Erotik kitapların çoğu boş midelerle yazılmıştır. Aç olmak imgelemi çok iyi harekete geçirir; cinsel gücü artırmaz. Cinsel güç de alışılmadık maceralar doğurmaz. Açlık fazlalaştıkça, arzular da hapishanedeki insanların ki gibi vahşileşir, akıldan çıkmaz olur. Sonuçta erotizm çiçeği yetiştirmek için mükemmel bir dünyamız vardı. Bana gelince, erotizmi araştırmaya koyulduğumda esas yazılarımı rafa kaldırmıştım. Bunlar benim fahişelik dünyasındaki maceralarım. Bunları gün ışığına kavuşturmak başlangıçta zordu. Cinsel yaşam hepimiz -şairler, yazarlar, sanatçılar- için, genelde kat kat kuşatılmıştır. Tüllü bir kadın, yarı düş.
1903 Paris doğumlu Anais Nin 1940 yılına kadar Avrupa'nın değişik ülkelerinde gezdikten sonra Amerika'ya gider ve yerleşir. 1931'den beri arkadaşı olduğu Henry Miller üzerinde büyük etkisi vardır. Esas ünü ise 15000 sayfayı geçkin günlüklerinden gelmektedir. Kadın üzerine yazmış olduğu yazılar ve feminist söylemine getirdikleri dünyaca bilinmektedir. 1977 yılında hayata gözlerini yummuştur.
Anais Nin'in erotik metaforu ile tanımladığı cinsel organı “Venüs üçgeni”dir. Kitap erotizmin kadın için şair, yazarlar, sanatçılar için neyi ifade ettiğini, neyi ifade etmediğini ve “bunlar benim fahişelik dünyasındaki maceralarım” diye tanımladıklarıdır.