#smrgKİTABEVİ Yıldızların Örtüsü Yoktur - 2024

Kondisyon:
Yeni
Dizi Adı:
Doğan Kardeş, Seçme Denemeler
ISBN-10:
9750845239
Kargoya Teslim Süresi:
3&8
Stok Kodu:
1199140492
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
96
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Şadan Karadeniz
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Pensieri
Kategori:
80,00
1199140492
526672
Yıldızların Örtüsü Yoktur  -        2024
Yıldızların Örtüsü Yoktur - 2024 #smrgKİTABEVİ
80.00
“Yıldızların Örtüsü Yoktur”, Marcus Aurelius'un Şadan Karadeniz tarafından Türkçeye çevrilen “Düşünceler” eserinden Filiz Özdem'in yayına hazırladığı bir “seçmeler” kitabı.

“Hemen hemen hiçbir şey insana yabancı değildir.”

İS 121-180 yılları arasında yaşayan ve “filozof imparator” olarak anılan Roma imparatoru Aurelius, devleti her şeyin üzerinde tutan Yunan anlayışının yerine aklı, ahlakı ve hukuku koyarak yönetim anlayışında kökten bir tavır farklılığı yaratmıştır. Aurelius'a göre Tanrı, öz, yasa, hakikat tektir, ortak us tektir, bu nedenle de bütün insanlar eşittir. Evrende her şey birbirine bağlıdır. Aurelius, İlkçağ filozofu Herakleitos'un “her şey akar, değişir” sözünün etkisiyle, “Tek sözcükle, bedenimize ait olan her şey akan bir ırmaktır, ruhumuza ait olan her şey de salt düş ve yanılsamadır; yaşamımız yabancı bir ülkede savaş zamanı ve yolculuktur, ölümden sonraki ünümüz ise unutuluştur. Bize koruyacak ne kalıyor geriye? Tek, biricik şey, felsefe” diyerek zamanın geçip gittiğine, insan ömrünün kısalığına ve gelgeçliğine sık sık vurgu yapmıştır.

Ünler, namlar, sahip olunan her şey de gelip geçicidir; bu sebeple insanın erdemli yaşaması, hayatını anlamlı kılan en önemli ölçüttür. Bu yanıyla Aurelius'un genelgeçer, zamanlarüstü bir özü olan düşünceleri yüzyıllar boyunca büyük ilgi görmüştür. Ne de olsa vurguladığı, insanın kendisini tanıma sanatıdır. İnsanın olduğu ve olmak istediği üzerine, felsefe ve doğal güdüler, teori ve pratik üzerine bir bilgelik denemesidir. Madalyonun iki yüzüne birden bakma arzusudur.

“Yıldızların Örtüsü Yoktur”, her kişinin kendisini seçerken, kurarken yaşadığı gelgitlere tutulmuş bir aynadır da… Bir melankoli başyapıtıdır da aynı zamanda.

“Başkalarının ruhunda olup bitenlerin ayrımına varamadığı için mutsuz olan bir insana rastlamak zordur; ama kendi ruhunun devinimlerinin ayrımına varmayan bir insanın mutsuz olması kaçınılmazdır.”

Kaderinden kaçmayan bir imparatorun, onu cesaret ve güçlülükle takip etmesi, insan olma yolculuğu için önemli bir örnektir.

“Yıldızların Örtüsü Yoktur”, Marcus Aurelius'un Şadan Karadeniz tarafından Türkçeye çevrilen “Düşünceler” eserinden Filiz Özdem'in yayına hazırladığı bir “seçmeler” kitabı.

“Hemen hemen hiçbir şey insana yabancı değildir.”

İS 121-180 yılları arasında yaşayan ve “filozof imparator” olarak anılan Roma imparatoru Aurelius, devleti her şeyin üzerinde tutan Yunan anlayışının yerine aklı, ahlakı ve hukuku koyarak yönetim anlayışında kökten bir tavır farklılığı yaratmıştır. Aurelius'a göre Tanrı, öz, yasa, hakikat tektir, ortak us tektir, bu nedenle de bütün insanlar eşittir. Evrende her şey birbirine bağlıdır. Aurelius, İlkçağ filozofu Herakleitos'un “her şey akar, değişir” sözünün etkisiyle, “Tek sözcükle, bedenimize ait olan her şey akan bir ırmaktır, ruhumuza ait olan her şey de salt düş ve yanılsamadır; yaşamımız yabancı bir ülkede savaş zamanı ve yolculuktur, ölümden sonraki ünümüz ise unutuluştur. Bize koruyacak ne kalıyor geriye? Tek, biricik şey, felsefe” diyerek zamanın geçip gittiğine, insan ömrünün kısalığına ve gelgeçliğine sık sık vurgu yapmıştır.

Ünler, namlar, sahip olunan her şey de gelip geçicidir; bu sebeple insanın erdemli yaşaması, hayatını anlamlı kılan en önemli ölçüttür. Bu yanıyla Aurelius'un genelgeçer, zamanlarüstü bir özü olan düşünceleri yüzyıllar boyunca büyük ilgi görmüştür. Ne de olsa vurguladığı, insanın kendisini tanıma sanatıdır. İnsanın olduğu ve olmak istediği üzerine, felsefe ve doğal güdüler, teori ve pratik üzerine bir bilgelik denemesidir. Madalyonun iki yüzüne birden bakma arzusudur.

“Yıldızların Örtüsü Yoktur”, her kişinin kendisini seçerken, kurarken yaşadığı gelgitlere tutulmuş bir aynadır da… Bir melankoli başyapıtıdır da aynı zamanda.

“Başkalarının ruhunda olup bitenlerin ayrımına varamadığı için mutsuz olan bir insana rastlamak zordur; ama kendi ruhunun devinimlerinin ayrımına varmayan bir insanın mutsuz olması kaçınılmazdır.”

Kaderinden kaçmayan bir imparatorun, onu cesaret ve güçlülükle takip etmesi, insan olma yolculuğu için önemli bir örnektir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat