#smrgKİTABEVİ Türk Mitolojisinde Kötü Dişil Varlıklar - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256139664
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
249
Basım Yeri:
Çanakkale
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
637,50
Havale/EFT ile:
618,38
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199248153
635276
https://www.simurgkitabevi.com/turk-mitolojisinde-kotu-disil-varliklar-2025
Türk Mitolojisinde Kötü Dişil Varlıklar - 2025 #smrgKİTABEVİ
637.50
Bu çalışmada, kadının tarihsel süreçte geçirdiği dönüşüm incelenmiş; avcı-toplayıcı toplumdan yerleşik düzene geçiş sürecinde kutsal sayılan kadın figürünün nasıl değersizleştirildiği anlatılar üzerinden ele alınmıştır. Paleolitik Dönem'den itibaren tanrıça merkezli inanışların Neolitik Dönem, Maden Çağı ve tek tanrılı dinlerle birlikte nasıl değişime uğradığı örneklerle açıklanmıştır. İnceleme, Sümer, Babil, Akad ve Hitit uygarlıklarıyla başlayıp, Viking kadınının Hristiyanlığın kabulü sonrası “cadı" kimliğine büründürülmesine, Ari istilaları sonrası Hint kültüründeki kadın algısındaki kırılmalara ve Antik Mısır'da kadın-erkek eşitliğinden kutsal mekânlardan dışlanan kadın anlayışına geçişe kadar uzanmıştır. Yunan-Roma anlatılarında ise kadının akıl bakımından yetersiz görülmesi vurgulanmış, bunun günümüz popüler kültürüne yansımaları irdelenmiştir.
Çalışmanın odak noktası olarak Türk toplumunda kadının anlatı unsurları aracılığıyla sosyal hayattan nasıl dışlandığı, erkeğin bu dışlamayı hangi değerler üzerinden meşrulaştırdığı tartışılmıştır. Türk mitolojisinde yer alan kötü dişil varlıklar incelenerek, kadının nasıl şeytanlaştırıldığına ve toplumun bu dönüşüme nasıl sessiz kaldığına dikkat çekilmiştir.
Sonuç olarak, ilkel çağlarda kutsal kabul edilen kadın figürünün zamanla çirkin, kötü ve korkutucu biçimlerde temsil edildiği; anlatıların da bu dönüşümün taşıyıcısı olduğu ortaya konmuştur.
Çalışmanın odak noktası olarak Türk toplumunda kadının anlatı unsurları aracılığıyla sosyal hayattan nasıl dışlandığı, erkeğin bu dışlamayı hangi değerler üzerinden meşrulaştırdığı tartışılmıştır. Türk mitolojisinde yer alan kötü dişil varlıklar incelenerek, kadının nasıl şeytanlaştırıldığına ve toplumun bu dönüşüme nasıl sessiz kaldığına dikkat çekilmiştir.
Sonuç olarak, ilkel çağlarda kutsal kabul edilen kadın figürünün zamanla çirkin, kötü ve korkutucu biçimlerde temsil edildiği; anlatıların da bu dönüşümün taşıyıcısı olduğu ortaya konmuştur.
Bu çalışmada, kadının tarihsel süreçte geçirdiği dönüşüm incelenmiş; avcı-toplayıcı toplumdan yerleşik düzene geçiş sürecinde kutsal sayılan kadın figürünün nasıl değersizleştirildiği anlatılar üzerinden ele alınmıştır. Paleolitik Dönem'den itibaren tanrıça merkezli inanışların Neolitik Dönem, Maden Çağı ve tek tanrılı dinlerle birlikte nasıl değişime uğradığı örneklerle açıklanmıştır. İnceleme, Sümer, Babil, Akad ve Hitit uygarlıklarıyla başlayıp, Viking kadınının Hristiyanlığın kabulü sonrası “cadı" kimliğine büründürülmesine, Ari istilaları sonrası Hint kültüründeki kadın algısındaki kırılmalara ve Antik Mısır'da kadın-erkek eşitliğinden kutsal mekânlardan dışlanan kadın anlayışına geçişe kadar uzanmıştır. Yunan-Roma anlatılarında ise kadının akıl bakımından yetersiz görülmesi vurgulanmış, bunun günümüz popüler kültürüne yansımaları irdelenmiştir.
Çalışmanın odak noktası olarak Türk toplumunda kadının anlatı unsurları aracılığıyla sosyal hayattan nasıl dışlandığı, erkeğin bu dışlamayı hangi değerler üzerinden meşrulaştırdığı tartışılmıştır. Türk mitolojisinde yer alan kötü dişil varlıklar incelenerek, kadının nasıl şeytanlaştırıldığına ve toplumun bu dönüşüme nasıl sessiz kaldığına dikkat çekilmiştir.
Sonuç olarak, ilkel çağlarda kutsal kabul edilen kadın figürünün zamanla çirkin, kötü ve korkutucu biçimlerde temsil edildiği; anlatıların da bu dönüşümün taşıyıcısı olduğu ortaya konmuştur.
Çalışmanın odak noktası olarak Türk toplumunda kadının anlatı unsurları aracılığıyla sosyal hayattan nasıl dışlandığı, erkeğin bu dışlamayı hangi değerler üzerinden meşrulaştırdığı tartışılmıştır. Türk mitolojisinde yer alan kötü dişil varlıklar incelenerek, kadının nasıl şeytanlaştırıldığına ve toplumun bu dönüşüme nasıl sessiz kaldığına dikkat çekilmiştir.
Sonuç olarak, ilkel çağlarda kutsal kabul edilen kadın figürünün zamanla çirkin, kötü ve korkutucu biçimlerde temsil edildiği; anlatıların da bu dönüşümün taşıyıcısı olduğu ortaya konmuştur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
