#smrgKİTABEVİ Tıp Eğitiminde Güncel Radyoloji - 2025
Editör:
Ahmet Veysel Polat
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6255967299
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x23
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
1.154,40
Havale/EFT ile:
1.119,77
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199247368
634510
https://www.simurgkitabevi.com/tip-egitiminde-guncel-radyoloji-2025
Tıp Eğitiminde Güncel Radyoloji - 2025 #smrgKİTABEVİ
1154.40
Radyoloji bilimi 1895 yılında W. Conrad Roentgen tarafından X-ışınlarının keşfiyle doğmuştur.
Uzun yıllar, sadece Röntgen cihazları ile yapılan direkt radyografiler ve floroskopik incelemelerden ibaret olan radyolojide, son 30-40 yılda yeni görüntüleme cihazlarının geliştirilmesi ve yaygınlaşmasıyla ve radyolojik yöntemler rehberliğinde yapılan girişimsel işlemlerle büyük devrim gerçekleşmiştir. Tanısal ve girişimsel radyolojideki bu yenilikler tıbbın genelinde de önemli teorik ve pratik değişimlere yol açmıştır. Ancak, radyolojideki bu gelişme süreçleri, tıp fakültesi öğrenci eğitiminde müfredata yeterince aktarılamamıştır.
Türkiye'de tıp fakültelerinde radyoloji eğitimi ulusal çekirdek eğitim programına göre verilmekteyse de bir akademik kurumdan diğerine önemli ölçüde farklılıklar göstermektedir. Genellikle, teorik dersler azdır ve komite sistemi uygulanan fakültelerde radyolojiye çok az yer verilmektedir. Radyoloji, esas olarak bir görüntüleme bilimi olduğundan, uygulamanın eğitimde pek önemli olduğu açıktır. Ancak, uygulama eğitimi, çoğu kurumda alt yapı ve öğretim üyesi yetersizliği gibi nedenlerle de, istenen düzeyde yapılamamakta ve öğrenciler güncel radyoloji eğitiminden mahrum kalmaktadırlar.
Uzun yıllar, sadece Röntgen cihazları ile yapılan direkt radyografiler ve floroskopik incelemelerden ibaret olan radyolojide, son 30-40 yılda yeni görüntüleme cihazlarının geliştirilmesi ve yaygınlaşmasıyla ve radyolojik yöntemler rehberliğinde yapılan girişimsel işlemlerle büyük devrim gerçekleşmiştir. Tanısal ve girişimsel radyolojideki bu yenilikler tıbbın genelinde de önemli teorik ve pratik değişimlere yol açmıştır. Ancak, radyolojideki bu gelişme süreçleri, tıp fakültesi öğrenci eğitiminde müfredata yeterince aktarılamamıştır.
Türkiye'de tıp fakültelerinde radyoloji eğitimi ulusal çekirdek eğitim programına göre verilmekteyse de bir akademik kurumdan diğerine önemli ölçüde farklılıklar göstermektedir. Genellikle, teorik dersler azdır ve komite sistemi uygulanan fakültelerde radyolojiye çok az yer verilmektedir. Radyoloji, esas olarak bir görüntüleme bilimi olduğundan, uygulamanın eğitimde pek önemli olduğu açıktır. Ancak, uygulama eğitimi, çoğu kurumda alt yapı ve öğretim üyesi yetersizliği gibi nedenlerle de, istenen düzeyde yapılamamakta ve öğrenciler güncel radyoloji eğitiminden mahrum kalmaktadırlar.
Radyoloji bilimi 1895 yılında W. Conrad Roentgen tarafından X-ışınlarının keşfiyle doğmuştur.
Uzun yıllar, sadece Röntgen cihazları ile yapılan direkt radyografiler ve floroskopik incelemelerden ibaret olan radyolojide, son 30-40 yılda yeni görüntüleme cihazlarının geliştirilmesi ve yaygınlaşmasıyla ve radyolojik yöntemler rehberliğinde yapılan girişimsel işlemlerle büyük devrim gerçekleşmiştir. Tanısal ve girişimsel radyolojideki bu yenilikler tıbbın genelinde de önemli teorik ve pratik değişimlere yol açmıştır. Ancak, radyolojideki bu gelişme süreçleri, tıp fakültesi öğrenci eğitiminde müfredata yeterince aktarılamamıştır.
Türkiye'de tıp fakültelerinde radyoloji eğitimi ulusal çekirdek eğitim programına göre verilmekteyse de bir akademik kurumdan diğerine önemli ölçüde farklılıklar göstermektedir. Genellikle, teorik dersler azdır ve komite sistemi uygulanan fakültelerde radyolojiye çok az yer verilmektedir. Radyoloji, esas olarak bir görüntüleme bilimi olduğundan, uygulamanın eğitimde pek önemli olduğu açıktır. Ancak, uygulama eğitimi, çoğu kurumda alt yapı ve öğretim üyesi yetersizliği gibi nedenlerle de, istenen düzeyde yapılamamakta ve öğrenciler güncel radyoloji eğitiminden mahrum kalmaktadırlar.
Uzun yıllar, sadece Röntgen cihazları ile yapılan direkt radyografiler ve floroskopik incelemelerden ibaret olan radyolojide, son 30-40 yılda yeni görüntüleme cihazlarının geliştirilmesi ve yaygınlaşmasıyla ve radyolojik yöntemler rehberliğinde yapılan girişimsel işlemlerle büyük devrim gerçekleşmiştir. Tanısal ve girişimsel radyolojideki bu yenilikler tıbbın genelinde de önemli teorik ve pratik değişimlere yol açmıştır. Ancak, radyolojideki bu gelişme süreçleri, tıp fakültesi öğrenci eğitiminde müfredata yeterince aktarılamamıştır.
Türkiye'de tıp fakültelerinde radyoloji eğitimi ulusal çekirdek eğitim programına göre verilmekteyse de bir akademik kurumdan diğerine önemli ölçüde farklılıklar göstermektedir. Genellikle, teorik dersler azdır ve komite sistemi uygulanan fakültelerde radyolojiye çok az yer verilmektedir. Radyoloji, esas olarak bir görüntüleme bilimi olduğundan, uygulamanın eğitimde pek önemli olduğu açıktır. Ancak, uygulama eğitimi, çoğu kurumda alt yapı ve öğretim üyesi yetersizliği gibi nedenlerle de, istenen düzeyde yapılamamakta ve öğrenciler güncel radyoloji eğitiminden mahrum kalmaktadırlar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.