#smrgKİTABEVİ Tarihin Tenceresinden - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
9751422477
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199248752
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
304
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
269,50
Havale/EFT ile: 261,42
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199248752
635782
Tarihin Tenceresinden -        2025
Tarihin Tenceresinden - 2025 #smrgKİTABEVİ
269.50
Petek Çırpılı, “Uygarlık tarihi hep egemenin, güçlünün gözünden anlatılır ama gündelik yaşamların izini sürmeye başladığımızda bambaşka bir dünya ile karşılaşırız,” diyor ve tencerenin kapağını kaldırıp en eski dönemlerden günümüze uzanan bir masal anlatıyor; tarih boyunca yiyip içtiklerimiz aracılığıyla insanlığın masalını… Bu masalda, imparatorlar kadar sıradan halk da var: Bir kölenin saçlarının arasına iliştirilmiş bamya tohumundan, Kraliçe Viktorya'nın sonsuz iştahına; muharebe alanını tepeden seyrederken açılan piknik sepetlerinden, Doğu Ekspresi'nin daracık mutfağında terleyen aşçının ızgarasına; Antik Roma'da arpa lapasını kaşıklayan gladyatörden, toplama kampında ölümü göze alarak her gece hayali bir ziyafet sofrasının tarifini bir çarşafa yazan aç kadınlara uzanan… “Yiyecek ve içecek tarihi, bize sürekli tekrarladığımız yanlışlara dair değerli bilgiler sunuyor. İçinde aşk var, cinsellik ve güç gösterileri var, salgınlar, savaşlar ve iklimin azizliği yüzünden açlık ve tokluk arasında gidip gelen insanlık var; acı, gözyaşı, yerlerinden edilenler var; adı konanlar kadar varlıkları fark edilmeden dünyadan gelip geçen milyonlarca insanın öyküsü var…”
Petek Çırpılı, “Uygarlık tarihi hep egemenin, güçlünün gözünden anlatılır ama gündelik yaşamların izini sürmeye başladığımızda bambaşka bir dünya ile karşılaşırız,” diyor ve tencerenin kapağını kaldırıp en eski dönemlerden günümüze uzanan bir masal anlatıyor; tarih boyunca yiyip içtiklerimiz aracılığıyla insanlığın masalını… Bu masalda, imparatorlar kadar sıradan halk da var: Bir kölenin saçlarının arasına iliştirilmiş bamya tohumundan, Kraliçe Viktorya'nın sonsuz iştahına; muharebe alanını tepeden seyrederken açılan piknik sepetlerinden, Doğu Ekspresi'nin daracık mutfağında terleyen aşçının ızgarasına; Antik Roma'da arpa lapasını kaşıklayan gladyatörden, toplama kampında ölümü göze alarak her gece hayali bir ziyafet sofrasının tarifini bir çarşafa yazan aç kadınlara uzanan… “Yiyecek ve içecek tarihi, bize sürekli tekrarladığımız yanlışlara dair değerli bilgiler sunuyor. İçinde aşk var, cinsellik ve güç gösterileri var, salgınlar, savaşlar ve iklimin azizliği yüzünden açlık ve tokluk arasında gidip gelen insanlık var; acı, gözyaşı, yerlerinden edilenler var; adı konanlar kadar varlıkları fark edilmeden dünyadan gelip geçen milyonlarca insanın öyküsü var…”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat