz mecburiyete" icbareden bu çalışmanın yazarı, kitabının önsözünde okuruna nasıl bir savunma sunabilir. Bilinmez....
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat