#smrgSAHAF The Ottoman World: The Sefik E. Atabey Collection : Books, Manuscripts and Maps 2 VOLUMES -

Stok Kodu:
1199161000
Boyut:
21x28
Sayfa Sayısı:
756 s.
Basım Yeri:
London
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1998
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
İngilizce
Kategori:
0,00
1199161000
547154
The Ottoman World: The Sefik E. Atabey Collection : Books, Manuscripts and Maps 2 VOLUMES -
The Ottoman World: The Sefik E. Atabey Collection : Books, Manuscripts and Maps 2 VOLUMES - #smrgSAHAF
0.00
2 volumes. 1- 372 + 373-757 pp. Numerous color illustrations of the collection. Includes publisher's folding prospectus, original gilt decorated & lettered red cloth.

Collations, descriptions, and illustrations of 1370 items on the Ottoman World from one of the finest private libraries on the subject.

Description: First edition. 2 volumes, folio, 757 pp., illustrated throughout in colour, original red boards gilt. NEW.

One of the greatest collections of it's kind, magnificently represented here in this beautifully produced two-volume catalogue. Atabey, a Turkish businessman and bibliophile from Istanbul, who traded in Commodites in Paris and in London, had put together over 35 years this highly important collection all relating to the Ottoman World from the 15th to the 20th Century. Contains nearly 1400 entries, expertly researched and catalogued, with elaborate color images throughout of the gorgeous book bindings, maps, manuscripts, etc., and images of the library itself, in an expensive and heavy binding production

ÖMER KOÇ: “Kendimi bildim bileli, çocuk yaşımdan beri kitap biriktiririm, ama ciddi manada önemli kitap almaya 80'lerin sonunda başladım. Türkiye'ye temelli 1990'da avdet ettikten sonra da artan bir süratle kitap edinmeye başladım. En mühim koleksiyonum Osmanlı İmparatorluğu üstüne olan koleksiyon. Belli başlı Batı dillerinde yazılmış Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili kitaplardan oluşuyor. Seyahatnameler var, genel tarihler, izlenimler var. Oldukça kapsamlı bir koleksiyon. En eski kitabım 1493 tarihlidir. 1930'a kadar olan bütün mühim kitapları elde etmeye çalıştım. Osmanlı İmparatorluğu üzerine olan koleksiyonumun çoğunluğu İngilizce ve Fransızca kitaplardan oluşuyor ama arada Almanca, Latince ve İtalyanca kitaplar da var. 1990'lı senelerin başında, rahmetli halam Sevgi Gönül vasıtasıyla Şefik Atabey ile tanıştım, kendisiyle bilahare çok dost olduk. Hakikaten çok müstesna bir koleksiyoncuydu. Bana verdiği nasihatlerin hepsini takip etmeye çalıştım. Şefik Beyin bana verdiği en büyük nasihat şuydu: “Sen ferdi bir koleksiyoncu olarak milli kütüphanelerle sayıda yarış edemezsin, ancak kalitede yarışabilirsin. Dolayısıyla daha kaliteli, daha iyi durumda olan ve ilginç menşeili kitaplara daha yüksek fiyat vermeye hazır olmalısın” dedi – ki dediği de doğru çıktı. Nasihatini elimden geldiğince takip etmeye çalıştım ve çok faydası oldu. Bu sayede çok kaliteli bir koleksiyon vücuda getirebildim.”

CELAL ÜSTER: “Osmanlı'ya ilişkin kitaplar konusunda bir başvuru kaynağı aynı zamanda. Kitap koleksiyonculuğu, özel beğenilere, ilgi ya da uzmanlık alanlarına göre kişisel bir kütüphane oluşturmaya dayalı bir uğraştır. Kişisel kullanım açısından işlevsel ve okuma beğenisine yönelik bir kütüphane kurmak, her koleksiyoncunun temel amaçlarından biridir; ama kimileri için de, bu uğraşın anlamı, belirli bir alanda kapsamlı ve nitelikli bir koleksiyon oluşturmaktır.

Atabey Koleksiyonu da, Osmanlı devletiyle ilgili konularda, kırk yıldan fazla bir süre içinde sabır, sağgörü ve sezgi gücüyle meydana getirilmiş göz kamaştırıcı bir kitap koleksiyonu. Renkli ve siyahbeyaz gravürlerle bezeli, olağanüstü cilt kapaklarıyla korunmuş, çok koleksiyoncunun nicedir peşinde olduğu bu kitaplar, Osmanlı'nın 13. yüzyıl sonlarından 20. yüzyılın ilk çeyreğine uzanan yaklaşık altı yüzyıllık tarihinin bilgilerini ve imgelerini içeriyor.

Koleksiyonu oluşturan kitaplar, iç bölgeleriyle birlikte tüm Akdeniz havzasını ve Karadeniz'e uzantısını kapsayan Osmanlı İmparatorluğu tarihinin coğrafî yayılımını eksiksiz yansıtıyor. Kuzey Afrika kıyılarından Yunanistan'a, Anadolu'ya, oradan Kafkasya'ya, Kırım'dan Basra Körfezi'ne, Karadeniz'den Viyana'ya uzanan bu coğrafya, Eski Yunan, Mezopotamya ve Eski Mısır uygarlarını da içine alıyor. Dolayısıyla, koleksiyon, çok çeşitli konular, halklar ve yerler üzerine kitaplar içeriyor.

Tarihî konuların zenginliğine şöyle bir göz atacak olursak: Osmanlılar'ın Mısır'ı fethi; İran'la savaşlar; Bizans imparatorluğunun fethi ve Yunanistan'ın ele geçirilişi; 16. ve 17. yüzyıllarda Fransız - Osmanlı ilişkileri; aynı dönemde Macaristan ve Transilvanya'daki çatışmalar; Viyana Kuşatması ve 18. yüzyılda Avusturya imparatorluğuyla ilişkiler; Yunan Devrimi ve 19. yüzyılda Balkanlar'da milliyetçi düşüncelerin gelişmesi; Osmanlı'nın Rusya'yla karmaşık ilişkileri; Osmanlı devletinin, Akdeniz kıyılarına egemen olma çabaları; Malta Şövalyeleri'yle çatışmalar. Atabey Koleksiyonu'nun en çarpıcı özelliklerinden biri de, çok sayıda kitabın, Caoursin'den, Rodos'un düşüşü; Francis Knight'ın kendi kaleminden, Cezayir'deki kölelik yılları; I. Ferdinand'ın Kanunî'ye ödeyeceği vergiyi toplamak için Strotschius'un Frankfurt'a gönderilişinin öyküsü; Volpino'nun kalemisinden, Malta Kuşatması, vb. gibi Avrupa tarihinin keyifli ayrıntılarına inen son derece az rastlanır "malzeme"yi içermesi.

Yazarları ve ressamları arasında, III. Selim'e ve kız kardeşi Hatice Sultan'a hizmet etmiş, çizdiği istanbul ve Boğaziçi resimleriyle ünlenmiş Alman ressam ve mimar Anton Ignaz Melling; İstanbul, Ephesos ve Troya resimleriyle tanınan Fransız ressam Louis François Cassas; İngiliz yazar John Young; 19. yüzyılda uzun bir süre İstanbul'da çalışan, suluboyalarıyla ünlü oryantalist ressam Amadeo Preziosi; ünlü gezgin Louis Dupré; Mezopotamya'da gerçekleştirdiği kazılarla Babil ve Asur uygarlıklarına ait çok değerli buluntuları gün ışığına çıkaran İngiliz arkeolog Sir Austen Henry Layard; İstanbul'u ve Osmanlı saray hayatını konu aldığı oymabaskılarıyla tanınan İtalyan ressam Giovanni Brindesi gibi adların yer aldığı kitaplar, keyifli öyküleri ve şaşırtıcı gravürleriyle, savaşları, göz alıcı kıyafetler içindeki padişahları, "Osmanlı Dünyası"ndan manzaraları ve imparatorluk sınırları içinde yaşayan farklı uluslardan insanların giyim kuşamını gözler önüne sererek, hem göze hem de zihne sesleniyor.

Koleksiyon, arkeoloji, keşifler ve gezilere ilişkin kitaplar açısından da çok zengin. Bu tür kitaplar arasında, Kutsal Topraklar'ı, Mısır'daki arkeolojik kazıları, Anadolu ve Suriye'deki keşif gezilerini, Yunanistan'ı, Türkiye'yi ve Karadeniz kıyılarını anlatan yapıtlar yer alıyor.

Meraklılarının yakından bildiği birçok eski kitap sayılabilir bunlar arasında; ama koleksiyonda, özellikle topografya alanında birçok olağanüstü yapıt da bulunuyor: Rey'in Voyage pittoresque en Gréce'i; Tchihatcheff'in Asia Minor'ı; Pilleau'nun Egypt'i; Texier'nin Asia Minor'ı; Prisse d'Avennes'in Oriental Album'u; Flandin'in Rodos, Suriye ve İran üzerine L'Orient'ı; Durand - Brager, Parker ve O'Reilly'nin Karadeniz üzerine yapıtları; Scitivaux'nun Mısır ve Filistin kitapları; Louisa Tenison'ın Sketches in the East'i; Dodwell'in Yunanistan'ı; Dupré'nin harikulâde albümü.

Nadir gezi kitaplarına gelince: La Boullaye le Gouze'un, İsveç kraliçesi Kristina'ya takdim mektubunu da içeren Voyages et observations'u; Paul Lucas'ın Voyages dans Gräce'i; Anthoine'ın Essai sur le commerce et la navigation de la mer noire'ı; Nelyubin'in, Kafkasya'nın maden sularıyla ilgili anlatısı; Chaumette de Fosses'nin Bosna gezisi yabana atılır gibi değil. Koleksiyonun belki de en önemli yanlarından biri, kılık kıyafet konusunda çok sayıda kitap barındırması. Bunların en nadirleri arasında, Manzoni'nin, hem baskı hem de elyazması olarak Costumes Orientaux'su; Delpino'nun Vestiario ed usi dei Turchi'si; Tatikian'ın, Doğu Akdeniz'in tüm yörelerinden kostüm taşbaskıları; Rumpf'un, son derece az bulunur kostüm desenleri; La Chappelle'in Recueil de divers portraits des principales dames'ı; Grasset de St. Saveur'ün, tümü bir arada çok zor bulunan Costumes civils'inin dört cildi; ve Duflo'nun Recueil d'estampes'ı sayılabilir.

Atabey Koleksiyonu'nun ayrıntılı açıklamalar içeren bir kataloğunu (The Ottoman World. The Şefik E. Atabey Collection, Shapero, 1998) yayımlamış olan Leonora Navari'ye bakılırsa, şimdi Sotheby's'de satışa sunulan bu koleksiyon, "Osmanlı Dünyası'nın zengin bir panoraması; Avrupa ile Doğu arasındaki ilişkilerin, tarih, coğrafya, dil, sanat ve doğa bilimlerini kapsayan bir panoraması..."

Bilindiği üzere, Konstantinopolis'in Bizanslılardan alınması, Osmanlı tarihinde bir dönüm noktası olmuş; bu imparatorluk kenti, sınırsız genişleme düşlerinin artık gerçeğe dönüşebileceği bir üs oluşturmuştu. Fatih Sultan Mehmed'in (1451 - 81) İstanbul'u, Batılı gezginleri, yazarları, elçileri ve tüccarları büyüleyen zengin ve gözde bir başkente dönüşmüştü. Kanunî Sultan Süleyman (1520 - 66) döneminde ise, Osmanlı devleti doruğuna erişmiş; Viyana'dan Arabistan'a, Kırım'dan Sudan'a uzanan çokuluslu bir imparatorluk kurulmuştu.

Atabey Koleksiyonu, Fatih ve Kanunî dönemlerini belgeleyen çok değerli kitaplar içeriyor. Bunların en önemlilerinden biri de, John Young'ın Portraits of the Emperors of Turkey adlı yapıtı. Başlangıcından 1815'e kadar Osmanlı hanedanı sultanlarını betimleyen bu saltanatlı kitap, aynı zamanda bestekâr ve şair olan III. Selim tarafından sipariş edilmiş. 1807'de sultanın tahttan indirilip öldürülmesiyle kitabın hazırlanışına ara verilmiş. Young, III. Selim'in yerine tahta çıkan II. Mahmud'un izniyle tamamlamış kitabını. O sıralar İstanbul'da yaşayan Yunanlı bir ressamın renkli gravürleriyle bezeli olan kitabın tahminî değeri 50.000 - 70.000 sterlin arasında. Bir koleksiyon dağılacak Louis Dupré'nin Voyage â Athénes et â Constantinople'u ise, Yunanistan ve Türkiye üzerine hazırlanmış en güzel kitaplardan biri sayılıyor. Yunan prenslerini, Osmanlı paşalarını betimleyen renkli gravürlerle bezeli kitapta, Dupré, 1819 yılında Doğu Akdeniz'i gezerken yaşadıklarını, tanıdığı insanları anlatıyor.

Bu kitaba da, 50.000 - 70.000 sterlin arasında bir değer biçilmiş. Yazar ve spiker olarak Türk sporuna uzun yıllar hizmet eden, boks, güreş ve balıkçılık konularında otorite olarak tanınan, İstanbul Radyosu'nda yaptığı sohbet konuşmalarındaki esprili üslûbuyla dillerden düşmeyen Eşref Şefik Atabey'in (1896 - 1980) oğlu olan Şefik E. Atabey'in ömre bedel kitap koleksiyonu ikinci kez satışa sunuluyor. Ama, bir süre önce tek bir kişi tarafından satın alınmış olan koleksiyon, bu kez, yeni sahibinin katkılarıyla biraz daha zenginleşmiş olarak müzayedeye çıkıyor.

Osmanlı dünyası alanında gelmiş geçmiş en görkemli kitap koleksiyonlarından biri sayılan Şefik E. Atabey kitaplığı "neden Türkiye tarafından ya da Türkiyeli bir koleksiyoncu tarafından satın alınmadı" gibisinden alışılagelmiş yakınmalarda bulunacak değilim. Belli ki, Türkiye, ya bu koleksiyonun değerini bilmiyor ya da değerini karşılayacak zenginliğe henüz erişmedi. Burada, beni asıl düşündüren, kendi alanının en iyilerinden kabul edilen bir koleksiyonun dağılacak olması. Tek tek yapıtlardan oluşan bir koleksiyonun, onu meydana getiren koleksiyoncunun yapıtı sayılması gerektiğini düşünürsek, bu müzayede sonunda Atabey'in yapıtının ortadan kalkacağını söylemek sanırım yanlış olmayacak.”

SEFA KAPLAN: “1998 yılında Atabey, dünyada dillere destan olan ve sayısı artık 1370 parçayı bulan koleksiyonu için, Londra'nın ünlü sahaflarından Bernard J. Shapero'ya bir katalog hazırlattırır. İki büyük ciltten ve koleksiyona ait yüzlerce renkli resimden oluşan bu katalog, sadece 750 adet basılır. Koleksiyondaki kitap ve gravürlere dair ayrıntılı bilgilerin de yer aldığı bu katalogun şimdiki fiyatı 600 sterlin (yaklaşık bir milyar 200 milyon lira) ve maalesef sahaflarda bile bulmak mümkün değil.”

2 volumes. 1- 372 + 373-757 pp. Numerous color illustrations of the collection. Includes publisher's folding prospectus, original gilt decorated & lettered red cloth.

Collations, descriptions, and illustrations of 1370 items on the Ottoman World from one of the finest private libraries on the subject.

Description: First edition. 2 volumes, folio, 757 pp., illustrated throughout in colour, original red boards gilt. NEW.

One of the greatest collections of it's kind, magnificently represented here in this beautifully produced two-volume catalogue. Atabey, a Turkish businessman and bibliophile from Istanbul, who traded in Commodites in Paris and in London, had put together over 35 years this highly important collection all relating to the Ottoman World from the 15th to the 20th Century. Contains nearly 1400 entries, expertly researched and catalogued, with elaborate color images throughout of the gorgeous book bindings, maps, manuscripts, etc., and images of the library itself, in an expensive and heavy binding production

ÖMER KOÇ: “Kendimi bildim bileli, çocuk yaşımdan beri kitap biriktiririm, ama ciddi manada önemli kitap almaya 80'lerin sonunda başladım. Türkiye'ye temelli 1990'da avdet ettikten sonra da artan bir süratle kitap edinmeye başladım. En mühim koleksiyonum Osmanlı İmparatorluğu üstüne olan koleksiyon. Belli başlı Batı dillerinde yazılmış Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili kitaplardan oluşuyor. Seyahatnameler var, genel tarihler, izlenimler var. Oldukça kapsamlı bir koleksiyon. En eski kitabım 1493 tarihlidir. 1930'a kadar olan bütün mühim kitapları elde etmeye çalıştım. Osmanlı İmparatorluğu üzerine olan koleksiyonumun çoğunluğu İngilizce ve Fransızca kitaplardan oluşuyor ama arada Almanca, Latince ve İtalyanca kitaplar da var. 1990'lı senelerin başında, rahmetli halam Sevgi Gönül vasıtasıyla Şefik Atabey ile tanıştım, kendisiyle bilahare çok dost olduk. Hakikaten çok müstesna bir koleksiyoncuydu. Bana verdiği nasihatlerin hepsini takip etmeye çalıştım. Şefik Beyin bana verdiği en büyük nasihat şuydu: “Sen ferdi bir koleksiyoncu olarak milli kütüphanelerle sayıda yarış edemezsin, ancak kalitede yarışabilirsin. Dolayısıyla daha kaliteli, daha iyi durumda olan ve ilginç menşeili kitaplara daha yüksek fiyat vermeye hazır olmalısın” dedi – ki dediği de doğru çıktı. Nasihatini elimden geldiğince takip etmeye çalıştım ve çok faydası oldu. Bu sayede çok kaliteli bir koleksiyon vücuda getirebildim.”

CELAL ÜSTER: “Osmanlı'ya ilişkin kitaplar konusunda bir başvuru kaynağı aynı zamanda. Kitap koleksiyonculuğu, özel beğenilere, ilgi ya da uzmanlık alanlarına göre kişisel bir kütüphane oluşturmaya dayalı bir uğraştır. Kişisel kullanım açısından işlevsel ve okuma beğenisine yönelik bir kütüphane kurmak, her koleksiyoncunun temel amaçlarından biridir; ama kimileri için de, bu uğraşın anlamı, belirli bir alanda kapsamlı ve nitelikli bir koleksiyon oluşturmaktır.

Atabey Koleksiyonu da, Osmanlı devletiyle ilgili konularda, kırk yıldan fazla bir süre içinde sabır, sağgörü ve sezgi gücüyle meydana getirilmiş göz kamaştırıcı bir kitap koleksiyonu. Renkli ve siyahbeyaz gravürlerle bezeli, olağanüstü cilt kapaklarıyla korunmuş, çok koleksiyoncunun nicedir peşinde olduğu bu kitaplar, Osmanlı'nın 13. yüzyıl sonlarından 20. yüzyılın ilk çeyreğine uzanan yaklaşık altı yüzyıllık tarihinin bilgilerini ve imgelerini içeriyor.

Koleksiyonu oluşturan kitaplar, iç bölgeleriyle birlikte tüm Akdeniz havzasını ve Karadeniz'e uzantısını kapsayan Osmanlı İmparatorluğu tarihinin coğrafî yayılımını eksiksiz yansıtıyor. Kuzey Afrika kıyılarından Yunanistan'a, Anadolu'ya, oradan Kafkasya'ya, Kırım'dan Basra Körfezi'ne, Karadeniz'den Viyana'ya uzanan bu coğrafya, Eski Yunan, Mezopotamya ve Eski Mısır uygarlarını da içine alıyor. Dolayısıyla, koleksiyon, çok çeşitli konular, halklar ve yerler üzerine kitaplar içeriyor.

Tarihî konuların zenginliğine şöyle bir göz atacak olursak: Osmanlılar'ın Mısır'ı fethi; İran'la savaşlar; Bizans imparatorluğunun fethi ve Yunanistan'ın ele geçirilişi; 16. ve 17. yüzyıllarda Fransız - Osmanlı ilişkileri; aynı dönemde Macaristan ve Transilvanya'daki çatışmalar; Viyana Kuşatması ve 18. yüzyılda Avusturya imparatorluğuyla ilişkiler; Yunan Devrimi ve 19. yüzyılda Balkanlar'da milliyetçi düşüncelerin gelişmesi; Osmanlı'nın Rusya'yla karmaşık ilişkileri; Osmanlı devletinin, Akdeniz kıyılarına egemen olma çabaları; Malta Şövalyeleri'yle çatışmalar. Atabey Koleksiyonu'nun en çarpıcı özelliklerinden biri de, çok sayıda kitabın, Caoursin'den, Rodos'un düşüşü; Francis Knight'ın kendi kaleminden, Cezayir'deki kölelik yılları; I. Ferdinand'ın Kanunî'ye ödeyeceği vergiyi toplamak için Strotschius'un Frankfurt'a gönderilişinin öyküsü; Volpino'nun kalemisinden, Malta Kuşatması, vb. gibi Avrupa tarihinin keyifli ayrıntılarına inen son derece az rastlanır "malzeme"yi içermesi.

Yazarları ve ressamları arasında, III. Selim'e ve kız kardeşi Hatice Sultan'a hizmet etmiş, çizdiği istanbul ve Boğaziçi resimleriyle ünlenmiş Alman ressam ve mimar Anton Ignaz Melling; İstanbul, Ephesos ve Troya resimleriyle tanınan Fransız ressam Louis François Cassas; İngiliz yazar John Young; 19. yüzyılda uzun bir süre İstanbul'da çalışan, suluboyalarıyla ünlü oryantalist ressam Amadeo Preziosi; ünlü gezgin Louis Dupré; Mezopotamya'da gerçekleştirdiği kazılarla Babil ve Asur uygarlıklarına ait çok değerli buluntuları gün ışığına çıkaran İngiliz arkeolog Sir Austen Henry Layard; İstanbul'u ve Osmanlı saray hayatını konu aldığı oymabaskılarıyla tanınan İtalyan ressam Giovanni Brindesi gibi adların yer aldığı kitaplar, keyifli öyküleri ve şaşırtıcı gravürleriyle, savaşları, göz alıcı kıyafetler içindeki padişahları, "Osmanlı Dünyası"ndan manzaraları ve imparatorluk sınırları içinde yaşayan farklı uluslardan insanların giyim kuşamını gözler önüne sererek, hem göze hem de zihne sesleniyor.

Koleksiyon, arkeoloji, keşifler ve gezilere ilişkin kitaplar açısından da çok zengin. Bu tür kitaplar arasında, Kutsal Topraklar'ı, Mısır'daki arkeolojik kazıları, Anadolu ve Suriye'deki keşif gezilerini, Yunanistan'ı, Türkiye'yi ve Karadeniz kıyılarını anlatan yapıtlar yer alıyor.

Meraklılarının yakından bildiği birçok eski kitap sayılabilir bunlar arasında; ama koleksiyonda, özellikle topografya alanında birçok olağanüstü yapıt da bulunuyor: Rey'in Voyage pittoresque en Gréce'i; Tchihatcheff'in Asia Minor'ı; Pilleau'nun Egypt'i; Texier'nin Asia Minor'ı; Prisse d'Avennes'in Oriental Album'u; Flandin'in Rodos, Suriye ve İran üzerine L'Orient'ı; Durand - Brager, Parker ve O'Reilly'nin Karadeniz üzerine yapıtları; Scitivaux'nun Mısır ve Filistin kitapları; Louisa Tenison'ın Sketches in the East'i; Dodwell'in Yunanistan'ı; Dupré'nin harikulâde albümü.

Nadir gezi kitaplarına gelince: La Boullaye le Gouze'un, İsveç kraliçesi Kristina'ya takdim mektubunu da içeren Voyages et observations'u; Paul Lucas'ın Voyages dans Gräce'i; Anthoine'ın Essai sur le commerce et la navigation de la mer noire'ı; Nelyubin'in, Kafkasya'nın maden sularıyla ilgili anlatısı; Chaumette de Fosses'nin Bosna gezisi yabana atılır gibi değil. Koleksiyonun belki de en önemli yanlarından biri, kılık kıyafet konusunda çok sayıda kitap barındırması. Bunların en nadirleri arasında, Manzoni'nin, hem baskı hem de elyazması olarak Costumes Orientaux'su; Delpino'nun Vestiario ed usi dei Turchi'si; Tatikian'ın, Doğu Akdeniz'in tüm yörelerinden kostüm taşbaskıları; Rumpf'un, son derece az bulunur kostüm desenleri; La Chappelle'in Recueil de divers portraits des principales dames'ı; Grasset de St. Saveur'ün, tümü bir arada çok zor bulunan Costumes civils'inin dört cildi; ve Duflo'nun Recueil d'estampes'ı sayılabilir.

Atabey Koleksiyonu'nun ayrıntılı açıklamalar içeren bir kataloğunu (The Ottoman World. The Şefik E. Atabey Collection, Shapero, 1998) yayımlamış olan Leonora Navari'ye bakılırsa, şimdi Sotheby's'de satışa sunulan bu koleksiyon, "Osmanlı Dünyası'nın zengin bir panoraması; Avrupa ile Doğu arasındaki ilişkilerin, tarih, coğrafya, dil, sanat ve doğa bilimlerini kapsayan bir panoraması..."

Bilindiği üzere, Konstantinopolis'in Bizanslılardan alınması, Osmanlı tarihinde bir dönüm noktası olmuş; bu imparatorluk kenti, sınırsız genişleme düşlerinin artık gerçeğe dönüşebileceği bir üs oluşturmuştu. Fatih Sultan Mehmed'in (1451 - 81) İstanbul'u, Batılı gezginleri, yazarları, elçileri ve tüccarları büyüleyen zengin ve gözde bir başkente dönüşmüştü. Kanunî Sultan Süleyman (1520 - 66) döneminde ise, Osmanlı devleti doruğuna erişmiş; Viyana'dan Arabistan'a, Kırım'dan Sudan'a uzanan çokuluslu bir imparatorluk kurulmuştu.

Atabey Koleksiyonu, Fatih ve Kanunî dönemlerini belgeleyen çok değerli kitaplar içeriyor. Bunların en önemlilerinden biri de, John Young'ın Portraits of the Emperors of Turkey adlı yapıtı. Başlangıcından 1815'e kadar Osmanlı hanedanı sultanlarını betimleyen bu saltanatlı kitap, aynı zamanda bestekâr ve şair olan III. Selim tarafından sipariş edilmiş. 1807'de sultanın tahttan indirilip öldürülmesiyle kitabın hazırlanışına ara verilmiş. Young, III. Selim'in yerine tahta çıkan II. Mahmud'un izniyle tamamlamış kitabını. O sıralar İstanbul'da yaşayan Yunanlı bir ressamın renkli gravürleriyle bezeli olan kitabın tahminî değeri 50.000 - 70.000 sterlin arasında. Bir koleksiyon dağılacak Louis Dupré'nin Voyage â Athénes et â Constantinople'u ise, Yunanistan ve Türkiye üzerine hazırlanmış en güzel kitaplardan biri sayılıyor. Yunan prenslerini, Osmanlı paşalarını betimleyen renkli gravürlerle bezeli kitapta, Dupré, 1819 yılında Doğu Akdeniz'i gezerken yaşadıklarını, tanıdığı insanları anlatıyor.

Bu kitaba da, 50.000 - 70.000 sterlin arasında bir değer biçilmiş. Yazar ve spiker olarak Türk sporuna uzun yıllar hizmet eden, boks, güreş ve balıkçılık konularında otorite olarak tanınan, İstanbul Radyosu'nda yaptığı sohbet konuşmalarındaki esprili üslûbuyla dillerden düşmeyen Eşref Şefik Atabey'in (1896 - 1980) oğlu olan Şefik E. Atabey'in ömre bedel kitap koleksiyonu ikinci kez satışa sunuluyor. Ama, bir süre önce tek bir kişi tarafından satın alınmış olan koleksiyon, bu kez, yeni sahibinin katkılarıyla biraz daha zenginleşmiş olarak müzayedeye çıkıyor.

Osmanlı dünyası alanında gelmiş geçmiş en görkemli kitap koleksiyonlarından biri sayılan Şefik E. Atabey kitaplığı "neden Türkiye tarafından ya da Türkiyeli bir koleksiyoncu tarafından satın alınmadı" gibisinden alışılagelmiş yakınmalarda bulunacak değilim. Belli ki, Türkiye, ya bu koleksiyonun değerini bilmiyor ya da değerini karşılayacak zenginliğe henüz erişmedi. Burada, beni asıl düşündüren, kendi alanının en iyilerinden kabul edilen bir koleksiyonun dağılacak olması. Tek tek yapıtlardan oluşan bir koleksiyonun, onu meydana getiren koleksiyoncunun yapıtı sayılması gerektiğini düşünürsek, bu müzayede sonunda Atabey'in yapıtının ortadan kalkacağını söylemek sanırım yanlış olmayacak.”

SEFA KAPLAN: “1998 yılında Atabey, dünyada dillere destan olan ve sayısı artık 1370 parçayı bulan koleksiyonu için, Londra'nın ünlü sahaflarından Bernard J. Shapero'ya bir katalog hazırlattırır. İki büyük ciltten ve koleksiyona ait yüzlerce renkli resimden oluşan bu katalog, sadece 750 adet basılır. Koleksiyondaki kitap ve gravürlere dair ayrıntılı bilgilerin de yer aldığı bu katalogun şimdiki fiyatı 600 sterlin (yaklaşık bir milyar 200 milyon lira) ve maalesef sahaflarda bile bulmak mümkün değil.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat