#smrgKİTABEVİ Uygarlık Demokrasi Kimlik ve Öznellik - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Ege Reklam Basım
ISBN-10:
6056288096
Kargoya Teslim Süresi (İş Günü):
3&7
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
154
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
182,00
Havale/EFT ile:
176,54
Siparişiniz 3&7 iş günü arasında kargoda
1199246424
633573
https://www.simurgkitabevi.com/uygarlik-demokrasi-kimlik-ve-oznellik-2025
Uygarlık Demokrasi Kimlik ve Öznellik - 2025 #smrgKİTABEVİ
182.00
Sanatın zamanı kavrama biçimleri insani bilimler alanına giren kavrama biçimlerinden farklıdır. İnsani bilimler insan ve toplum gerçekliklerini, olguların aralarındaki ilişkilere göre tasnif eder, değerlendirir. Sanatçı ise her zaman insani bilimlerin bakış açısına göre eser üretmez. Sanatçının doğasında vardır bu gerçekliğe mesafe koymak, hatta bu gerçekliklerin sınırları dışına taşmak. Ali Rıza Gelirli günümüz dünyasına ilişkin sorunları ülkemizi temel alarak irdelerken bu iki farklı söylemden da yararlanıyor. Böylece gündelik sorunları bir de şiirin varlık alanı olan dilin zamanı içinde, şiir söylemiyle irdelerken gerçekliğe ilişkin değerlendirme daha bir derinlik kazanıyor ve zengin bir ufuk kazanıyor. Yazma eyleminin neliğinden uygarlığın sorgulanması, sol kimlikten katarsise giden yolun kısaltılması, “boşluk, merak, sorumluluk” gibi bireysel varoluş sorunlarından devrime, kötülüğe, cumhuriyete ve ülkemiz eğitim sorunundan Kürt meselesine uzayan bir “çıkmazlar” sarmalına atlayışın, buralarda eleştirel aklı sınamasının gizi de burada. Dilin kıvraklığı, sorgularken bıraktığı boşluğa bizi de davet etmesi ise okuma eylemimize kattığı farklı bir haz.
Sanatın zamanı kavrama biçimleri insani bilimler alanına giren kavrama biçimlerinden farklıdır. İnsani bilimler insan ve toplum gerçekliklerini, olguların aralarındaki ilişkilere göre tasnif eder, değerlendirir. Sanatçı ise her zaman insani bilimlerin bakış açısına göre eser üretmez. Sanatçının doğasında vardır bu gerçekliğe mesafe koymak, hatta bu gerçekliklerin sınırları dışına taşmak. Ali Rıza Gelirli günümüz dünyasına ilişkin sorunları ülkemizi temel alarak irdelerken bu iki farklı söylemden da yararlanıyor. Böylece gündelik sorunları bir de şiirin varlık alanı olan dilin zamanı içinde, şiir söylemiyle irdelerken gerçekliğe ilişkin değerlendirme daha bir derinlik kazanıyor ve zengin bir ufuk kazanıyor. Yazma eyleminin neliğinden uygarlığın sorgulanması, sol kimlikten katarsise giden yolun kısaltılması, “boşluk, merak, sorumluluk” gibi bireysel varoluş sorunlarından devrime, kötülüğe, cumhuriyete ve ülkemiz eğitim sorunundan Kürt meselesine uzayan bir “çıkmazlar” sarmalına atlayışın, buralarda eleştirel aklı sınamasının gizi de burada. Dilin kıvraklığı, sorgularken bıraktığı boşluğa bizi de davet etmesi ise okuma eylemimize kattığı farklı bir haz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.