#smrgSAHAF Sürgün, Göç ve Ölüm: Çağdaş Kürt Edebiyatından Seçme Hikayeler -

Hazırlayan:
Muhsin Kızılkaya
Stok Kodu:
1199056739
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
283 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2004
Çeviren:
Muhsin Kızılkaya
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199056739
442733
Sürgün, Göç ve Ölüm: Çağdaş Kürt Edebiyatından Seçme Hikayeler -
Sürgün, Göç ve Ölüm: Çağdaş Kürt Edebiyatından Seçme Hikayeler - #smrgSAHAF
0.00
Kürtler, modernleşmeyi çift katlı bir dayatma olarak yaşamak zorunda kalmış halklardan biridir. O nedenle de bu süreci geleneksel toplum ve hayatın kurum, değer ve ilişkilerinin çöküşü, yenilerin doğuş ve yerleşme sancıları ile yaşanmış bir toplumsal-kültürel tarih olarak değil, isyanlar, iskân ve ilticalarla yüklü bir siyasal tarihin ağırlığı altında yaşadılar. Bu tarih içinde geleneksel sözlü Kürt edebiyatı yazılı edebiyata, geçmişin destanları çağdaş roman ve hikâyelere yerini bırakırken, temaların sürgün, göç ve ölüm'de yoğunlaşması son derece anlaşılır bir yönelimdir. Dolayısıyla Muhsin Kızılkaya'nın bu seçkisi özel bir ayıklamanın değil, ana mecranın yansımasıdır.

Ama, bu hikâyeleri okurken sürgün, göç ve ölüm sözcüklerinin çağrıştırdığı kanlı, karanlık, gözyaşına boğulmuş, kasvetli ve ürkütücü anlatıların hemen hiç olmaması kimseyi şaşırtmamalı. Bitkinlikten uzak bir hüzün, gülümseme ve çokça ironi yüklü hikâyeler bunlar. Her şeyden çok gururunu yitirmemeye, korumaya çalışmış bir halk ve dil, sürgünün, göçün ve ölümün acılarını bile bu duruşla ifade eder çünkü. Ömer Laçiner

Kürtler, modernleşmeyi çift katlı bir dayatma olarak yaşamak zorunda kalmış halklardan biridir. O nedenle de bu süreci geleneksel toplum ve hayatın kurum, değer ve ilişkilerinin çöküşü, yenilerin doğuş ve yerleşme sancıları ile yaşanmış bir toplumsal-kültürel tarih olarak değil, isyanlar, iskân ve ilticalarla yüklü bir siyasal tarihin ağırlığı altında yaşadılar. Bu tarih içinde geleneksel sözlü Kürt edebiyatı yazılı edebiyata, geçmişin destanları çağdaş roman ve hikâyelere yerini bırakırken, temaların sürgün, göç ve ölüm'de yoğunlaşması son derece anlaşılır bir yönelimdir. Dolayısıyla Muhsin Kızılkaya'nın bu seçkisi özel bir ayıklamanın değil, ana mecranın yansımasıdır.

Ama, bu hikâyeleri okurken sürgün, göç ve ölüm sözcüklerinin çağrıştırdığı kanlı, karanlık, gözyaşına boğulmuş, kasvetli ve ürkütücü anlatıların hemen hiç olmaması kimseyi şaşırtmamalı. Bitkinlikten uzak bir hüzün, gülümseme ve çokça ironi yüklü hikâyeler bunlar. Her şeyden çok gururunu yitirmemeye, korumaya çalışmış bir halk ve dil, sürgünün, göçün ve ölümün acılarını bile bu duruşla ifade eder çünkü. Ömer Laçiner

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat