#smrgKİTABEVİ Sonluluğun Sonrası - 2025
Editör:
Devrim Çetinkasap
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Doğuş Ltd. Şti. Matbaası
ISBN-10:
6257070577
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Ciltçi:
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Kağan Kahveci
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Apres La Finitude
Kategori:
indirimli
169,00
Havale/EFT ile:
163,93
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199247751
634927
https://www.simurgkitabevi.com/sonlulugun-sonrasi-2025
Sonluluğun Sonrası - 2025 #smrgKİTABEVİ
169.00
Kant'ın muazzam Eleştiri projesiyle başlattığı ve çağdaş felsefe tarafından büyük ölçüde benimsenen metafizik eleştirisi mutlakın bilinemeyeceği ve düşünülemeyeceği kararını vererek düşünceyi sonluluğa mahkûm etmiştir. Güncel felsefenin önde gelen isimlerinden Meillassoux ise Sonluluğun Sonrası'nda dogmatik ve metafizik olmayan bir mutlak anlayışı ortaya koymaya çalışıyor: “Aydınlanmanın fanatizm adını verdiği şeye karşı savaşı, bugün tümüyle bir ahlakileştirme girişimi haline geldi: Fanatizm, asla içeriğindeki muhtemel yanlışlıklarla değil, sadece pratik, etik ve politik etkileri gerekçe gösterilerek mahkûm edilebiliyor. Çağdaşlar bu noktada tümüyle din adamlarına teslim oldular (…) çünkü herhangi bir mutlak düşünülebilir değilse, sadece birkaç seçilmişin erişimindeki aşkınlık adına, şiddetin en vahşi biçimlerinin gerçekleştirilmesi önünde bir engel kalmayacaktır.”
Kant'ın muazzam Eleştiri projesiyle başlattığı ve çağdaş felsefe tarafından büyük ölçüde benimsenen metafizik eleştirisi mutlakın bilinemeyeceği ve düşünülemeyeceği kararını vererek düşünceyi sonluluğa mahkûm etmiştir. Güncel felsefenin önde gelen isimlerinden Meillassoux ise Sonluluğun Sonrası'nda dogmatik ve metafizik olmayan bir mutlak anlayışı ortaya koymaya çalışıyor: “Aydınlanmanın fanatizm adını verdiği şeye karşı savaşı, bugün tümüyle bir ahlakileştirme girişimi haline geldi: Fanatizm, asla içeriğindeki muhtemel yanlışlıklarla değil, sadece pratik, etik ve politik etkileri gerekçe gösterilerek mahkûm edilebiliyor. Çağdaşlar bu noktada tümüyle din adamlarına teslim oldular (…) çünkü herhangi bir mutlak düşünülebilir değilse, sadece birkaç seçilmişin erişimindeki aşkınlık adına, şiddetin en vahşi biçimlerinin gerçekleştirilmesi önünde bir engel kalmayacaktır.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.