#smrgKİTABEVİ Türk Romanlarında Halk Kültürü : Milli Mücadele Dönemi (1918-1923) - 2024

Editör:
Kamil Parın
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6256633322
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199236813
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
216
Basım Yeri:
Kayseri
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
244,20
Havale/EFT ile: 236,87
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199236813
623884
Türk Romanlarında Halk Kültürü : Milli Mücadele Dönemi (1918-1923) -        2024
Türk Romanlarında Halk Kültürü : Milli Mücadele Dönemi (1918-1923) - 2024 #smrgKİTABEVİ
244.20
Roman hayata dair gerçekleri öğrenmek için müracaat edilebilecek önemli kaynaklardandır. Romancının gerçeği anlatmak gibi bir zorunluluğu olmamakla birlikte romancı “gerçek” ten yola çıkarak “olan, olması gereken ya da istenen” i idealize ederek kurgusal bir dünya oluşturur.

Yaşantının bir gereği olan ve yaşam biçimini düzenleyen kültürel değerlerimiz gelenekten geleceğe aktarılan bir miras olup toplumun ortak belleğidir. Türk tarihi açısından dönüm noktası olan Mütareke Dönemi'nde değişen hayat şartlarına bağlı olarak sözlü kültürün icra ortamları da değişmiş, sözlü geleneğin taşıyıcıları olan ozanların, destan anlatıcılarının, meddahların işlevini âdeta romanlar, gazete ve dergiler almıştır. Romanlarda işlenen halk kültürü unsurları, gelenekle benzerliklerinin yanı sıra farklılıklar da içermiş, geleneksel unsurlar yeni anlamlar kazanarak farklı fonksiyonlara sahip olmuştur.

Bu dönemde eser veren yazarların çoğu tarihçi, felsefeci, sosyolog hatta halk bilimci gibi yaptıkları örneklendirmeler ile etkileyici kurgular oluşturup tarihî belge niteliğinde ve bir film senaryosu tesirinde romanlar kaleme almışlardır. Millî Mücadele Dönemi romanları incelendiğinde, halk kültürü unsurlarının yaşatılmasının, kültürel kimliğimizin oluşmasında ve devam ettirilmesinde, birlik ve beraberliğin sağlanmasında aslî bir vazife üstlendiği; romancıların da bu bilinçle eserler verdiklerini görmekteyiz.
Çalışmamızın alana katkı sağlaması dileğiyle…
Roman hayata dair gerçekleri öğrenmek için müracaat edilebilecek önemli kaynaklardandır. Romancının gerçeği anlatmak gibi bir zorunluluğu olmamakla birlikte romancı “gerçek” ten yola çıkarak “olan, olması gereken ya da istenen” i idealize ederek kurgusal bir dünya oluşturur.

Yaşantının bir gereği olan ve yaşam biçimini düzenleyen kültürel değerlerimiz gelenekten geleceğe aktarılan bir miras olup toplumun ortak belleğidir. Türk tarihi açısından dönüm noktası olan Mütareke Dönemi'nde değişen hayat şartlarına bağlı olarak sözlü kültürün icra ortamları da değişmiş, sözlü geleneğin taşıyıcıları olan ozanların, destan anlatıcılarının, meddahların işlevini âdeta romanlar, gazete ve dergiler almıştır. Romanlarda işlenen halk kültürü unsurları, gelenekle benzerliklerinin yanı sıra farklılıklar da içermiş, geleneksel unsurlar yeni anlamlar kazanarak farklı fonksiyonlara sahip olmuştur.

Bu dönemde eser veren yazarların çoğu tarihçi, felsefeci, sosyolog hatta halk bilimci gibi yaptıkları örneklendirmeler ile etkileyici kurgular oluşturup tarihî belge niteliğinde ve bir film senaryosu tesirinde romanlar kaleme almışlardır. Millî Mücadele Dönemi romanları incelendiğinde, halk kültürü unsurlarının yaşatılmasının, kültürel kimliğimizin oluşmasında ve devam ettirilmesinde, birlik ve beraberliğin sağlanmasında aslî bir vazife üstlendiği; romancıların da bu bilinçle eserler verdiklerini görmekteyiz.
Çalışmamızın alana katkı sağlaması dileğiyle…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat